Blog Listem

25 Haziran 2019 Salı

25 HAZİRAN 2019 SALI ÇOK SICAK ÇOK AMA ŞİKAYET ETMEMELİYİM YAZ GELSİN DİYE DİYE ÇOK SÖYLENDİM....


Sıcak Sıcak  epey sıcacık :))başladık yeni haftaya..
gerçi bu hafta takvimcik 1 gün geç başlayabildi çünkü
 dün bütün gün kızının konseri ve provası için
 koşuşturması gerekiyordu...
37 derece civarı bu aralar accık yanıyoruz buralarda yani...
MEMLEKET HABERLERİ..
Seçim öncesi ağır açıklamalarla dolu günlerden sonra
 olaysız bir şekilde  huzurla geçti seçim şükürler olsun ki.....
Sonuç gözbebeğimiz İstanbul'umuz  için
hayırlı uğurlu  olsun İnşallah..
Herşeyden önce Demokrasimiz kazandı ..
Bu da cadının yıl sonu konseri...
sabah prova akşam konser derken
 bir telaş bir telaş...
neyse ki güzel geçti...
her konserinde kalbim duracak gibi oluyor...
gözlerim doluyor...
öyle işte klasik anne halleri...



BİR KİTAP
Bu zamanın ruhunun,

 içinden geçtiğimiz günlerin romanı.

Hayatın altüst olması diye bir şey varsa 
bunu bizden başkası bilemez.
Ne olacak kaygısıyla yaşayan, endişeli,
 hayat standartları şaşmış,
işinden olmuş. 
Ama her şeye rağmen hayat dolu, 
umut eden, direnen. 
aşkın, âşıkların, arkadaşlıkların,
 vicdan sahibi insanların, hayallerin,
yere çakılmanın, bu hayatın romanı.



HAYVANLAR ALEMİNDEN /

BİR KEDİNİN BEYNİ KÖPEĞİNKİNDEN
 DAHA KARMAŞIKTIR


Bizim ponçik pek bi  akıllı akıllı bakıyor zaten bize:))

Tabi ki ikisinin de beyinleri çok ufak, 

vücut ağırlıklarının sadece %0,9’u kadardır.
Fakat Psychology Today’in açıklamasına göre
kedilerin beyin yüzeyleri insanlarınkine
%90 oranla benzermiş. Kedilerde beynin
kavramsal bilgi işlem kısmı köpeklere oranla
daha gelişmiştir; bir kedide 300 milyon nöron
bulunurken köpeklerde bu sayı 160 milyondur.




BİR FİLM/BÜYÜK DÜĞÜN



Don (De Niro) ve Ellie (Keaton) 

uzun zaman önce boşanmış bir çifttir.
Tüm ailenin biraraya geleceği 
oğullarının düğününde,
henüz bu boşanmadan
 haberi olmayan aile bireyleriyle
yüzleşmenin stresini yaşamaktadırlar.
Bu durumu nasıl anlatacaklarını
düşünürken en iyi yolun

hala evli olduklarına herkesi inandırmak 

olduğuna karar verirler. 



ARADA GEZELİM BARİ/NAPOLİ

Roma’nın güneyine iki saatlik mesafede yer alan

romantik Napoli, güney İtalya’nın en büyük şehridir.
Dünyanın en iyi opera ve tiyatro binalarının bir kısmı buradadır
ve şehirde bulunan pek çok tarihi heykel ve eser nedeniyle,
şehir çoğunlukla bir açık hava müzesi olarak adlandırılır.
Napoli Körfezi’nde gün batarken sahil kordonundaki ailelere katılın.
Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde (Museo Archeologico Nazionale),
M.S. 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın yerle bir ettiği Pompei ve
Herkulaneum kalıntılarını görün veya
1500’lü yılların sonlarında inşa edilen
Cappella Sansevero Müzesi sanatını ve mimarisini keşfedin.






