Blog Listem

26 Mart 2021 Cuma

26 MART 2021 CUMA MART KAPIDAN BAKTIRIR...


Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır oldu bu yıl yine..
Mart bile bitiyor ..
Nisanda ılık havalar başlar artık..
Keyifli huzurlu bir haftasonu olsun dilerim




Nerdeyse hergün kadın cinayeti haberleriyle
 içimiz sızlarken...
 Böyle bir anlaşmadan çıkmak ne kadar iyi oldu !!!!




Aşı sıramız gelmeden
başkanlık sıramız gelebilir :))))




Paramız eriyor da eriyor...
Yazık oluyor da oluyor...




Lise sınavları ertelenmiş....
Evdeki ergen sevindi yine..



Kongreler pek bi dolu..
Virüscük bayram edecek yine!!
Bir de sağlık çalışanlarımız ölmese....




Güzel romantik bir filmdi..
Gizemli bir genç kadın (Julianne Hough)
küçük bir Kuzey Carolina kasabasına gelince,
birbirine bağlı insanlardan oluşan
 kasaba halkının içine girmek istememesi
 kadının geçmişine dair sorular sorulmasına neden olur.
 Genç kadın yavaş yavaş yeni hayatına alışmaya başlar ve
 iki çocuklu dul bir mağaza sahibi olan Alex (Josh Duhamel) ile
 bir ilişkiye başlama cesaretini kazanır.
Ancak karanlık sırlar yeni hayatına o kadar korkunç bir şekilde girer ki
fedakarlığın ne demek olduğunu bir kez daha anlamak ve
 aşkın gücüne güvenmek zorunda kalacaktır.



Leziz ve pratik gibi ama ben henüz denemedim...

MALZEMELER;

– 1 su bardağı yulaf

– 1 tane yumurta

– 1 tane muz

– 1 yemek kaşığı dövülmüş ceviz

– 1 yemek kaşığı kuru üzüm

– 1 yemek kaşığı doğranmış kuru incir

– 1 yemek kaşığı doğranmış hurma

– 1 çay kaşığı kabartma tozu

YAPILIŞI

Derin bir kapta yumurtanın beyazını köpürene kadar çırpıyoruz.
Üzerine ezmiş olduğumuz muzu, yulafı, kabartma tozunu ve diğer kuru meyveleri ekleyip karıştırıyoruz.
Bütün malzemeler karıştıktan sonra elimize yapışmayacak şekilde yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine kurabiye şeklinde diziyoruz.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20-25 dakika kadar pişiriyoruz.
Bu besleyici, az kalorili ve sağlıklı atıştırmalıkları günün her saatinde rahatlıkla tüketebilirsiniz.



Harika bir kitap okuyorum yine...
Bu kitap başlıbaşına bir “kadın”ın hikâyesi.
Bu hikâye başlıbaşına Türkiye’nin en dramatik tarihi.
 “kadın” hareketinin sembol isimlerinden Şükûfe Nihal’in hikayesi
Sustum Anne - Açmayan Tomurcuğun Romanı,
 hayatının son yıllarında “susma” kararı almış,
 şair, yazar, Darülfünun’un ilk kadın mezun mezunlarından ve
Türkiye’nin ilk kadın coğrafya öğretmeni Şükûfe Nihal’in
 hikâyesi olduğu kadar, birbirinden tanınmış
 edebiyatçılarla birlikte bir Türkiye tarihi.












Bunu bugün bir arkadaşım whatsapp da paylaşmış çok beğendim ..

Şimdilik Hoşçakalın Sağlıkla kalın inşallah....

