Blog Listem

1 Temmuz 2019 Pazartesi

1 TEMMUZ 2019 PAZARTESİ HAYDAAA TEMMUZ GELMİŞ PES DİYORUM.....


Haziran bitiverdi...Temmuz geliverdi....
hep böyle  oluyor...
Zaman çok hızlı akıp geçiyor...
Temmuz güzelliklerle dolu
geçsin inşallah hepimiz için...
Haftasonu ege kıyıları fırtınalıydı ve 
bir miktar serinlemişti...
Ama sanırım  sıcaklar kapıdadır...
bugün  36 derece civarıymış...






ÇOK AKLIMIZA GELMEYEN BİR BAYRAM


 AMA ASLINDA ÖNEMLİ...


Ülkemizde, 20 Nisan 1926 Tarihinde
kabul edilmiş olan kabotaj Kanunu, 
1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girmiş
ve bu Kanun,
“Türkiye Limanları ve sahilleri arasında
yük ve yolcu taşınması ile kılavuzluk
ve römorkaj hizmetleri, Türk Vatandaşları
ve Türk Bayrağı taşıyan gemilerce yapılır”
hükmünü getirerek daha önceden
yabancılara açık olan bu faaliyetleri
bundan böyle sadece Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarının yapabileceğini belirtmiştir.
Bu nedenle her yıl 1 Temmuz gününü


“Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” olarak kutluyoruz


DÜNYAMIZDAN HABERLER


Bugün Meksika'nın Guadalajara kentinde etkili olan
dolu fırtınası kentin altı mahallesini
kalın bir buz tabakasıyla örttü.
Hava sıcaklığının yaklaşık 29 derece olduğu kentin
buzla örtülmesi alışılmadık görüntülere neden oldu.
Vali Enrique Alfaro AFP'ye yaptığı açıklamada
"İnanılmaz bir olaydı. Sonra kendimize
iklim değişikliği gerçek mi diye soruyoruz...


Bunlar daha önce eşi benzeri görülmemiş doğa olayları" dedi.  


                                     BİR KİTAP



Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum.”


Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk'un

harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor...


1975'te bir bahar günü başlayıp

günümüze kadar gelen,
İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile


uzak ve yoksul akrabası Füsun'un hikâyesi


                           BİR FİLM

Sağlık lisesinden yeni mezun olup,
kasabanın sağlık ocağında hemşireliğe
adım atan Hanife ve aykırı kzı kardeşi Hatice,
küçük ve kendi halinde, muhafazakar bir
kasabada yaşamaktadırlar.
Hanife ne kadar çekingen ve içine kapanıksa,
Hatice bir o kadar haylaz, laf dinlemez ve
 başına buyruktur.
Edebiyata meraklı Hanife kimselere göstermeden
bir şiir defteri tutarken, Hatice çevresindeki herkesi
unutacak kadar şarkı söylemeye tutkundur.
Bir gün yeni atanan kaymakamın oğlu Tarık
kasaba merkezine gelir ve iki kız kardeşin hayatı
o günden sonra tamamen değişir...


                           BİR TARİF/  PRATİK BİR DONDURMA

Malzemeler

  • 2-3 adet olgunlaşmış muz/6 adet medine hurması (bir gece suda bekletilmiş)
  • 1 çay bardağı kadar süt/İstediğiniz farklı meyveler varsa
  • arzu ettiğiniz miktarda kullanabilirsiniz

Hazırlanışı

Olgunlaşmış muzları ve hurma dışındaki diğer meyveleri dilimledikten sonra 
bir buzdolabı poşetine koyarak buzlukta dondurun.Dondurucudan çıkardığınız meyveleri ve hurmayı
blender'a ya da mutfak robotunuza koyun. Önce düşük devirde meyvelerin parçalanmasını 
sağladıktan sonra ara ara karıştırarak 1 çay bardağı sütü ekleyin. 
Sütün tamamını birden eklemek yerine yavaş yavaş ekleyip karışımınız kıvam 
alıncaya kadar blender'dan yüksek devirde geçirmeye devam ederseniz daha homojen
bir karışım elde etmiş olursunuz.Dondurma karışımınızı bir kutuya ya da kalıba 
koyarak buzlukta 35-40 dakika beklettikten sonra dilediğiniz şekilde süsleyip tüketebilirsiniz.


BİZİM EVDEKİ TÜYLÜ PONÇİĞİN SİESTA HALLERİ...