BİR TARİF/ŞEFTALİLİ İRMİKLİ TATLISI
Malzeme
1 lt süt/2/3 su bardağı toz şeker
5 yemek kaşığı irmik/1 çay bardağı krema
2 tatlı kaşığı nişasta/2/3 çay bardağı su
2 sert şeftali 
Yapılışı
Tencerenin içine süt, toz şeker ve irmiği ekleyip iyice karıştırın.
Daha sonra ocağın altını yakıp orta ateşte muhallebi kıvamını
alıncaya kadar pişirin. Ocaktan almaya su da erittiğiniz nişastayı
ilave edip karıştırın. Son olarak kremayı da ekleyip 1-2 taşım
kaynatın ve tencereyi ocaktan alın. İrmikli tatlıyı kaselere
paylaştırırken aralarına minik küp şeklinde doğradığınız
şeftalileri serpin.
Tatlıyı buzdolabında 3 saat dinlendirdikten sonra servise sunun


SAĞLIKLI YAŞAM/SAĞLIKLI BESLENME
/KEÇİBOYNUZU PEKMEZİ


Keçiboynuzu pekmezi, 

oldukça yüksek bir enerji kaynağıdır.
sütten 3 kat daha Fazla kalsiyum içerir.
Kemik erimesi ve kansızlığının düşmanıdır.


İNSANA ve HAYATA DAİR...


HİKAYELER/MASALLAR/FIKRALAR/BİLMECELERKaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektör’ün bürosundan içeri girer girmez, sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti… Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi?
Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı.. Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu.. Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; “Bekleriz” diye mırıldandı… Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi.. Sekreter sesini çıkarmadan masasına döndü.. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi.. Sonunda sekreter, dayanamayarak yerinden kalktı. “Sadece birkaç dakika görüşseniz, yoksa gidecekleri yok” diyerek rektörü iknaya çalıştı. Anlaşılan çare yoktu..
Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo içini bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret ederdi. Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmek, olacak şey miydi bu? Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti.
Yaşlı kadın hemen söze başladı. Harvard’da okuyan oğullarını bir yıl önce bir kazada kabetmişlerdi. Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki, onun anısına okul sınırları içinde bir yere, bir anıt dikmek istiyorlardı.
Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi. “Madam” dedi, sert bir sesle, “Biz Harvard’da okuyan ve sonra ölen herkes için bir anıt dikecek olsak, burası mezarlığa döner…”
“Hayır, hayır” diyerek haykırdı yaşlı kadın.. “Anıt değil… Belki, Harvard’a bir bina yaptırabiliriz”. Rektör, yıpranmış giysilere nefret dolu bir nazar fırlatarak, “Bina mı?” diyerek tekrarladı, “Siz bir binanın kaça mal olduğunu biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon dolardan fazlasına çıktı…”
Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyar bunaklardan kurtulabilirdi.. Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü: “Üniversite inşaatına başlamak için gereken para bu muymuş? Peki, biz niçin kendi üniversitemizi kurmuyoruz, o halde?”
Rektör’ün yüzü karmakarışıktı.. Yaşlı adam başıyla onayladı. Bay ve bayan Leland Stanford dışarı çıktılar. Doğu California’ya, Palo Alto’ya geldiler. Ve Harvard’ın artık umursamadığı oğulları için onun adını ebediyyen yaşatacak üniversiteyi kurdular.
Amerika’nın en önemli üniversitelerinden birini STANFORD’u.





21 Haziran 2019 Cuma

21 HAZİRAN 2019 CUMA BUGÜN EN UZUUUUN GÜN ...BUGÜN ARTIK İŞTE ŞİMDİ GERÇEKTEN YAZ BAŞLIYOOOR...

BU GÜN EN UZUUUUN GÜN
İŞTE ŞİMDİ YAZ BAŞLIYOR ARTIK...
HARİKA KEYİFLİ HUZURLU BİR YAZ GEÇİRELİM İNŞALLAH....

ÇOK GÜZEL BİR GÜN OLSUN...
DUALARINIZIN KABUL GÖRDÜĞÜ
HAYIRLI HUZURLU BİR CUMA GÜNÜ
 OLSUN İNŞALLAH...

BİLGİLERİMİZİ TAZELEYELİM BARİ...21 Haziran


  • Güneş ışınları öğle vaktinde Yengeç Dönencesi’ne dik düşer. Bu nedenle öğle vakti, Yengeç Dönencesindeki bir düzlem üzerinde bulunan cisimlerin gölgesi oluşmaz.

