Blog Listem

25 Mart 2019 Pazartesi

25 MART 2019 PAZARTESİ SERİN AMA GÜNEŞLİ BİR GÜNLE MERHABA DEDİK YENİ HAFTAYA....

GELDİK MARTIN SON HAFTASINA

Şaka gibi aylar haftalar bir başlıyor bir bitiyor...
Neyse huzurla geçsin haftamız inşallah...
bugün gündüz:19 gece:6 dereceymiş
Şu geceler de ısınsa da doğalgaz parasından
 kurtulsak artık diyorum....
BAZEN BİZDEN HABERLER.
Kızım anneannesinden babaannesinden aldığı paraları biriktirmiş
birkaç ihtiyacını almak için Mavibahçeye gidelim dedik..
Dedik demesine de neye elimize atsak tam bir ateş pahası...
Ben sürekli annecim bu çok pahalı almayalım
 bu çok pahalı almayalım şuraya da bakalım
buraya da bakalım dedikçe
bir baktık ki saat 22.00 oluvermiş
 ve dükkanlar kapanıyor biz daha hiçbirşey alamadan..
Kızım da haklı olarak son noktayı koydu bu duruma :
" ANNE HERŞEY ZAMLANDI
AMA SEN DAHA BU DURUMA YENİ FİATLARA ALIŞAMADIN
BÜNYEN KABULLENEMİYOR " diyerek beni bir güzel kendime getirdi...
Neyse ertesi gün o kurstayken makul birşeyler buldum
ara tara ama ayaklarıma da karasular indi yeminlen...
Neyse sağlık olsun da önemli olan o ..
Bugünler de gelip geçecek inşallah bir şekilde...

BİR KİTAP

50'lerin İrlanda'sının bir taşra kasabasında,
birçok genç kız gibi Eilis Lacey için de imkânlar kısıtlıdır.
Ablası ona Amerika'ya göç etme imkânı yarattığında,
Eilis ailesini, arkadaşlarını ve geçmişini ardında bırakarak
gitmesi gerektiğini hisseder.
Brooklyn'de kalabalık bir evde oda tutan Eilis,
katlandığı fedakârlığın yavaş yavaş farkına varır.
Evinden uzakta, sıla hasreti içindeki genç kadın,
yılmak yerine her gün adım adım yeni hayatına alışır,
arkadaşlıklar kurar, kendine bir gelecek yaratır.
Gelgelelim İrlanda'dan gelen bir haberle
hayatı alt üst olacak, sorumlulukları ile
arzuları arasında neredeyse trajik boyutta

bir ikilem yaşayacaktır. 
BİR FİLM/Acı Bir Hayat Öyküsü

Precious, Amerika'daki binlerce benzeri genç kız gibi,
aile içi şiddet mağduru, hüzünlü bir çocuktur.
Precious'un bir diğer sorunu da aşırı kilosundan dolayı
içine kapanık bir genç kız olmasıdır.
Ancak yaşadığı tüm bu sorunlu yanlara rağmen
Precious içinde bulunduğü durumu
kaderinin bir parçası olarak kabullenerek
bir çıkış noktası bulma umudu taşır.
Bu umudun kapısı, yaşadığı sorunlardan
hayal dünyasında gezintiye çıkarak
kaçmasıyla açılabilecektir.
Film, hayatın umutla bakılması gereken bir hediye olduğu
düşüncesi ile hareket ediyor ve aynı zamanda,
çaresiz insanların yalnız olmadıklarını,

onlara her zaman yardıma hazır kurumların var 

olduğunu anlatıyor.  

BİR EV/BİR ODA/BİR FİKİR

KEDİLERDEN TAVSİYELER KÖŞESİ/(YENİ BİR KÖŞE)

Sevdiğin biri varsa her daim birkaç metre uzağında dur,
Sağlıklı bir ilişki bir arada olmayı bilmek kadar,
 kişisel alanı koruyup kollamakla da ilgilidir...


