GÜNÜN HABERİ |
Antalya'nın Kumluca ve Finike ilçelerinde akşam saatlerinde etkisini artıran yağmur, gece sel felaketine dönüştü. Taşan derelerden akan sel suları ile park halindeki otomobiller sürüklenirken, her iki ilçede çok sayıda ev ve işyerinin zemin ve bodrum katlarını su bastı. Eğitime 1 gün ara verildi.
GÜNÜN SÖZÜ Ya evet yani öyle zannediyorlar... Küçük prens doğru demiş... |
GÜNÜN YEMEĞİ
MANTARLI SOTE
GÜNÜN HİKAYECİĞİ |
bir
zamanlar, her şeyden sürekli şikâyet eden; her gün hayatının
ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı. hayat, ona göre
çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten
yorulmuştu.
bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu
karşısına. genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği
aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.
bir
gün onu mutfağa götürdü. üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve
ateşin üzerine koydu.
cezvelerdeki sular kaynamaya
başlayınca, bir cezveye bir patates, diğerine bir yumurta,
sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu. daha sonra kızına tek
kelime etmeden, beklemeye başladı. kızı da hiçbir şey
anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı
şeyi görmeyi bekliyordu.
ama o kadar sabırsızdı ki,
sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.
babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi. yirmi dakika
sonra adam, cezvelerin altındaki ateşi kapattı. birinci cezveden
patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu. ikincisinden yumurtayı
çıkardı, onu da bir tabağa koydu. daha sonra son cezvedeki
kahveyi bir fincana boşalttı.
kızına dönerek
sordu:
— ne görüyorsun?
— patates,
yumurta ve kahve? diye alaylı bir cevap verdi kızı.
—
daha yakından bak bir de dedi baba , patatese dokun.
kız
denileni yaptı ve patatesin yumuşamış olduğunu söyledi.
—
aynı şekilde, yumurtayı da incele.
kız, kabuğunu soyduğu
yumurtanın katılaştığını gördü.
en sonunda,
kızının kahveden bir yudum almasını söyledi.
söylenileni
yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme
yayıldı. ama yine de bütün bunlardan bir şey anlamamıştı:
—
bütün bunlar ne anlama geliyor baba?
babası, patatesin
de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de aynı sıkıntıyı
yaşadıklarını, yani kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı.
ama her biri bu sıkıntı karşısında farklı farklı tepkiler
vermişlerdi.
patates daha önce sert, güçlü ve
tavizsiz görünürken, kaynar suyun içine girince yumuşamış ve
güçten düşmüştü. yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki
ince kabuğun içindeki sıvıyı koruyordu. ama kaynar suda kalınca,
yumurtanın içi sertleşmiş katılaşmıştı.
ancak,
kahve çekirdekleri bambaşkaydı. kaynar suyun içinde kalınca,
kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve ortaya
tamamen yeni bir şey çıkmıştı.
— sen hangisisin?
diye sordu kızına.
bir sıkıntı kapını çaldığında
nasıl tepki vereceksin?
patates gibi yumuşayıp ezilecek
misin? yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracaksın? yoksa kahve
çekirdekleri gibi, başına gelen her olayın duygularını
olgunlaştırmasına ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin mi
vereceksin?
Evde mantar var aklımda bunu yapmak vardı bugün ben tavuk etli kekikli yaparım genelde. Antalya civarına yarı hemşerilerime geçmiş olsun.
YanıtlaSiltavuklu kekikli süper fikirmiş ...afiyetle...
SilOooooo çekirdek olalım o zamansaa :)
YanıtlaSilaynen deepcim çekirdek olcaz...
SilBak ben de mantar almıştım, noldu acaba ona buzdolabında ?
YanıtlaSilBugün burada da hep yağdı, ilk defa kış mevsimini hissettim. Mutlu oldum :)
sizin oaralara kar da yağar yakında ne güzel ya...
SilPatates, yumurta ve kahve. Çok iyi hikaye :)
YanıtlaSilben de beğendim.....
YanıtlaSilŞu an itibarıyla güneş açtı Antalya'da, özellikle ilçelere geçmiş olsun. Kahve, patates, yumurta hikayesi çok güzel ama kahve olmak bazen güç oluyor :)
YanıtlaSilevet çok haklısınız kahve olmak hiç de kolay değil ...
SilHikâyenin sonunu merak ederek okudum, babası kızına güzel bir hayat dersi vermiş. Paylaştığın hikâyeleri seviyorum. :) Emeklerine sağlık :)
YanıtlaSilevet şahane bir ders olmuş...Beğenmenize çok sevindim...Sevgiler...
Sil