Sıcaktan nefret ediyor bizim tüylü ponçik...
Klima nereye geliyorsa oraya gidip yatıveriyor...
En sevdiğim şey işim yoksa kitabımı alıp yanına kıvrılmak ...


SAĞLIKLI YAŞAM /SAĞLIKLI BESLENME/OSTEOPATİ NEDİR?

Annemi randevu almayı başarabilirsem götüreceğim

 de önce bir araştırayım dedim...

Osteopati, sadece ellerle uygulanan bütüncül bir tedavi yöntemidir. 
Osteopati; vücuttaki problemi sadece ağrı olan bölgede aramaz.
Ağrının kaynağını tespit ederek sorunu çözmeye çalışır. ...
 Osteopati WHO ( Dünya Sağlık Örgütü ) tarafından
bir teşhis ve tedavi yöntemi olarak kabul görmüştür.

Vücuttaki hareket, dolaşım, sinir sistemi ve organların doğru
çalışmasını uyararak vücudun kendini iyileştirme potansiyelini
harekete geçirmeye çalışır. Böylece vücutta iyileşme sağlanabilir.
Bu tedavi yaklaşık 140 yıl önce Amerikalı doktor Andrew Taylor Still
tarafından geliştirilmiştir. Amerika' da ve Avrupa' da
 yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Vücutta her sistemin birbiriyle uyumlu çalışması gerekir.
Bu sistemlerden birindeki aksaklık vücudun genel işleyişini aksatır.
Bu da vücutta fonksiyon bozukluklarına neden olur.
Bu fonksiyon bozuklukları sonucu ağrı ortaya çıkar.
Bu fonksiyon bozuklularını tespit edilere tedavi edilmeye çalışılır.




HAYAT YOLCULUĞU
Başka ne çare zaten..
                         PRATİK BİLGİLER

çekiçle çivi çakarken, çiviyi sabit tutmak için
mecburen parmaklarımızı kullanırız.
Çiviyi çakmak için, çekici hızlıca sallarken
parmaklarımızın zarar görmesi an meselesidir.
Çivi çakarken, çekiçle parmaklarınıza zarar
vermek istemiyorsanız,
düz ve plastik bir tarak kullanabilirsiniz.
Tarakla çiviyi sabit tutarak, çakma işlemini
gerçekleştirebilirsiniz,
elleriniz de sapa sağlam kalır.

                       ARADA GEZELİM BARİ/DELHİ

Başkent Yeni Delhi, bir yandan geniş caddeleri, 

yeşil parkları, lüks otelleri, mağazaları, kafeleri,

diğer yandan üç şeritli yolda altı arabanın ve

tuktukların geçtiği trafiği, sokakta yaşayan insanları,

caddelerde dolaşan maymunları ile rengârenk bir şehir

.Hindistan’a gitmek için en uygun zaman

 Kasım-Şubat ayları arası.   




İLGİNÇ BİLGİLER/MARİANA ÇUKURU

Mariana Çukuru, 
Dünya üzerinde bilinen en derin noktadır.

Büyük Okyanus'ta, Guam Adası'nın güney batısında,

Japonya ve Endonezya arasında,

iki ülkeye de aşağı yukarı eşit uzaklıkta yer alır.

Yapılan son ölçümlere göre en derin noktası yaklaşık

10.994 metredir.

Uzunluğu 2.542 kilometre, genişliği ise 69 kilometredir.



HİKAYELER/MASALLAR/FIKRALAR/BİLMECELER

LEYLEK MEVSİMİ

Aylardan hazirandı.
Leylek yavruları yumurtadan çıkalı henüz bir ay olmuştu.
İrileşmişlerdi.
Ancak hala uçamıyorlardı.
Yuvada anne ve babanın getirdiği yiyeceklerle beslenmek zorundaydılar.
Marmara’da sıcak bir ikindi vaktiydi.
Uludağ zirvelerinden inen 6 kartal, Bursa Orhangazi'de bir leylek yuvasına saldırdı.
Anne ve baba leylekleri öldürüp, 4 yavruyu kaçırdılar.
Aradan bir kaç gün geçti.
Yine bir grup kartal, yine Orhangazi'de başka bir leylek yuvasına saldırdı.
Ancak bu kez yuva boştu.
Nasıl haberleştilerse, leylekler yavrularını güvenli bir yere gizlemişti.
Sonra her yerden haberler gelmeye başladı.
Kartallar gruplar halinde leylek yuvalarına saldırıyordu.
Bir kaç gün sonra ülkenin dört yanından Bursa, Aydın ve Trakya'ya yüzlerce leylek gelmeye başladı.
Aynı şekilde kartallar da toplanıyordu.
İnsanlar çevrelerinde leylek ve kartal sayısının olağanüstü arttığının farkındaydı.
Gökyüzünde bir hareketlenme vardı.
Bir şeyler oluyordu.
Bu kuşlar neden toplanıyordu?
Bu neyin habercisiydi?