BİR KIZILDERİLİ ÖĞRETİSİ DİYOR Kİ:
Bir atın susuzluğunu giderdiği yerden su iç;
At hiçbir zaman kötü su içmez.
Kedinin yattığı yerde uyu,
kurdun değdiği elmayı ye.
Sivrisineklerin yerleştiği mantarları
korkusuzca topla.
Köstebeklerin kazdığı yere ağaç dik.
Yılanın ısınmaya durduğu yere ev yap.
Sıcak günlerde kuşların yuva yaptığı yere kuyu kaz.
Horozlarla beraber uyu ve uyan ki
tüm gün için en sarı mısırlara ulaşabilesin.
Daha çok yeşillik ye ki
bir hayvandaki gibi güçlü bacaklara
ve dayanıklı bir kalbe sahip olabilesin.
Daha çok yüzmeye git ki
dünyada kendini bir balığın kendini denizde hissettiği gibi hissedebilesin.
Daha sık gökyüzüne bak, daha az ayaklara,
böylece düşüncelerin daha net ve hafif olacaktır.
Konuşmak yerine, daha çok sessiz kal;
böylelikle ruhun sakinliğe ve huzura erebilecek






























 

16 Mart 2021 Salı

16 MART 2021 SALI YAĞMURLU BİR İLKBAHAR GÜNÜ...


Uzun bir süredir hiçbir şey yazamadım
okuyamadım bu mecralarda
Neden derseniz..
Hadi deyin..Ne olur deyin..
Çünkü başımıza gelenler bu aralar
pişmiş tavuğun başına gelmemiştir yani..
Önce işyeri depomuzun akan çatısını onaralım diye niyet ettik
en iyi fiat verenlerle anlaştık....
Buraya kadar herşey normal..
Ama sonra geldiler çıktılar ve daha öğlen yemekleri yeni gelmişti ki
adamlardan biri baaam diye düştü...
Hemen hastaneye yetiştirdik...
Çok şükür kırıkla atlattı ama bizde ne moral kaldı ne birşey...
Tam bu travmayı atlatmaya çalışırken
ofisimizin demirbaşı elemanımız pat covide yakalandı haberini aldık..
Haydiii hepimiz çalışanlar vs. doğru covid testine..
Neyse ki hepimiz negatif çıktık...
Anlayacağınız 3 haftadır falan kafam sersem gibi oldu...
Neyse Allah beterinden korusun da..
Sonuçta herşey insanlar için...
Güzel bir hafta olsun inşallah hepimize...




Geçti ama ben değinmeden geçemedim bu hafta..
   
ARTIK YETER TEK BİR KADIN BİLE ÖLDÜRÜLMESİN!!! 

NERDEYSE HERGÜN BİR KADIN KATLEDİLİYOR!!!

GERÇEKTEN YETER ARTIK!!!

KUTLANACAK FALAN TARAFI KALMADI

BUGÜNÜN BÖYLE YANİ...




Bugün benim doğumgünüm
49 bitti 50ye bastım..

Yıllar çok acımasız hızlı geçiyor..

Neyse sağlıkla huzurla geçsinler de....



Madem doğumgünüm bugün
ağlayan pasta yapayım bari diyorum üşenmezsem
 eve gidince...

Yapımı için malzemeler

  • 4 adet büyük boy yumurta
  • 1 su bardağı toz seker
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 3 yemek kaşığı tepeleme kakao
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 fiske tuz
  • 2-2.5 su bardağı un

Üzeri için:

  • 1 su bardağı süt
  • 2 paket krem şanti
  • 1 paket bitter çikolatalı hazır sos
  • 1 litre süt

Ağlayan pasta tarifi Nasıl yapılır?

  • Öncelikle yumurtaların beyazını ve sarısını iki ayrı çırpma kabına ayırın. Yumurta beyazını bir fiske tuz ilavesi ile kar haline gelene kadar mikser yardımı ile çırpın.
  • Ardından yumurta sarılarını toz şeker ilavesi ile köpük köpük olana kadar çırpın ve sıvıları ilave edin. Kısa bir süre daha çırpın. Ardından eleyerek un, kabartma tozu, kakao ve vanilyasını ilave edip tekrar karıştırın.
  • Kar haline getirdiğiniz yumurta akını bu karışıma ilave edip, bir spatula yardımı ile alttan üste doğru hep aynı yönde yumurta köpüğünü çok söndürmeden karıştırın. Son olarak yağlanmış tepsiye dökün ve ısıtılmış fırında 170 derecede iyice pişirin.
  • Pişen kek biraz ılınınca üzerine bir su bardağı sütü eşit olarak gezdirin. Ardından hazırladığınız kremşantiyi sürün. Bir süre dolapta dinlendirin.
  • Son olarak bitter çikolatalı sosu pişirin ve biraz soğuduktan sonra kekin üzerine eşit bir şekilde yayın. Dolapta en az iki saat dinlendirip arzu edilen şekilde süsleyip servise sunabilirsiniz.




