Blog Listem

30 Nisan 2022 Cumartesi

BİR BAYRAM DAHA NASİP OLDU ...


Sevdiklerinizle birlikte şeker tadında bir 
bayram dilerim herkese...
Babamın vefatından beri bayramlar bana hüzünlü
hissettiriyor maalesef ..Hayat işte ....
Sevdiklerinize bol bol sarılın...
 sevginizi göstermeyi ihmal etmeyin...
   Çünkü gerçekten fani dünya....






Çirkin Kıral'ın yaşadıkları ve o yıllarda 
ülkemizde yaşananlar eşi Fatoş Güney'in 
gözünden anılarından yola çıkarak
yazılmış bu kitap..Ben merakla okuyorum 
merak edenlere tavsiye ederim...





Çok uzun süredir beklediğim bir film pat diye gelmiş
Netflix e ..
İngiliz Kıraliyet ailesinin hüzünlü merhum gelininin
son zamanlardaki ruh hali maalesef hiç de iyi değilmiş...





Bir fıkrayla hoşçakalın...Hayatınızdan kahkahalar ve neşe eksik olmasın....

Gökte Misafir Edilen Ne Yer?

Nasreddin Hoca, Ramazan ayı boyunca vaazlar etmek, namazları, teravihleri kıldırmak üzere evine uzak bir köyde işe başlamış. Hoca’ya köyde bir oda tahsis etmişler. Görevi kısa süreli olduğundan Hoca ailesini getirmemiş, odasında tek başına kalıyormuş.

Köyde vaaz ederken bir ara Hz. İsa’nın göğe çekildiğinden söz etmiş. Camiden çıkınca yaşlı bir kadın yanına yaklaşıp :

- Hoca efendi, Hz. İsa göğe çekildi dedin, ama orada ne yeyip ne içtiğini anlatmadın!

Hoca:

- Bre kadın, günlerdir bu köyün misafiriyim. Bir gün olsun misafirimiz ne yer ne içer demediniz de, gökte misafir edilen Peygamberin ne yeyip ne içtiğini soruyorsun ! demiş




 

22 Nisan 2022 Cuma

YARIN 23 NİSAN ve NEŞE DOLUYOR İNSAN...HAVA DA ISINDI SONUNDA...


Ne şanslı çocuklarmışız..Atamız bizleri unutmamış...Ah şimdi çocuk olmak vardı yine....
Ne güzel kutlardık...Sınıflar süslenirdi...Şiirler şarkılar rontlar hazırlanırdı...
Her anı ayrı bir keyifti mutluluktu...
23NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN







Doğanın ve ısınan havaların tadını
çıkarabileceğimiz bir haftasonu olsun
inşallah hepimize ...








Bugün"" DÜNYA GÜNÜ"" ymüş...
Bizim nesil dünyanın kıymetini çok geç anladı sanki
Umarım gelecek kuşaklar bozduklarımızı düzeltebilirler....










Şahaneydi...
Laikliği savunduğu için
bilinmeyen güçlerce desteklenen
örgütler  tarafından evine bombalı paket
gönderilerek katledilen
Prof.Bahriye Üçok'un kısacık ömrüne
neler sığdırdığını okurken hem hayranlık duydum 
hem üzüntüden kahroldum...










Tam bir Meryl Streep hayranıyım..
Seyretmediğim filmi yok zannederken karşıma
çıkıverdi bu film.
Türkçe'ye 50 Cesur Kemancı olarak çevirilmiş.
Gerçek olaylardan yola çıkılarak çekilen film
sıcacık duygularla kalplere dokunan filmlerden..
Seyretmediyseniz haftasonu kaçırmayın derim...




Bir hikaye ile hoşçakalın...

SAKLANMIŞ ÖZGÜR KUŞLAR

Küçük kızın babası özgürlüklerin kısıtlı olduğu bir ülkede en ağır siyasi cezaların verildiği bir hapishane de mahkumdu. Her hafta sonu annesiyle birlikte babasını ziyaret için hapishaneye giderdi.

Bir ziyaretinde babasına vermek için özenerek bir resim yaptı ve yanında götürdü. Fakat kontrol esnasında yaptığı resim hapishane kurallarına göre uygun bulunmadı. Çünkü resimde çizdiği kuşların özgürlüğü temsil ettiğini düşünüyorlardı. Hapishanede özgürlük gibi düşüncelere yer yoktu. Bunun üzerine küçük kızın resmini oracıkta yırtmışlardı. Çok üzgün bir şekilde görüşmede babasına resim yaptığını ama izin vermediklerini söyledi. Babası da;

– Üzülme kızım, başka bir resim yaparsın. Bu sefer resminde çizdiklerine dikkat edersin, olur mu?

