Blog Listem

28 Ocak 2019 Pazartesi

28 OCAK 2019 PAZARTESİ OH ŞÜKÜR GÜNEŞLE BAŞLADIK HAFTAYA...


Yeni hafta hepimize güzellikler getirsin

huzurla sağlıkla geçsin inşallah...

Ayandon fırtınası varmış eyvah...Akşama da yemekte etli nohut,pilav ve turşu varmış...nefis...

Ayandon fırtınası kendine özgü alışılmışın dışında bir fırtına çeşididir.
Yazılı tarihe göre Emevi denizciler zamanından beri bilinen tehlikeli bir fırtınadır.
Güneyden esen en kuvvetli fırtınadır.
İslam coğrafyasında kayıtlara geçmiş bir çok batık bu fırtınanın eseridir.
İslam coğrafyasındaki kayıtlardan öğrendiğimiz bilgiler neticesinde bilim adamları,coğrafyacılar ayandon fırtınası haftasında denize açılan teknelerin seyrine kısıtlama getirmiştir.
Hatta din adamları bile fırtına haftası denize açılmayı mekruh olarak görmüşlerdir.
İstanbula gelince Bizans ayandon fırtınasından çok çekmiş sayısız gemi kaybetmiştir.
Osmalıda fırtına haftasında denize açılmak kadılar tarafından yasaklanmıştır.
28 ocakta başlayan fırtına 2-3 gün içersinde etkisini yitirir.
Ayandon fırtınası yerini balık fırtınasına bırakır.
Ayandon fırtınası için Osmanlıda söylenmiş bir deyim litiratüre girmiştir.
Ayandon fırtınasında boğulan denizciye mundar gitti derlermiş.
Bizanslılarda ayandon fıtınasına Dicentrarchus Labrax fırtınası derlermiş.

Bugün sonunda bulutların arasından da olsa

 günler sonra güneş birazcık yüzünü gösterdi bize:
gündüz 15 gece ise 9 derece olucakmış 
eh buna da şükür bu zamanda...

BAZEN BİZDEN HABERLER

Bu haftasonu depremlerle sarsıldık İzmir'de maalesef...
25 ocak cuma akşamı önce bir salladı bizi...
Tam kızımın saçını kurutmuştum..Sallanmaya başladım 
ne oluyor demeden bitti geçti ama
 kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.
27 ocak  pazar sabahı da gene bir depremle uyandım maalesef ...
Çok hafif de olsa depremle uyanınca insan iyice şaşırıp korkuyor...
Allaha şükürler olsun ki her ikisi de küçüktü ama 
yine de bence ürkütücüydü....
Allah beterinden korusun hepimizi...


DÜNYAMIZDAN HABERLER


BREZİLYA’DA BARAJ FELAKETİ

Brezilya'da baraj çökmesi sonucu ölenlerin sayısı 58'i bulurken,
kaybolan 300 kişiyi arayan kurtarma ekipleri sağ kurtulan
bulma ihtimalinin "çok düşük" olduğunu belirti.
Ülkenin güneydoğusundaki Brumadinho kenti
yakınlarındaki barajın Cuma günü çökmesinin
ardından Pazar günü kimse sağ kurtarılamadı.
Demir cevheri madeninde atık tortuyu depolamak
için kullanılan barajın çökmesi sonucu işçilerin
öğle yemeği yedikleri kafeterya ve çevredeki köyler çamura gömülmüştu.
Barajın neden çöktüğü bilinmiyor.
Madeni işleten şirket Vale artan eleştirilere karşılık,
tüm güvenlik prosedürüne uygun davrandıklarını savundu.
Bu olay bana 2014 yılında yaşanan Soma maden faciasını hatırlattı..
Her ikisi de büyük felaket... büyük acı...

BİR KİTAP


Annesinin sesini ilk kez kırk üç yaşında,

o da bir telefon konuşmasında duyan bir

kadının hikâyesi bu. Yıllar sonra hiç

beklenmedik bir zamanda ve

beklenmedik bir biçimde,

henüz bebekken kendisini terk eden

annesinin telefonuyla hayatını tekrar

gözden geçiren kırk üç yaşındaki

Süreyya’nın hikâyesi. 

Şu anda okuduğum kitap ve bayıldım...