Leyleklerin ve kartalların toplanması iki ay sürdü.
Aylardan Ağustos'tu.
Aydın'da Menderes deltasında inanılmaz bir savaş başladı.
Havada amansız bir mücadele vardı.
Bir tarafta leylekler, diğer tarafta kartallar.
Halk başı yukarıda bu savaşı izliyordu.
Kartallar güçlü pençeleriyle, leylekler de uzun gagalarıyla savaşıyordu.
İnsanların gönlü leyleklerden yanaydı.
Köylüler yaralanıp yere inen leylekleri tedavi etmeye çalışıyorlardı.
Nineler yaralı leyleklerin başında dua ediyordu.
Hatta Kızılay'ı göreve çağıranlar bile oluyordu.
Kimileri ağaçlara tırmanıyor, yuvalardaki yavru leyleklere yiyecek ulaştırıyordu.
Ülkenin genelkurmay başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ın bu savaşa müdahale etmesini isteyenler bile vardı.
Ama günler geçiyor, savaş sürüyordu.
İki taraf da kayıplar veriyordu.
Daha da ilginci hem leyleklere, hem de kartallara ülkenin değişik yerlerinden sürüler halinde takviye geliyordu.

Herkes birbirine soruyordu.
Bu savaşı kim kazanacak?
Kartallar güçlüydü ama leylekler sayıca üstündü.
Üstelik daha organize idiler.
Genç leylekler kartalları yoruyor, tecrübeli yaşlılar ise yorulan kartala öldürücü gagayı vuruyordu.
Ayrıca insanların yardımı nedeniyle leyleklek yerleşim birimlerine yakın bölgelerde savaşıyordu.
Kartalların savaşı ormanlık, dağlık alanlara çekmesine izin vermiyorlardı.
Her yerden ölü ve yaralı haberleri geliyordu.
Sayıları yüzlerle ifade ediliyordu.
Neyse ki günler sonra savaş bitti.
Kazanan sayıca üstün olan leyleklerdi.
Kartallar bölgeyi terketmek zorunda kalmıştı.

*.   *.   *

Bu bir kurgu değil.
Bir öykü de değil.
Zaytung haberi hiç değil.
Yaşanmış bir olay.
1934 yılında yüzlerce insanın izlediği ve Cumhuriyet dahil pek çok gazeteye konu olmuş  bir savaş bu.
Hatta, o günlerde Türkiye'de bulunan New York Times gazetesinin muhabirinin Amerika'ya bu haberi geçtiği söylenir.
Derler ki, leyleklerin ve kartalların savaşı bir kaç yıl sonra Kara Harp Okulu'nda havacılık dersinde işlendi.
İki tarafın savaş taktikleri öğrencilere anlatıldı.

*.   *.   *

Kıssadan hisse.
Yıllar önce yaşanan bu leylek ve kartal savaşı tarihi bir gerçeği hatırlatıyor bize.
"Birleşenler kazanır."
Kartal güçlü olabilir.
Acımasız, saldırgan olabilir.
Ama unutulmamalı.
Kartalı vuran, kendi tüyünden yapılan oktur.



25 Haziran 2019 Salı

25 HAZİRAN 2019 SALI ÇOK SICAK ÇOK AMA ŞİKAYET ETMEMELİYİM YAZ GELSİN DİYE DİYE ÇOK SÖYLENDİM....


Sıcak Sıcak  epey sıcacık :))başladık yeni haftaya..
gerçi bu hafta takvimcik 1 gün geç başlayabildi çünkü
 dün bütün gün kızının konseri ve provası için
 koşuşturması gerekiyordu...
37 derece civarı bu aralar accık yanıyoruz buralarda yani...
MEMLEKET HABERLERİ..
Seçim öncesi ağır açıklamalarla dolu günlerden sonra
 olaysız bir şekilde  huzurla geçti seçim şükürler olsun ki.....
Sonuç gözbebeğimiz İstanbul'umuz  için
hayırlı uğurlu  olsun İnşallah..
Herşeyden önce Demokrasimiz kazandı ..
Bu da cadının yıl sonu konseri...
sabah prova akşam konser derken
 bir telaş bir telaş...
neyse ki güzel geçti...
her konserinde kalbim duracak gibi oluyor...
gözlerim doluyor...
öyle işte klasik anne halleri...