Küçük kız bir sonraki ziyaretinde babasına yeni bir resim yapıp götürdü. Bu sefer resimde kuşlar yoktu. Bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Bu sefer izin vermişlerdi. Babası resme keyifle baktı ve sordu:

– Hmmm! Ne güzel bir ağaç çizmişsin! Ağacın üzerindeki benekler ne? Elma mı bunlar?

Küçük kız babasına eğilerek, sessizce:

– Hşşşşt! O benekler elma değil, ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!..

 

 



2 Nisan 2022 Cumartesi

RAMAZAN HUZUR GETİRSİN HEPİMİZE ....


HOŞGELDİN 11 AYIN SULTANI
Huzur ve bereket 
 getirsin inşallah hepimize..
Allah oruçlarınızı ve dualarınızı 
kabul etsin....







Bir Ramazan Fıkrası tadında geçsin gününüz.....

Bir eşek bir öküz

İki softa, ramazanda bedava yiyip içeriz diye bir Bektaşi köyüne misafir olurlar. Hoşbeşten sonra, içlerinden biri tuvalete gider. Bektaşi, bu softaları kontrol etmek için odada kalana sorar:

- Senin arkadaşın nasıl bir adam? Bilgisi var mı, yok mu?"

O da kendini üstün göstermek için

-Bırak şunu, eşeğin tekidir", cevabını verir.

Biraz sonra öteki softaya da aynı soruyu sorar:

– Senin arkadaşın nasıl bir adam? Bilgisi var mı, yok mu?

Bu softa da öteki gibi

"Bırak şunu, öküzden farkı yoktur", cevabını verir.

Akşam olunca iftar sofrası kurulur. Fakat tepsinin üzerinde arpa ile samandan başka bir şey göremeyen softalar hayretle sorarlar:

– Bunlar ne erenler?

Bektaşi gülerek cevap verir:

– Biriniz eşek, ötekiniz öküz. Sizin için bunlardan daha iyi azık olur mu?"










 

22 Mart 2022 Salı

Çok güzel bir kitap var elimde paylaşmak istedim....

Siz de benim gibi 2. Dünya Savaşı filmlerini,
kitaplarını seviyorsanız sanırım bu kitabı da
seversiniz...

Ölümle birlikte yaşadınız mı hiç?
Her gün, her saat var olan bir ölümden bahsediyorum.


Londra, 1939... İkinci Dünya Savaşı’nın bulutları Avrupa’yı kaplamışken, genç yaşına rağmen kazandığı terzilik yeteneğiyle dikkat çeken ve kendine parlak bir gelecek kurma planları yapan on sekiz yaşındaki Ada Vaughan’ın gizemli Stanislaus von Lieben’le karşılaşması onu bir anda göz kamaştırıcı ve romantik bir dünyaya savurur. Stanislaus, Ada’yla birlikte Paris’e gitmeyi teklif edince, genç kadın kıtadaki savaş çanlarına kulağını kapatır çünkü bu onun için yeni bir başlangıç fırsatı olacaktır.



Ada artık sadece kendisi için değil, yüzünü neredeyse hiç görmediği bebeği için de hayatta kalma mücadelesi verecektir.


Takip edenler varsa yeni bir

deyim buldum "Bite your tongue"



 

14 Mart 2022 Pazartesi

14 MART TIP BAYRAMI PEK BAYRAMLIK BİR DURUM YOK GERÇİ ....


Ne kadar Mart kapıdan baktırır
 kazma kürekyaktırır
sözünü doğruluyan
 günlerden geçiyoruz.
Daha da bitmemiş
17-18 Mart gibi yeni bir
soğuk dalgası yoldaymış sanırım...

Başlıkta da dediğim gibi
 pek bir bayram havası yok
ama yine de kutlu olsun ve
gerçekten bayram gibi 
kutlanabileceği günler
yakın olsun dilerim...






1 hafta geçti üstünden
 paylaşım yapamadım bir türlü 
sanırım nerdeyse hergün her hafta
 aşağıdaki veriyi doğrulayan haberlerle
 sarsıldığım için yine kutlayacak bir şey 
bulamamdan kaynaklanıyor bu gecikme...
""2021 yılında 280 kadın
2022 yılının ilk iki ayında 98 kadın
 erkekler tarafından öldürüldü.
 217 
kadın şüpheli biçimde ölü bulundu""......



Kısacık bir fıkrayla hoşçakalın sağlıkla kalın...

Doktor’a giden yaşlı bir kadın

– Doktor bey, gaz sorunum var fakat çok fazla şikayetçi değilim. Çünkü gaz çıkardığımda ne bir kötü koku ne de ses çıkıyor. Örnek vermem gerekirse buraya geldiğimden beri 20 kez gaz çıkardım ve siz anlamadınız bile.