BİR FİLM/AKIL OYUNLARI

Akıl Oyunları, asosyal bir matematikçi olan

John Nash'in hayatını konu ediyor.

John Forbes Nash azandığı bir bursla

Princeton Üniversitesi'nde öğrenim görmeye başlar.

Bu süreçte parlak zekasını her daim hissettiren

ve çevresindekilerle uyum sorunu yaşayan dahi Nash,

inanılmaz bir teoriyi ortaya sürüp kanıtlama aşamasına kadar gelir.

Böylece matematik çevrelerince ününü yayan dahi adam zamanla

şizofrenik belirtilerle mücadele etmeye başlar.

 




BİR DEKORASYON /BİR ODA
İlk görüşte aşık oldum ben bu
çocuk odasına sanırım..

DÜNYAMIZIN NEŞESİ SÜSLERİ KÖŞESİ

BİR MOTİF/BİR FİKİR

HERGÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE

SAĞLIKLI YAŞAM/SAĞLIK BESLENME/TAHİN
-İki çorba kaşığı tahinde yaklaşık yarım kilo biftekteki
kadar protein vardır. Vücuda alınan ağır metaller,
zehirli bileşikler, radyasyon ve bazı ilaçların yarattığı
toksinlere karşı koruma sağlar.
-Yaşlanmaya bağlı hafıza kayıplarının (Alzheimer)
önlenmesinde olumlu etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
Damar sertliğini ve tıkanmalarını engeller.
-Yaraların iyileşmesini hızlandırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
-Göz sağlığı için hayati önem taşır. İdrar söktürücüdür.
-Cildi güzelleştirir. Hücre yapısının bozulmasını engeller,
kansere karşı koruyucudur.

Zorlu Hayat Yolculuğumuzda Aklımızın
Bir Köşesinde Dursun
Belki Birgün İhtiyaç Olur...

BİR TARİF/ETİMEK TATLISI
Malzemeler;
Tabanı İçin Malzemeler
1 paket tuzsuz etimek
2 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
Muhallebisi İçin Malzemeler
1 litre süt
8 yemek kaşığı toz şeker
3 Türk kahvesi fincanı un
Yarım paket margarin-
1 paket vanilya

Etimek Tatlısının Üzeri İçin Malzemeler
2 poşet toz kremşanti
1 su bardağı soğuk süt

Dikdörtgen bir tepsiye etimekleri dizin.
Etimeklerin üzerine dökmek için şerbet
hazırlamanız gerekiyor.
Bunun için, bir tencereye 2 bardağı şekeri
kahverengileşinceye kadar kavurun.
Daha sonra kavurduğunuz şekerin üstüne
2 su bardağı suyu yavaşça ilave edin.

şeker eriyinceye kadar suyu karıştırın.
Hazırladığınız şerbeti etimeklerin üzerine dökün.

Muhallebi için yukarıda belirttiğimiz malzemeleri
bir tencerede karıştırın.
Kıvamı koyulaşıncaya kadar pişirin.
Muhallebi olduktan sonra etimeklerin üzerine
güzelce döküp yayın ve soğuması için buzdolabında bekletin.
Soğuyan etimeklerin üzerine kremşantiyi dökün ve
küçük mutfak spatulası yardımı ile yayın.
Son dokunuş olarak üzerine ceviz veya Hindistan cevizi 




TARİHTE İLKLER/İLK OTOBÜSLER
Atlarla çekilen ilk otobüsler 1662 yılında 
Paris'te ortaya çıktı.
ve sadece zenginler tarafından kullanıldı. 
1895 yılında Almanya'da
sekiz yolcu taşıyabilen benzin motorlu otobüsler , 
sonraları daha da yaygınlaşmaya
başladı.

YOLCULUK NEREYE?/POLONYA
El değmemiş doğası, geleneksel mimarisi,
kare meydanları, dağ kasabaları,
deniz kasabaları, tarihi dokusu,
klasik müziğe olan etkisi,
tarihe yön veren savaşlara tanıklık etmesi gibi
pek çok özellikleri ile Orta Avrupa'nın
tarihi ve turistik açıdan en önemli
ülkelerinden biri olan Polonya,
sahip olduğu tarihi kilise ve müzeleriyle
oldukça zengin bir kültüre sahiptir. 