BİR TARİF/FİNCAN TATLISI

MALZEMELER:

1 litre süt/2 kahve fincanı un
1 yemek kaşığı margarin/2,5 kahve fincanı toz şeker
1 paket vanilin/1 su bardağı hindistan cevizirendesi
ÜZERİ İÇİN:6 adet çilek

YAPILIŞI:
Derin bir tencerenin içine süt, un ve şekeri koyarak bir süre karıştırın.
Muhallebi koyu bir kıvam alana kadar pişirmeye devam edin.
Muhallebi kaynadıktan sonra içine margarin atın ve yağın erimesini bekleyin.
Muhallebiyi fincanların içine koyarak buzdolabından soğutun.
 Muhallebiler soğuduktan sonra fincanların içinde ters çevirerek çıkarın.
Üstlerini hindistan cevizi ve çileklerle süsleyin. Afiyet olsun...

EVİMİZİ SÜSLEME FİKİRLERİ

HERGÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE

KÜÇÜK ŞEYLERDEN DE MUTLU OLABİLİRİZ..
/(YENİ BİR KÖŞE)

Dolapta unutulan bir çikolata parçası gibi...




SAĞLIKLI YAŞAM/SAĞLIKLI BESLENME/KAPARİ

Kaparinin faydaları nelerdir?

Aristo zamanında bazı rahatsızlıklarda ilaç olarak kullanıldığı,
Hippokrat tarafından birçok hastalığa karşı önerildiği bilinen
kaparinin sağlığa birçok faydası bulunuyor:
  • Kapari, en çok flavonoid içeren gıdalardan biridir.
  • İçeriğindeki flavonoidler sayesinde antioksidan ve
  • antienflamatuar etkisi belirgindir.
  • A ve E vitamini bakımından zengindir.
  • 100 gram çiçek tomurcuğunda 67 mg fosfor, 9 mg demir,
  • 24 mg protein, 12 mg selüloz ve 2 mg lipid bulunur.
  • Lif oranı yüksektir.
  • Kalsiyum ve magnezyum bakımından zengindir.
  • Trombosit sayısını arttırdığı için kanser hastaları için şifalıdır.
  • Karaciğer yağlanmasını azaltıcı etkisi vardır.
  • Bir de salatalarda harika olur kendileri...

Zorlu Hayat Yolculuğumuzda Dursun Aklımızda Diye...

Vallahi en çok korktuğum insan çeşididir...
Dinlen dinlen kaçın derim..
Tabii benim gibi farkedene kadar geç olmadıysa eğer...

HİKAYELER/MASALLAR/BİLMECELER /FIKRALAR


Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme 

adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava 

içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta 
teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, 
yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her 
öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş 
bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. 
Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her 
zaman köşe basında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.
Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından
aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra, 
bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak 
tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titresen köpek 
yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin 
soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha
kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar 
sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle 
bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra 
bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak
üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.

Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan 
bir TEBESSÜMSÜN sonucuydu. 


21 Mart 2019 Perşembe

21 MART 2019 PERŞEMBE HOŞGELDİN BAHAR

HOŞGELDİN BAHAR

HEPİMİZE GÜZELLİKLER GETİR YANINDA İNŞALLAH....

21 MART İLKBAHAR EKİNOKSU

Kuzey Yarıküre’de yaklaşık olarak
21 Mart İlkbahar Ekinoksu – 23 Eylül Sonbahar Ekinoksu’dur.

Ekinoks, gün dönümü ilkbaharın habercisi ve
sıcakların artması şeklinde yorumlanır.

Güneş ışınları öğle vakti Ekvator'a 90°’lik açı ile düşer.
Gölge boyu Ekvator'da sıfırdır.

Güneş ışınları bu tarihten itibaren
Kuzey Yarım Küre'ye dik düşmeye başlar.
Kuzey Yarım Küre'de İlkbahar başlangıcıdır.

Aydınlanma çemberi kutup noktalarına teğet geçer.
Bu tarihte Güneş her iki kutup noktasında da görülür.

Dünya'da gece ve gündüz süreleri birbirine eşit olur.



NEVRUZ BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

Baharın gelişini müjdeleyen bir Nevruz daha geldi. Nevruz bayramı birçok ülkede coşkuyla kutlanacak. 