Bunun üzerine Doktor

– Bu hapları kullanın ve önümüzdeki hafta tekrar gelin.

Aradan 1 hafta geçmiştir ve kadın tekrardan doktora gelir.

– Doktor bey, bana nasıl bir hap verdiniz bilmiyorum. Gaz çıkardığımda ses çıkmıyor ama çok kötü bir koku ortaya çıkıyor.

Bunun üzerine doktor şöyle der.

– Çok iyi, burnunuz düzelmiş sırada kulaklar var! :))




 

5 Mart 2022 Cumartesi

5 MART 2022 CUMARTESİ CEMRE BAŞKA BİR YERE DÜŞTÜ SANIRIM!!!!


16 ŞUBAT 2022 itibariyle
kızımın okuldan taşıması sonucunda
maaile covid le tanışmış olduk sonunda...
Aşılara rağmen hepimizi 4-5 gün kadar
ateş boğaz ağrısı başağrısı öksürük kas ağrısı
ile test etti arkadaş ve kafamıza vura vura
önlemleri gevşetmememiz gerektiğini hatırlattı 
çekti gitti... Umarım bir daha uğramaz...
Hiçbirinize de uğramamasını dilerim...






Dünya delirdi yine...
Zavallı insanların bir günde
 hayatları altüst oldu.
Umarım biranönce biter
 korkunç acılar son bulur.









Covid haftamızda evde dinlenirken
denk geldiğim şahane bir filmdi..
Gerçek bir olaymış üstelik..

SAHTEKAR

Ağırlıklı işçi sınıfından insanların oturduğu varoş mahallelerinden birinde, Los Angeles banliyölerindeyiz. 1928'in mart ayında, telefon operatörü olarak çalışan anne Christine Collins (Oscar ödüllü Angelina Jolie), sakin bir cumartesi sabahında işe gitmek üzere evden ayrılırken dokuz yaşındaki oğlu Walter ile vedalaşır. Akşam evine döndüğünde her ebeveynin en büyük kabusuyla yüz yüze gelir: Biricik oğlu kayıptır. Polis tarafından çok yoğun bir arama tarama çalışması başlatılır. Ancak küçük Walter en ufak iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur. Ta ki aylar sonra polisten haber gelinceye dek Collins için umutlar tükenmiştir. Christine'in oğlu olduğunu iddia eden bir çocuk bulunmuştur.





Uzun zamandır okumak istiyordum.
Sonunda kısmet oldu..
Covidden karantinadayken
konusu pandemi karantina vs olan
bir kitap okumak süper denk geldi
kendimi tebrik ediyorum yani..
Konusunu yazmadım çok meşhur bir kitap
okumayan kalmamıştır bence..
Bu arada bu nobel edebiyat ödüllü kitabı
 beğenmediğimi itiraf ediyorum korka korka...



Nereye kadar acaba
 sanırım yakında atlarla ulaşım
sağlamaya dönüş olucak
 gerçekten 
inanılmaz zorluyor bütçeyi....






GALETA UNLU KARNIBAHAR KIZARTMASI

Hepimiz hasta tüm gün evde olunca değişik 
yemekler denemek istedim.
Bu da onlardan biriydi hem pratik hem çok lezzetli
oldu tarif vermiyorum internette hepsi var.
Bu gün yine yapıcam siz de yaparsanız afiyet olsun...









Beğendiğim ve paylaşmak istediğim bir hikaye ile şimdilik hoşçakalın ve sağlıkla kalın

     

BİR BARDAK SÜT


Howard, yoksul bir ailenin çocuğuydu ve okul giderlerini karşılamak için kapı kapı dolaşarak eşyalar satıyordu. O gün, hiçbir şey satamamıştı ve karnı da çok açtı. Bundan sonra çalacağı ilk kapıdan yiyecek bir şeyler istemeye karar verdi.

 

Kapıyı açan sevimli genç kadını görünce utandı. Yiyecek bir şeyler yerine "Affedersiniz, bir bardak su rica edebilir miyim?" diyebildi yalnızca. Genç kadın çocuğun aç olabileceğini düşünerek onu içeri aldı ve ona bir bardak süt ile biraz kurabiye getirdi. Çocuk sütü yavaş yavaş içine sindirerek içtikten sonra, "Çok teşekkür ederim, borcum ne kadar?" diye sordu genç kadına.

 

Genç kadın, "Borcunuz yok" diyerek yüzünde sıcak bir gülümsemeyle devam etti: "Annem, gösterdiğimiz şefkat ve nezaket karşılığı olarak bir bedel ödenmesini asla beklemememiz gerektiğini öğretti bize," dedi. masalsitesi.com

 

Çocuk: "O halde çok teşekkürler, yürekten teşekkür ederim size," dedi.

