bir halkın yardım aldı diye mutlu olması kadar
onur kırıcı olamaz....
Çok ama çok üzgünüm....
daha dünmüş gibi hatırlıyorum tatillerde babaannemin evine gidince ilk iş büyük bir merak ve heyecanla okurdum her sayfasını tek tek...
bir halkın yardım aldı diye mutlu olması kadar
onur kırıcı olamaz....
Çok ama çok üzgünüm....
GÜNÜN TARİHİ OLAYI
|
![]() |
GÜNÜN SÖZÜ Durmak yok pedal çevirmeye devam.... |
GÜNÜN YEMEĞİ |
![]() |
NE İZLİYORUM THE WALKING DEAD Millet izledi bitirdi ben yeni başladım. Eşime izlerken laf atıyordum ne izliyorsun bu zombileri kan revan içinde diye.. Şimdi ben başından kalkamaz oldum.. tam 11 sezon ... |
![]() |
NE OKUYORUM Çok yavaş ilerliyor ama bu durum daha çok benden kaynaklı.... |
Dinle Lisa, bir hasret romanı. Toprağından, çocukluğundan, gençliğinden, yetişkinliğinden, geleceğinden kovulmuşların iç dünyasında hayat buluyor. Dinle Lisa, elbette bir umut romanı aynı zamanda... Toplumsal ve bireysel hayatın insanı mahkûm ettiği esaretten kurtulma imkânının olmadığı anlarda, hiç umulmayan, dahası, beklenmeyen yerlerden filiz veren, hiçbir öngörüye, plana sığmayan umutların dillendiricisi oluyor. Hasret ve umuttan doğan bir aşk da taçlandırıyor Dinle Lisa’yı... Bir armağan gibi yaşanan, paketinin kurdelelerini acı kırmızı avuçlarımıza bırakan bir aşk.
![]() |
HOŞÇAKALIN..SAĞLIKLA KALIN |
ATATÜRK’ÜN
İÇİMİZİ ISITACAK
YILBAŞI HİKAYESi
1936 Yılbaşı akşamı ...
O
gece saat 23.00'e kadar Çankaya’da arkadaşlarıyla çalışan
Atatürk yeni yılı
karşılamak için yapılan eğlenceye
katılmak üzere yola çıkar.
Salon tıklım tıklım
doludur.
Nihayet saat 23.00’de bir haber
“Atatürk
geliyor”
Atatürk giriş kapısından içeri girer.
Kendisinin
paltosunu almak isteyenleri durdurarak vestiyerin olduğu
merdivenlerden inmeye başlar.
Birden gözü orada bekleyen
iki
inzibat erine takılır.
Onlara dönerek
“Burada ne
bekliyorsunuz?”
diye sorar.
ve şaşkınlıktan ne
diyeceklerini bilemeyen erlerin cevabını beklemeden
“Anladım,
siz de benim gibi buraya davetlisiniz.
Peki neden yukarı
çıkmadınız?
Haydi üstünüzdekileri vestiyere bırakın
sizi
bekliyorum.
Yukarı birlikte çıkacağız.
Fakat benim
yanımdan bir karış bile ayrılmayacaksınız” der.
Erler bu
büyük insana ne diyeceklerini bilememenin sıkıntısıyla kendi
nazarlarındaki en kıymetli kelimeyle “Emret komutanım “
derler.
Atatürk merdivenlerden
çıkarken, yanına gelmek
isteyenler çok olunca erlerin geride kaldığını görerek
“Siz
yanıma gelin ve yanımdan hiç ayrılmayın
ikazını
yapar.
Salonda oturacağı
masaya geldiklerinde
yanındakilere sağ ve solunda oturacak olanların
kaydırılmasını
isteyerek erleri sağ ve solundaki koltuklara oturtur.
Dünyanın
hiç görmediği ve göremeyeceği muhteşem bir tablodur bu.