Bazı ülkelerde Nevruz bir anlamda yeni yıl anlamına geliyor. 2010’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 

3000 yıldan beri kutlanmakta olan Pers kökenli bu şenliği,Dünya Nevruz Bayramı ilan etmiştir.

28 Eylül – 2 Ekim 2009 arasında Abu Dhabi’de hükümetler arası toplanan

Birleşmiş Milletler Manevi Kültür Mirası Koruma Kurulu,

nevruzu Dünya Manevi Kültür Mirası Listesi ‘ne dahil etmiştir. 

Birleşmiş Milletler, 21 Mart 2011 yılındaDünya Down Sendromu Günü ilan etti. 

Down Sendromu’nda 21. kromozomun 2 tane yerine 3 tane olması bireyleri özel kılıyor. 

Sonuç olarak 46 kromozom yerine 47 kromozoma sahipler oluyorlar. 

Down sendromu bir hastalık değildir. Genetik bir farklılıktır.


Down sendromunu iyileştirecek veyayok edecek bir tıbbi tedavi yoktur. 

Tek yol eğitimdir.

                                            
HİKAYELER/MASALLAR/BİLMECELER/FIKRALAR



NEVRUZ'UN TARİHİ VE ANLAMI


Nevruz geleneğinin tarihin en son Buzul Çağı’nın bitmesinden
hemen önceki günlere yani 15.000 yıl öncesine kadar uzanır.
Efsanevi Pers Kralı Cemşid, Indo-Iranlıların
avcılıktan hayvacılığa ve yerleşik yaşama geçişini temsil eder.
O çağlarda mevsimler insanoğlunun hayatında
günümüzdekinden daha yaşamsal bir önem arz ediyordu ve
yaşamla ilgili her şey dört mevsim ile çok yakından ilgiliydi.
Zor geçmiş bir kışın ardından gelen bahar,
tabiat ananın çiçekler, yeşillenenen bitkiler uykusundan uyanması ve
sığırların yavrulaması, insanoğlu için büyük bir fırsat ve
bolluğun canlanması demekti.
İşte böyle bir dönemde bu Nevruz kutlamalarını başlatanın
Kral Cemşid olduğu söylenir.



Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz,
İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder.
Günümüz İran’ında, her ne kadar İslami bir kökeni olmasa da
bir şenlik olarak kutlanır. Bazı topluluklar bu bayramı
21 Mart’ta kutlarken, diğerleri Kuzey yarım kürede
ilkbaharın başlamasını temsilen, 22 veya 23 Mart’ta kutlarlar.
Aynı zamanda, Zerdüştlük, hem de Bahailer için de kutsal bir gündür ve
tatil olarak kutlanır. Kürtlerde, Nevruz bayramının Kürt ve
İran mitolojisindeki Demirci Kawa Efsanesi’ne dayandığına inanılır.
Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında da

Göktürklerin Ergenekon’dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır.





18 Mart 2019 Pazartesi

18 MART 2019 PAZARTESİ ÇANAKKALE ZAFERİNİN 104.YILDÖNÜMÜ..ŞEHİTLERİMİZİN RUHLARI ŞAD OLSUN...

                         Çanakkale geçilmez!

Tam 104. yıl önce atalarımız Çanakkale'de tarih yazdı...

Çanakkale Savaşı'nda

 hem karadan hem de denizden yürütülen savaşta

büyük bir zafer kazanıldı. Birçok şehit verildi.

Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale'de

"Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum." demişti,

bir ulus bu zaferle savaşın seyrini değiştirdi. 


YENİ HAFTAMIZ

Sağlıkla huzurla geçsin inşallah
Bu hafta artık baharı hissedeceğiz inşallah...
Bugün gündüz:20 gece:7 derece olucakmış
zaten takvimimiz de diyor ki 
bugün kocakarı soğukları bitiyormuş ama
kırlangıç fırtınası olabilirmiş...


BAZEN BİZDEN HABERLER/1

Cumartesi benim doğumgünümdü...
Allah nasip etti sağlıkla huzurla
 bir yaş daha gençleştim anlayacağınız....
Şaka bir yana;
 Allah hepimize
sağlıkla yaşalmayı ve
  her yaşı huzurla yaşamayı
 nasip etsin....