MASALLAR/HİKAYELER/ANILAR/FIKRALAR
Büyük şirketlerden birisinin Genel Müdürü, gerçek bir klasik müzik
aşığıymış. Günlerden bir gün, şehre ünlü bir orkestra gelmiş. Vereceği
konserin en önemli parçası da Schubert'in ünlü 'Bitmeyen Senfoni' siymiş'.
Genel Müdür bu eseri dinlemek için çok hevesli olmasına rağmen, işi nedeni
ile, konsere gidemeyeceğinden, gelen davetiyeyi şirketin İnsan Kaynakları
Müdürü'ne vermiş ve "Lütfen bu konsere git ve bana izlenimlerini aktar"
demiş.

Genel Müdür'den aldığı talimatla konsere giden müdürden, ertesi gün bir
değerlendirme raporu gelmiş.

" Sayın Genel Müdürüm ,

1- Dört obuacı konserin önemli bir süresinde boş oturdular. Bunların sayısı
azaltılırsa konsere daha çok katkıda bulunurlar.
2- Orkestrada on iki kemancı var. Bunların hepsi aynı anda hareket
ediyorlar, ve aynı notaları seslendiriyorlar. Bence ciddi bir yanlışlık.
Kesinlikle personel tasarrufu yapılmalıdır.
3- Onaltılık notalara ağırlık verilmiş. Doğrusu büyük ziyan. Seyirciler
sekizlik ve onaltılık notalar arasındaki farkı anlamaz. Bu nedenle;
onaltılık notalarla eser çalarak yüksek ücret alan elemanlar yerine,
sekizlik notaları çaldırıp, düşük ücretle çalışan stajyerler
kullanılmalıdır.
4- Yaylı sazlarla işlenen pasajlar, nefesli sazlarla aynen tekrarlanıyor. Bu
durum gereksiz tekrardan başka bir şey değildir.

Dolayısıyla; tekrarlar önlendiğinde, iki saatlik konser yarı yarıya
inecektir.

Özet olarak sayın genel müdürüm; eğer Schubert bu önlemleri alsaydı
"Bitmemiş Senfoni" kesinlikle biterdi.

21 Ocak 2019 Pazartesi

21 OCAK 2019 PAZARTESİ YAĞMURLU ve SERİN BAŞLADIK YENİ HAFTAYA...

Yağmurlarımız devam ediyor...
Havamızazıcık ısındı gibi
Bugün gündüz 12
akşam ise 6 derece
civarı olucakmış...
akşam yemeğinde:
kuzu fırın-iç pilav-
kıvırcık salata-elmalı
 elmasiye
varmış haberiniz ola:)))
Yeni haftamız sağlıkla huzurla
 geçsin inşallah
karnelerine kavuşan çocuklarımıza
 harika bir tatil dilerim ...
öğretmenlerimize de tabii ki..

KANLI AY TUTULMASI

Güneş, Ay ve Dünya'nın peş peşe

dizilmesiyle oluşan tam Ay tutulması 

sabaha karşı izlendi.

Bütün dünyanın ilgiyle takip ettiği

Ay tutulması sabah saatlerinde başladı.

Türkiye’de özellikle batıdaki illerde

izlenebilen Ay tutulması Avrupa,

Afrika ve Amerika kıtalarından izlenebildi.

Ben kaçırdım vallahi hiç haberim olmadı...
Halbu ki sabah çok erken kalkmıştım
eşimi İstanbul'a
 yolcu etmek için
 haberim olaydı şöyle bir bakardım ben de ...

BAZEN BİZDEN HABERLER

Bu haftasonu doğumgünüyle başladı
doğumgünüyle bitti bizim vallahi

Benim cadının dün doğumgünüydü
perşembe akşamı önce kuzen ablalarıyla kutladı
 Sonra cuma günü sınıfta pasta kesildi
 bir arkadaşının daha doğumgünü olunca
annesi rica etmişti masrafları paylaşıp
 aldık pasta içecek ve diğer tuzluları.
 Aslında kriz var diye ben bu sene düşünmüyordum
ama  diğer annemiz  çok rica edince
 vardır bir hayır hadi bu sene de yapalım bari dedim
Hoş da oldu güzel vakit geçirdi çocuklar şükür...
Biz annelere de güzel bir anı kalmış oldu ...
Cumartesi akşamı da kurs çıkışı
temizliğine ve ortamına güvendiğim ve
nispeten hesaplı olan bir cafede aile büyüklerimiz
 ile Allah nasip etti de kutladık sağlıkla ...
Anlayacağınız  Bu haftasonu pasta dolu geçti
 ve benim kiloları çok merak ediyorum
 umarım tartıya çıkınca şok olmam diye dualar ediyorum...