Ve
bu tabloya dünyanın
işitip işitebileceği en önemli bir
mesaj olan şu sözlerle imza atar.
“Ben tüm bu
güzelliklerin, neşenin, coşkunun yolunu açabilmek adına
yıllarca siperlerde bu
yiğit Mehmetçik ile mücadele
verdim.
Bu zafer her şeyden önce onların eseridir.
Bu
durumda, bu kutlamada eğlenmek herkesten önce onların
hakkıdır.
Onlar bu
vatanı kurtarırken benim sağ ve
sol kolumdu.
Vatan onların varlığıyla yaşayacak
bu
yüzden onların bugün de yeri başkomutanlarının sağ ve sol omuz
başı
olmalıdır”
Salonda hiç istinasız herkes
bu sözler üzerine gözyaşlarını siliyordu.
Aslında, ahde
vefa, sevgi, saygı, inanç, koruma, sahip olmanın değil sahip
çıkmanın
önemi gibi ne çok anlam ileten bir
davranış…
Bunun ardından diğer bir önemli davranış
modeli olarak yaverini çağırarak
“amirlerine haber verin.
Bu iki yiğidi bu akşam izinli saysınlar”
demesi.
Yani ben yaptım oldu değil.
Silsiledeki hiçbir
kişinin vazifesine müdahale edemeyeceğinin iletisi…
İLKNUR
GÜNTÜRKÜN KALIPÇI
![]() |
En uzun geceyi yaşayacağız bugün.. Ve artık kış gerçekten başlıyor... Huzurla ve sağlıkla geçsin en uzun gecemiz ve kışımız inişallah... |
![]() |
GÜNÜN TARİHİ OLAYI |
Nardugan Bayramı
Her yıl 22 Aralık'tan sonra gelen ilk dolunayda kutlanır. Bunun nedeni ise Türklerin eski inanışına göre tıpkı Mısır mitolojisinde olduğu gibi gece ile gündüzün sürekli savaş halinde olması ve 21 Aralık günü en uzun gecenin ardından Güneş'in daha çok görünmeye başlaması, günlerin uzamasıdır. |
![]() |
GÜNÜN SÖZÜ |
Küçük Kadınlar, İç Savaş sonrası Amerika'da yaşamlarını sürdürmeye çalışan dört kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Meg, Jo, Beth ve Amy birbirinden tamamen farklı karaktere sahip dört kız kardeştir. Çocukluk dönmelerini geride bırakıp kadınlığa geçiş süreçlerinde kardeşler türlü dertlerle boğuşur. Babaları Amerikan İç Savaşı'na katılan dört genç kız, anneleri ile birlikte yaşam mücadelesi vermeye başlar. Bu zorlu süreçte en büyük kazançları birbirlerinin yanında olmalarıdır. Her türlü zorluğu birlikte göğüsleyen kardeşler bu süreçte asıl mutluluğun sevgi olduğunu anlar.
![]() |
GÜNÜN YEMEĞİ FIRINDA MAKARNA |
![]() |
GÜNÜN BİLGİSİ ERBAİN NE DEMEK |
kırk
gün anlamına gelir.
halk
arasında zemheri diye
bilinir.
kışın
en sert zamanı olduğundan karakış diye
de anılır.
esen
sert rüzgârlar da erbain veya zemheri fırtınası* olarak
da anılır.
gün
dönümünden
hemen sonra başlar
![]() |
GÜNÜN OLAYI Dünya kupası sahibini buldu... Akşam bizim evde bağırtılar çığlıklar bir heyecan bir şamata... Gerçekten süper heyecanlıydı... Umarım bir dahaki dünya kupasına ülkemiz de katılabilir... |
![]() | |||||
GÜNÜN TARİHİ OLAYI
|
![]() |
GÜNÜN SÖZÜ Öyle öyle...Doğru... |
GÜNÜN HİKAYESİ
AVUCUMDAKİ KELEBEK
Akıllı iki kız kardeş varmış, bilgiye açlarmış ve okullarındaki, etraflarından aldıkları bilgi yetersiz olmuş.