Sonunda bitirdim ..

Babam diye demiyorum
 gerçekten akıcı ve
güzel bir roman olmuş.
                                                     Hayattayken okuyup
                                                       babamla üstüne 

                                                          sohbet etmek isterdim  

                                                             kısmet değilmiş maalesef..


                                                  

Güzel heyecanlı hoş keyifli bir netflx dizisi..
Amerika'nın en eski hastanesine yeni atanan
 direktör Dr. Max Goodwin,
 mevcut durumu değiştirmek ve hastaların hayatını
 kurtarmak için harekete geçer.



Şimdilik benden bu kadar..

Sağlıkla esenlikle buluşalım yine inşallah...

Yörük Kadını

Yörük kadını yaşlanıp iyice deneyim kazanınca Kezbence olur adı. O oymağın bilge kişisi,  akıl danışılanıdır artık. Göçebe yörüklüğünün kadınlarına tanıdığı yüce bir haktır mor cepken. Erkeklerin ise korkulu rüyasıdır. "Mor Cepken", Karacaoğlan türkülerinde geçer. Günümüzde Ege, Muğla, Antalya ve Toros yörüklüğünde yaşlı kadınlar tarafından hâlâ bilinir.Yörük kızlarının çeyiz bohçasına önce "Mor Cepken" konur. Kenarları sarı simgelerle işlenmiş, yelek biçiminde, mor renkli bir giysidir. Yörük kızları sevdikleriyle evlenirlerdi. Başlık parası gibi alışkanlıkları yoktu. "Mor Cepken" evlilikte yeri, zamanı geldiğinde, darda kalan yörük kadınının erkeğine karşı kullandığı bir boşanma özgürlüğünün simgesidir. Mor renk ihanete uğramış, aldatılmış, aşkın rengidir. “Mor Çatı” adı oradan gelir. Bizler dünyaya Mor Cepken’i yeterince tanıtabilseydik 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü “Mor Cepken Günü” olarak kutlardık. Evli yörük kadını, ihanete uğrayınca ya da kocası tarafından aşağılanıp dövülünce, bir şekilde Mor Cepken’i giyip herkesin görebileceği bir yere otururdu. Bu “Ben bu herifi boşadım” demektir. O zaman akan sular durur, herkes işini gücünü bırakır. Masal anaları ile doğum ebeleri "Mor Cepken" giyen kadının çevresini alırlar. Boşadığı kocası ise evinden dışarı çıkamaz, kahveye gidemez, kimse yüzüne bakmaz. Büyük ödün verip de karısına Mor Cepken’i çıkartamazsa ömür ömüre dul kalacaktır. Kimse ona dul-şaşı kızını bile vermez. Körocak olarak kalır. Göçebe yörüklüğünün kadınına tanıdığı hakka, özgürlüğe bakın siz! 1800 yılların sonlarında Nazilli kasabasının Aydın dağlarında, dağa çıkarak kadın hakları için savaşan “Gizemli Kadın Efe” de bunlardan biridir. Ege yöresinin unutulmaz bir eridir.
Mor cepken Ege efelerinin giydiği bir giysidir. Buralarda efelik kadın erkek işi değil yürek işidir. Kybele, Artemis, Tahtacı yörüklerinden bu yana kadın baştacıdır bu topraklarda...



 

GELECEĞE TEKRAR UMUTLA BAKABİLMEK....

GELECEĞE YİNE UMUTLA BAKABİLMEK AH NE BÜYÜK SAADET.....