 

Howard Kelly, evin önünden ayrıldığı zaman kendisini yalnızca bedensel olarak değil, ruhsal olarak da güçlü

Sponsorlu Bağlantılar

hissediyordu.

 

Yıllar sonra genç kadın çok ender rastlanan bir hastalığa yakalanmıştı. Yöredeki doktorlar çaresiz kalınca, hastalığı ile ilgili araştırmalar yapılması için onu büyük bir kente gönderdiler.

 

Dr. Hovvard Kelly, konsültasyon yapması için çağrıldığı hastanın hangi kasabadan geldiğini duyunca heyecanlandı. Artık genç olmasa da yıllar önce kendisine sevgiyle yaklaşan kadını, baygın haliyle bile, ilk gördüğü anda tanımıştı ve onun yaşamını kurtarmak için elinden geleni yaptı.

 

Uzun süren tedaviden sonra kadın sağlığına kavuştu. Dr. Kelly, denetlenmesi için önüne getirilen faturaya şöyle bir baktı, üstüne bir şeyler yazarak zarfın içine koydu ve hasta kadının odasına gönderdi.

 

Kadın, elleri titreyerek aldı zarfı eline. Açmaya korkuyordu. Hastane faturasını asla ödeyemeyeceğini ve geri kalan yaşamı boyunca bu faturayı ödemek için çalışacağını biliyordu.

 

Sonunda zarfı açtı ve faturaya iliştirilmiş bir not dikkatini çekti. Notta şunlar yazılıydı:

 

"Hastane giderlerinin tamamı bir bardak süt karşılığı ödenmiştir"














 

15 Şubat 2022 Salı

15 ŞUBAT 2022 SALI ASLINDA DÜN YAPMAK İSTEMİŞTİM BU PAYLAŞIMI AMA KISMET OLMADI


SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ 1 GÜN  GECİKMELİ DE  OLSA KUTLU OLSUN 

ASLINDA KEŞKE BUGÜNÜN İSMİ SEVGİ VE DOSTLUK GÜNÜ OLSAYDI....

BİR GÜNCÜK DE OLSA DOĞAYI HAYVANLARI İNSANLARI SEVMENİN KEYFİNİ  ve  DOSTLUĞUN ARKADAŞLIĞIN PARAYLA PULLA ÖLÇÜLEMEYECEK KADAR DEĞERLİ OLDUĞUNU HATIRLATSAYDI BİZLERE...

Şu kısacık hikaye bana UP (Yukarı Bak)

filmini hatırlattı nedense...

Seyretmediyseniz seyredin bugün bence...

Sevgi dolu aşk dolu günleriniz olsun...

İşte Sevgi Bu

Oldukça yogun bir sabah.. Tahminen saat 8:30 da seksenlerinde,yasli
bir adam basparmagindaki dikisleri aldirmak üzere içeri girdi. Çok acelesi
oldugunu söyledi, zira saat tam 9:00 da bir randevusu varmis. Onun canli
titresimlerini hissettim adeta ve kendisine oturmasini söyledim.
Çünkü tedavisinin bitmesi ve onun birisini görmesi en azindan bir saat
sürerdi. Saatine baktigini görünce, baska bir hastam da olmadigi için
yarasi ile ben mesgul oldum. Tetkik ettigimde yaranin çok güzel iyilestigini
görünce doktorlardan birisine bantlari açmasini ve yeniden sarmasini
söyledim. Yaranin tedavisi esnasinda konusmaya basladik. Bu kadar
acelesi olduguna göre acaba bu sabah bir doktorla mi randevusu oldugunu sordum.
Bana hayir diye cevap verdi. Bana bakimevine gidip esi ile kahvalti etmek
için acelesi oldugunu söyledi. O zaman esinin sihhatinin nasil oldugunu sordum.
Bana orada uzun bir süredir kaldigini ve Alzheimer hastaliginin bir
kurbani oldugunu nakletti. Konusurken yarasini da sarmis bulundum ve
karisi onu beklerken biraz da geç kalmis olmasindan dolayi acaba esiniz
endise duyar mi dedim. Bana bes seneden beri onun kim oldugunu bile
bilmedigini ve kendisini tanimadigini söyledi. Sasirmistim. "sizi tanimadigi halde
yine de her sabah onu görmeye mi gidiyorsunuz?" . elimi oksayarak gülümsedi.
O beni tanimiyor ama ben halen onun kim oldugunu biliyorum" dedi.
 

10 NİSAN 2025 PERŞEMBE GÜNEŞLİ VE SERİN BİR BAHAR GÜNÜ

Uzun zamandır  içimden birşey paylaşmak gelmedi.. Ülkemizde yaşanan demokrasi adına utanç verici ve üzücü gelişmeler nedeniyle nefes alamadı...