BAZEN BİZDEN HABERLER/ 2


Pazar günü hava ılıcık ve hatta nerdeyse  sıcacık olunca 
kızım ödevlerini bitirdikten sonra
ailecek yürüyerek Bostanlı sahile gittik...
Ben hayatımda burayı böyle bu kadar kalabalık görmediydim sanırım..
Sandalyesini, içeceğini, yiyeceğini, bisikletini, uçurtmasını, 
çiğdemini, çekirdeğini ve gazetesini kapan 
yediden yetmişe herkes çimlerdeydi..
Sanki hıdrellez pikniği gibiydi...
İnsanlar kışın kasvetini atmak için gelmişlerdi ve
 güneşin tadını çıkarmaya çalışıyorlardı...
Eh biz de ılık güneşli havadan nasibimize düşeni aldıktan sonra
 haftalık alışverişimizi yapıp kredi kartı borcumuza borçlar katıp
 her pazar olduğu gibi kayınvalidemi de alıp
 evimize geri döndük...
Bir haftasonu daha anlamadan hızlıca bitti ...
Ve hoop  yine yeniden başlasın bakalım yeni haftamız...



BİR KİTAP
Ölümünden birkaç gün önce
Nel yardım istemek üzere
kız kardeşine telefon eder.
Ancak kardeşi Jules yanıt vermez ve
yardım çağrısını geri çevirir.
Birkaç gün sonra Nel’in ölüm haberi gelir.
Jules ise kaçtığı ve gelmemeye yemin ettiği
kasabaya, geride kalan yeğenine
bakmak için dönmek zorunda kalır.
Bu kitap harcadığınız 
her saniyenin hakkını veriyor.”

Publishers Weekly böyle demiş..
 ben okumadım henüz..

BİR FİLM
Avusturalyalı bir çiftçi olan Connor,
üç oğlunu da Çanakkale Savaşı'na göndermiştir.
Çanakkale Savaşı'nın ardından
Türkiye'ye gelen Connor'ın tek hedefi
uzun süredir haber alamadığı oğullarının
izini bulabilmektir.
Connor'ın İstanbul'da başlayıp
Çanakkale'ye ve oradan da ülkenin
çeşitli yerlerine uzanan bu arayış
yolculuğunda en büyük destekçileri
Türk subayları Hasan ve Cemal olacaktır. 

BİR DEKORASYON FİKRİ/BİR ODA
Rüya gibi...

DÜNYAMIZIN NEŞESİ SÜSLERİ
CANLARIMIZIN KÖŞESİ
keyifler harika...

BİR MOTİF/BİR FİKİR
Kumandalık her eve lazım..
Zira heryerimizden
 kumandalar fışkırıyor...

HERGÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE...

TARİHTE İLKLER/İLK FOTOĞRAF

Tarihin ilk fotoğrafı 1826 yada 1827 yılında
Joseph Nicéphore Niépce
tarafından çekilmiştir.
Fotoğraf Saône-et-Loire,
Bourgogne, Fransa‘daki penceresinden
görünümü göstermektedir.
Fotoğrafın pozlama süresi 8 saattir.
Niépce’nin fotoğrafı çok belirgin değildi,
ancak 1835’te İngiltere’nin Wiltshire kentinde
Henry Fox Talbot’un fikri 
fotoğrafçılığı biraz daha pratik hale getirmişti.
İlk kez negatif bir fotoğraf çekmişti.
Metal üzerine soluk bir görüntü basmak yerine,

şimdi istediği kadar kopya yapmak için
 negatif film kullanabilirdi.

ZORLU HAYAT YOLCULUĞUMUZDA
DURSUN BAKALIM AKLIMIZIN BİR KÖŞESİNDE

SAĞLIKLI YAŞAM/SAĞLIKLI BESLENME/

BAHAR YORGUNLUĞU

Baharın gelmesiyle canlanan doğaya inat,

pek çok insan yorgunluk hissediyor.