BİR KİTAP


Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek

Amerika’nın güneyinde yaşanan

ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın,

Scout Finch’in gözünden anlatıyor.



BİR FİLM/ÇOK GÜRÜLTÜLÜ ve  ÇOK YAKIN


Oskar (Thomas Horn) dokuz yaşlarında,

zeki, meraklı ve keşfetme düşkünü bir çocuktur.

Babası (Tom Hanks),11 Eylül saldırısında

hayatını kaybedince, Oskar depresyonun

eşiğindeki annesi (Sandra Bullock) gibi

mutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmaktansa,

babasının New York şehrinde kendisi için

bıraktığı bir iz, gizemli bir ip ucu aramaya başlar.

Elinde sadece dolaptan çıkan bir anahtar ve

keşfetme azmi vardır. 




BİR DEKORASYON/BİR MUTFAK
kırmız beyaz çok hoş olmuş.
TARİHTE İLKLER/İLK ASANSÖR

 Milattan önce 3. yy. da
Yunanlı bilim insanı Arşimet,
vinçe benzeyen ve yükleri kaldırmayı
sağlayan bir sistem yardımıyla
çalışan ilk asansörü icat etmişitir.
Bu makineyi köleler yüklenmekteydi.
Yolcu taşıyan ilk asansör,
1743 yılında Versailles Saray' nda,
Kral 15. Luis nin
özel dairesine
monte edilmişitir.

BİR MOTFİ/BİR FİKİR
kolay gibi sanki...

DÜNYAMIZIN NEŞESİ/SÜSLERİ
Uyku vakti önemli:))

HER GÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE

SAĞLIKLI YAŞAM/SAĞLIKLI BESLENME

BİR TARİF/SÜTLÜ PATATES

                                    MALZEMELER

12 adet orta boy patates
2 su bardağı süt
2 çorba kaşığı tereyağı
Yarım paket krema
1 tatlı kaşığı renkli tane biber
1 adet taze sarmısak
3 dal taze biberiye
1 çay bardağı rendelenmiş kaşar peyniri


YAPILIŞI

PATATESLERİ soyup yarım cm kalınlığında
yuvarlak halkalar halinde doğrayın.
Bir tencereye alıp üzerine süt,
tereyağı, krema, tane biber ve tuz ekleyin.
Ocağa oturtup yarı yarıya pişirin.
Tencereden alıp bir fırın kabına dizin.
Tencerenin dibinde kalan sütü üzerine gezdirin.
İnce kıyılmış sarmısak ve biberiye yapraklarını ekleyin.
Rendelenmiş kaşar peynirini serpin.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında
patatesler kızarana kadar pişirip
servis yapın.

YOLCULUK NEREYE/GÖKÇEADA


Gökçeada denince herkesin aklına

sokaklarında dolaşacağı Rum köyleri,

dibek kahve ve muhteşem sahilleri gelir.

Gökçeada’nın bilinen turistik yüzü bu.

Oysa adada birkaç gün zaman geçirerek

keşfe çıkanlar, bir anda farklı

bir ada görmeye başlayacaklar.

Gökçeada rüzgârlı havasıyla ünlü.

Bu özelliği yaklaşık 10 yıl önce fırsata dönüştü.

Güzelce Koyu ve Kefalos’ta hem rüzgârsörfü

hem de kite sörf yapılmaya başlandı.

Bu iki bölgedeki rüzgâr sörf için inanılmaz elverişli.

Gökçeada’da, Zeytinli Köyü’nde mutlaka sakızlı muhallebi 

yemeyi unutmayın... 

 Bademli kurabiye ise adanın en çok

rağbet gören ürünü. Tereyağı, un ve bademden yapılan

ve ağızda eriyen kurabiyelere, kurabiyeyi ile kez yapan

Efterpi Zguromali’nin (Efi) anısını yaşatmak

için Efi ismi verilmiş.