  • Kuzey Yarım Küre’de yaz mevsimi, Güney Yarım Küre’de kış mevsimi başlangıcıdır.

  • Kuzey Yarım Küre’de en uzun gündüz, en kısa gece yaşanır. Güney Yarım Küre’de en kısa gündüz, en uzun gece yaşanır.

  • Kuzeye doğru gidildikçe gündüzler uzar, geceler kısalır.

  • Kuzey Kutup Dairesinde bir gün süreyle Güneş batmazken, Güney Kutup Dairesinde bir gün süreyle Güneş doğmaz.

  • Aydınlanma çizgisi, kutup dairelerine teğet geçer.

  • Bu tarihten sonra gündüzler Kuzey Yarım Kürede kısalmaya, Güney Yarım Küre’de ise uzamaya başlar.

E PEKİ BU UZUUUN GÜNÜN GECESİNDE NE YAPALIM BİZ DERSENİZ?????
İSTANBUL'DAYSANIZ PINK FLOYD HAYRANIYSANIZ
TAKSİM TARAFINA GİTMEYE ÜŞENMEZSENİZ
HARİKA BİR FİKRİM VAR!!!!

Eşim ve arkadaşlarının işten güçten hayat gailesinden fırsat buldukça
biraraya gelip oluştırdukları bir grup VAR
PINK FLOYD ÇALGICILARI!!!!

Valla hiç fena değiller!!!
Ben birkaç kez dinledim de
bir daha gitsem de dinlesem diye düşünmüyor değilim hani...

17 Haziran 2019 Pazartesi

17 HAZİRAN 2019 PAZARTESİ SICAK BİR HAZİRAN GÜNÜ BİRAZ PUSLU...


Haziranın ortasına geldik bile...
Okullar kapandı..Sınavlar bitti...
Şimdi artık şehirler sakinleşir
 kıyılar hareketlenir...
sıcaklıklarımız 29-30 civarıymış..
yağmur var gibi birazcık bu hafta...
Güzel bir hafta olsun inşallah hepimize...


Dün babalar günüydü..
Allah başımızdan eksik etmesin
 canlarımızı...
Aramızdan ayrılanlar da
 nurlar içinde dinlensinler...
MEMLEKET HABERLERİ...
NİHAYET.. SONUNDA...
YILLAR.. YILLAR..YILLAR  SONRA...
TAM BİR YAZ TATİL KİTABI...

Kusursuz bir aile, kusursuz bir ev ve
kusursuz bir hayat…
Üç anne; Jane, Madeline ve Celeste
bunların hepsine sahip görünüyor.
Ama küçücük bir yalan yüzünden
her şey kontrolden çıkmak üzere...





BİR FİLM/DEMİR LEYDİ...

Nisan 1982'de Arjantin'in Falkland ve
Güney Georgia Adalarını işgal etmesi ile
başlayan ve altı hafta süren Falkland Savaşı'nda
yaşanan krizi odak noktasına alan film,
o dönem İngiltere'nin başında olan
Margaret Thatcher'ı ve yaşananları
beyazperdeye taşıyor.
Ay ben severim bu filmi 
nasıl oldu da atlamışım 
hemen bu gece inşallah....




BİR TARİF/KUSKUS SALATASI


Harika oluyor taktım ben buna bu aralar
sık sık yapıyorum çok pratik çok lezzetli 
içindekilerle besin değeri zenginleşen bir salata....

Malzemeler

  • 1 paket kuskus/ 2 adet közlenmiş biber
  • 5 yemek kaşığı garnitür/ Yarım demet maydanoz
  • 1 adet mısır konservesi/ 3-4 dal yeşil soğan
  • 10 adet kornişon turşu/ 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Tuz/ Limon

Hazırlanışı

Kuskusu bol suda haşlayın.
Biberleri fırında közleyerek küçük parçalara bölün.
Maydanozu ve taze soğanları ince ince kıyın.
Turşuları küçük parçalara bölün,
mısırı ve garnitürü süzerek diğer malzemelere ekleyin.
Kuskusu süzün ve soğuk sudan geçirin.
İyice süzün ve tüm malzemeyi içine ekleyerek karıştırın.
Zeytinyağı, limon ve tuz katarak servis yapın.