Siz de erken yatıp uyusanız bile

sabahları yorgun kalkıyorsanız,

gün boyunca kendinizi bitkin ve

uykusuz hissediyor,

dikkatinizi bir türlü toparlayamıyorsanız

nedeni bahar yorgunluğu olabilir.

BAHAR YORGUNLUĞUNDAN KURTULMAK İÇİN
BAZI TAVSİYELER:


1. Az ve sık yiyin.

2. Şeker ve unlu gıdalardan uzak durun
3. Hergün yarım saat yürüyüş veya egzersiz yapın
4. Bol sebze ve meyve yiyin


5. Günde 8 veya daha fazla su bardağı su için

BİR TARİF/ÇİLEKLİ MANOLYA

Malzemeler

  • 1 su bardağı toz şeker/ 2 yemek kaşığı un
  • 1 paket vanilya/ 7-8 adet dilimlenmiş çilek
  • 2 paket yulaflı bisküvi/ 1 fincan mısır nişastası
  • 1 litre süt/ 200 mililitre krema
  • 2 adet yumurtanın sarısı

Hazırlanışı

Yulaflı bisküvileri robottan geçirip toz haline getirin.
Krema haricindeki tüm malzemeleri
tencerenin içine koyun ve çırpın.
Kıvamını alınca soğuması için bir kenarı alın.
Soğuduktan sonra içine kremayı ilave edip
pürüzsüz kıvamını alıncaya kadar çırpmaya devam edin.

YOLCULUK NEREYE?/MALTA ADASI

Malta ya da resmî adıyla Malta Cumhuriyeti,
Güney Avrupa'da, Orta Akdeniz'de yer alan,
Sicilya'nın güneyindeki adalar devleti.

Malta takımadaları
 3 büyük, 2 küçük adadan oluşur.
Büyükleri: Malta, Gozo ve Comino.


Başkentin tamamı
UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Malta,
Ortaçağ'dan bugüne koruduğu yapısıyla
bir tarih ülkesi.

3 büyük, 2 küçük adadan oluşan 
Malta'nın başkenti Valletta şehri,
ismini şövalyelerin büyük ustası 
Jean Parisot De La Vallette'den alıyor.

İtalyan yemek kültüründen etkilenen Malta’da
İngiliz ve Arap mutfağından esintiler de var.
En önemli geçim kaynağından biri balıkçılık olan
Malta’da pek çok restoranda iyi balık ve
deniz mahsulleri yiyebilirsiniz.

HİKAYELER/MASALLAR/FIKRALAR/BİLMECELER

SUNAY AKIN/ÇANAKKALE SAVAŞI HİKAYELERİ

Sedyeciler hiç durmadan cepheden yaralı taşımaktadır.
Doktorlar, yaşama şansı olan askerlerle ilgilenebilmekte,
son derece az olan ağrı kesici iğnelerden yapabilmektedir.
Her askerin başında saatlerce durmayı,
yaralarını en büyüğünden en küçüğüne kadar
tek tek elden geçirmeyi hepsi de gönülden arzulamaktadır
ama buna olanak yoktur.
Bir doktor, ayağı kopmak üzere olan ve
bağırsakları dışarı taşmış bir halde sedyeyle önüne getirilen
askeri görünce, taşıyıcılara seslenir:
Bunu kaldırın”…
Bu sözü, savaşın her günü kim bilir kaç kez söylemektedir: “Bunu kaldırın”…
 O an, can çekişmekte olan asker inilti halinde seslenir: “Baba”…
Tanık olduğu bu olayı anılarında anlatacak olan
Salih Dörtbudak ve öteki doktorlar,
duydukları bu ses karşısında taş kesilmişcesine duran arkadaşlarına bakarlar.
Doktor, çaresizlik içinde oğlunun kanlı yüzünü siler ve
sedyecilere şunu söyler: “Bunu gölge bir yere kaldırın!”
Her gün onlarca defa söylediği sözde,

oğlu için istediği tek ayrıcalık “gölge bir yer”dir! 



GELECEĞE TEKRAR UMUTLA BAKABİLMEK....

GELECEĞE YİNE UMUTLA BAKABİLMEK AH NE BÜYÜK SAADET.....