Yörelerindeki en büyük bilgeye gitmeye, ondan da bilgi almaya karar vermişler.
Bilge adam kızların sorduğu bütün soruları bilmiş. Kızlar daha fazla bilgi almak için bir süreliğine daha bilgenin yanında kalmışlar.
Ama sonra bilgenin her sordukları soruyu bilmelerinden sıkılmışlar. “Bilgenin dahi bilemeyeceği bir soru bulalım” demiş birisi.
Kızlardan biri, bilgenin bile bilemeyeceği bir soru buldum diye sevinmiş. Avucumun içine bir kelebek alacağım “Avucumun içinde bir kelebek var. Canlı mı, ölü mü?” diye bilgeye soracağım, ölü derse kelebeği serbest bırakacağım. Canlı derse, avucumu hafifçe bastıracağım.
Kızlardan biri avucu kapalı bilgeye uzatmış ve sormuş:
– Avucumun içinde bir kelebek var; bilin bakalım canlı mı, ölü mü?
Bilge, kızın gözlerine uzun uzun bakmış ve cevap vermiş:
– Senin elinde kızım senin elinde…
Hayat akarken; iyi veya kötü, güzel veya çirkin, doğru veya yanlış, mutluluk veya hüzün, avucunuzdaki kelebek gibi senin elinde…
![]() |
Bu gün hava açtı ve ılındı...Haftasonu zaten bahar geri geliyormuş.. Benim havam pek iyi değil gerçi... Ortağımız aradı kirayı 2023 de 5000 tl den 15000 tl ye artıracaksın diye emir verdi... Bakalım ne olucak şimdi.... |
![]() |
GÜNÜN TARİHİ OLAYI |
16/12/1631 |
Vezüv yanardağı faaliyete geçti: yaklaşık 4.000 kişi öldü. |
![]() |
GÜNÜN HABERİ |
![]() |
GÜNÜN SÖZÜ |
Amerikan İç Savaşı bitmiştir ve ardında küllerini bırakmıştır. Savaştan acılarla dönen genç Güneyli bir askerin zihninde yaraların dışında tek bir şey vardır. O da canından çok sevdiği ve hayaliyle yanıp tutuştuğu Ada... Ada ve Inman, yıllardır birbirine kavuştukları ve tamamen özgür olabildikleri bir hayatın hayalini kurmuşlardır. Ancak ulusun temelinde yatan büyük sorunlar, huzur dolu bir hayatın peşinde olan bu iki insanın peşini bırakmamış ve bırakmayacaktır.
![]() |
GÜNÜN YEMEĞİ KARNIYARIK Yemeğe bayılırım da biraz zahmetli gelir yapması |
![]() |
GÜNÜN FIKRASI |
Ölüm
yatağındaki hasta kadın kocasıyla baş başa kalınca:
-
Bana söz ver, ben öldükten sonra elbiselerimi evleneceğin kadına
giydirmeyeceksin.
Adam;
- Saçmalama karıcığım!
Birincisi sen haftaya kalmaz iyileşirsin, ikincisi onun boyu
seninkinden kısa ve elbiselerin ona olmaz...
![]() |
Keyifli huzurlu bir gün olsun hepimize inşallah... |
![]() | |||||
GÜNÜN TARİHİ
|
![]() | ||||
GÜNÜN SÖZÜ Valla o kadar doğru ki...
|
![]() |
GÜNÜN FIKRASI SOKRATES İLE EŞİ... Filozof Sokrates ve eşi bir türlü geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış. Sokrates sakin: -Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak bekliyordum zaten! demiş. |
Uzun zamandır içimden birşey paylaşmak gelmedi.. Ülkemizde yaşanan demokrasi adına utanç verici ve üzücü gelişmeler nedeniyle nefes alamadı...