DÜNYAMIZDAN BİLGİLER/BEYAZ GÖKKUŞAĞI 

beyaz gökkuşağı ya da sis kuşağı nedir?

Beyaz gökkuşağı sisli ortamda oluşur ve
sis yayı/ sis kuşağı olarak da geçer.
Sis kuşağı 0.05 milimetreden daha küçük
su damlacıklarından oluşur.
Küçük damlacıklar ışığı klasik gökkuşağını
oluşturan büyük damlalar gibi saçamaz.
Burada önemli faktör farklı renkli ışınların
dalga boylarıdır. Bu nedenle sis kuşakları
oldukça renksizdir.

Sadece kırmızı bir dış kenar ile
 mavimsi iç kenarı olur.

20 Kasım 2016 tarihinde İskoçya’dan
 Melvin Nicholson, tüm zarafeti ile,
kaydetmeyi başardığı yukarıdaki
beyaz gökkuşağı ile karşılaştığı
anı şu şekilde tarif etmiş:
“Büyünün de ötesindeydi.

Uzun süre hiç unutmayacağım anlardan birisi.”
HAYATA DAİR..İNSANA DAİR..


HER HAFTA BİRAZCIK İNGİLİZCE..


SAĞLIKLI YAŞAM /SAĞLIKLI BESLENME/


BOYUN SAĞLIĞI


İnsan başının ağırlığı ortalama 6 kilogramdır.
Ancak 6 kilogram olduğuna bakmayın
siz başınızı eğdikçe bu ağırlığın boynunuza
uyguladığı kuvvet gittikçe artar.
 60 derecelik bir eğim uyguladığınızda
boynunuza 27 kilogramlık bir yük binmiş oluyor.
Boynumuz bu yükü kısa sürede taşımakta zorlanmıyor
ancak saatlerce boynunuzu öne eğerek bir iş yaptığınızda
siz farkında olmadan iskeletinizin boyun kısmı zarar görebiliyor
ve dolayısı ile boyun ağrıları ortaya çıkıyor.
Size bu konuda tavsiyem hiç değilse telefonunuzla
uzun dakikalar geçiriyorken bunu aklınızda tutmanız ve
boynunuzu aralıklarla hareket ettirmenizdir.







PRATİK BİLGİLER

Yumuşak peynirinizi rendelemeden önce
yarım saat buzlukta bekletin.
Peynir sertleştiğinde rendeye yapışmaz,
daha kolay rendelenir ve yemeklerinizin
üstüne serpmek kolaylaşır.


HİKAYELER/MASALLAR/FIKRALAR/BİLMECELER
Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu. Çocuk babasına, “Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun” diye sordu… Zaten yorgun gelen adam, “Bu senin işin değil” diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk “Babacım lütfen, bilmek istiyorum” diye üsteledi. Adam “İllâ da bilmek istiyorsan 20 milyon” diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk “Peki bana 10 milyon borç verir misin” diye sordu. Adam iyice sinirlenip, “Benim senin saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat” dedi. Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı. Adam sinirli sinirli “Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder.” diye düşündü. Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü, “Belki de gerçekten lazımdı”… Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı… Yatağında olan çocuğa, “Uyuyor musun” diye sordu. Çocuk “Hayır” diye cevap verdi… “Al bakalım, istediğin 10 milyon. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim” dedi… Çocuk sevinçle haykırdı, “Teşekkürler babacığım”… Hemen yastığının altından diğer buruşuk paraları çıkardı. Adamın suratına baktı ve yavaşça paraları saydı. Bunu gören adam iyice sinirlenerek, “Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun?… Benim, senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak vaktim yok” diye kızdı… Çocuk “Param vardı ama yeterince yoktu ” dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı; “İşte 20 milyon… Şimdi bir saatini alabilir miyim babacım?…”


GELECEĞE TEKRAR UMUTLA BAKABİLMEK....

GELECEĞE YİNE UMUTLA BAKABİLMEK AH NE BÜYÜK SAADET.....