Gökçeada’da güneş en güzel Yıldız Koyu’nda ve

Tepeköy’de anıt çınarın olduğu yerde batar.

Her iki yerde de arka fon Semadirek Adası’dır.

Adaya gittiğinizde güneşi mutlaka 
buralarda batırın.


Zorlu Hayat Yolculuğumuzda
 Belki Birgün gerekebilir diye....

HİKAYELER/MASALLAR/ANILAR/FIKRALAR/BİLMECELER

BİR HAYAT DERSİ 💖💚

Kahramanlarımızın ilki, Paris-İstanbul arasında trenle mekik dokuyan genç bir Türk işadamı.
Macaristan'da genç bir bayanla tanışır. Evlenme teklif eder ve evlenirler.
İzmirli işadamı, olayı ailesine açamaz. Macaristan'da bir kızı olur. Kızına Nermin adini verir.
Nermin büyümekte, Mustafa Kemal'in yaptıklarını, gazetelerden heyecanla izlemektedir.
Baba İzmir'de ölür. Aile, geçim sıkıntısına düşer.
14 yasındaki Nermin, Macaristan'da paralı olan öğrenimini sürdüremez olur.
Mustafa Kemal'in ülkesinde eğitim parasızdır.
Nermin, baba yurduna gitmeye karar verir.
Annesinin haberi olmadan Türk Büyükelçiliği'ne başvurur. Ona bir pasaportla birlikte, eline durumunu açıklayan bir de Türkçe mektup verirler. Bası sıkıştığında, derdini anlatamadığında o mektubu gösterecektir.
Olayı öğrenen annesi de ona destek verir. Üçüncü mevki bir tren kompartımanının tahta sıraları üzerinde, günlerce sürecek bir yolculuk baslar.
Tren, Türkiye topraklarına girer. Gümrük memurları, elinde Türk pasaportu olan ama Türkçe bilmeyen bu çocuğun durumunu çok ilginç bulur, giriş izni de hemen verilir.

Öykü uzun...
Küçük Nermin, İstanbul'da bir yandan Almanca dersleri verirken öte yandan Türkçe öğrenir. Mustafa Kemal'in parasız kıldığı eğitim olanaklarından yararlanır.
İstanbul Hukuk Fakültesi'ni bitirir. Gazetecilik yapar. Türkçenin arkasından İngilizce ve Fransızca da öğrenmiştir.
Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne asistan olur. Çağdaş siyaset biliminin Türkiye'ye girmesine öncülük edenler arasında yer alır.
Gün olur, Türkçesinin bozuk olduğunu öne sürerek öğretim üyeliğinden atılmasını isteyenler çıkar.
Tükenmez bir enerji ve heyecanla, gençlere bir şeyler verme isteğini yitirmez. Uluslararası toplantılarda Türkiye'yi, Türk kadınını, Mustafa Kemal'i savunur, savunur, savunur...
Bir oğlu olmuş, adını da Mustafa Kemal koymuştur...

Prof. Nermin Abadan-Unat, Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki son dersini bundan dört yıl önce verirken aralarında benim de bulunduğum bir grup eski öğrencisi de sınıftaydı. Kimisi profesör, kimisi doçent, kimisi çiçeği burnunda araştırma görevlisi. Deniz Baykal da sonradan yetişmişti.
Son dersin sonunda, nefes bile almaya korkarak dinlediğimiz yukarıdaki yasam öyküsünü anlattı bize...

Ve sözlerini şöyle noktaladı:
- Ben yurdumu kendi irademle seçtim. Mustafa Kemal olmasaydı, belki ben de olmazdım. Niçin Kemalist olduğumu, öyle sanıyorum ki artik anlamışsınızdır.. .

Bakıyorum da aradan gecen zamanda, ne Nermin Hoca'nın öyküsü güncelliğini yitirmiş, ne de benim altına düştüğüm not...
Tıpkı giderek daha güncel, daha gerçek, daha anlamlı olan Mustafa Kemal'in kendisi gibi ! .."

Bazen küçük bir hayat hikâyesi, binlerce kitaptan çok daha fazla şey anlatır .....

Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı 1990


GELECEĞE TEKRAR UMUTLA BAKABİLMEK....

GELECEĞE YİNE UMUTLA BAKABİLMEK AH NE BÜYÜK SAADET.....