BİR KİTAP
Bu zamanın ruhunun,

 içinden geçtiğimiz günlerin romanı.

Hayatın altüst olması diye bir şey varsa 
bunu bizden başkası bilemez.
Ne olacak kaygısıyla yaşayan, endişeli,
 hayat standartları şaşmış,
işinden olmuş. 
Ama her şeye rağmen hayat dolu, 
umut eden, direnen. 
aşkın, âşıkların, arkadaşlıkların,
 vicdan sahibi insanların, hayallerin,
yere çakılmanın, bu hayatın romanı.



HAYVANLAR ALEMİNDEN /

BİR KEDİNİN BEYNİ KÖPEĞİNKİNDEN
 DAHA KARMAŞIKTIR


Bizim ponçik pek bi  akıllı akıllı bakıyor zaten bize:))

Tabi ki ikisinin de beyinleri çok ufak, 

vücut ağırlıklarının sadece %0,9’u kadardır.
Fakat Psychology Today’in açıklamasına göre
kedilerin beyin yüzeyleri insanlarınkine
%90 oranla benzermiş. Kedilerde beynin
kavramsal bilgi işlem kısmı köpeklere oranla
daha gelişmiştir; bir kedide 300 milyon nöron
bulunurken köpeklerde bu sayı 160 milyondur.




BİR FİLM/BÜYÜK DÜĞÜN



Don (De Niro) ve Ellie (Keaton) 

uzun zaman önce boşanmış bir çifttir.
Tüm ailenin biraraya geleceği 
oğullarının düğününde,
henüz bu boşanmadan
 haberi olmayan aile bireyleriyle
yüzleşmenin stresini yaşamaktadırlar.
Bu durumu nasıl anlatacaklarını
düşünürken en iyi yolun

hala evli olduklarına herkesi inandırmak 

olduğuna karar verirler. 



ARADA GEZELİM BARİ/NAPOLİ

Roma’nın güneyine iki saatlik mesafede yer alan

romantik Napoli, güney İtalya’nın en büyük şehridir.
Dünyanın en iyi opera ve tiyatro binalarının bir kısmı buradadır
ve şehirde bulunan pek çok tarihi heykel ve eser nedeniyle,
şehir çoğunlukla bir açık hava müzesi olarak adlandırılır.
Napoli Körfezi’nde gün batarken sahil kordonundaki ailelere katılın.
Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde (Museo Archeologico Nazionale),
M.S. 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın yerle bir ettiği Pompei ve
Herkulaneum kalıntılarını görün veya
1500’lü yılların sonlarında inşa edilen
Cappella Sansevero Müzesi sanatını ve mimarisini keşfedin.






BİR TARİF/ŞEFTALİLİ İRMİKLİ TATLISI
Malzeme
1 lt süt/2/3 su bardağı toz şeker
5 yemek kaşığı irmik/1 çay bardağı krema
2 tatlı kaşığı nişasta/2/3 çay bardağı su
2 sert şeftali 
Yapılışı
Tencerenin içine süt, toz şeker ve irmiği ekleyip iyice karıştırın.
Daha sonra ocağın altını yakıp orta ateşte muhallebi kıvamını
alıncaya kadar pişirin. Ocaktan almaya su da erittiğiniz nişastayı
ilave edip karıştırın. Son olarak kremayı da ekleyip 1-2 taşım
kaynatın ve tencereyi ocaktan alın. İrmikli tatlıyı kaselere
paylaştırırken aralarına minik küp şeklinde doğradığınız
şeftalileri serpin.
Tatlıyı buzdolabında 3 saat dinlendirdikten sonra servise sunun


SAĞLIKLI YAŞAM/SAĞLIKLI BESLENME
/KEÇİBOYNUZU PEKMEZİ


Keçiboynuzu pekmezi, 

oldukça yüksek bir enerji kaynağıdır.
sütten 3 kat daha Fazla kalsiyum içerir.
Kemik erimesi ve kansızlığının düşmanıdır.


İNSANA ve HAYATA DAİR...


HİKAYELER/MASALLAR/FIKRALAR/BİLMECELERKaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektör’ün bürosundan içeri girer girmez, sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti… Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi?
Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı.. Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu.. Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; “Bekleriz” diye mırıldandı… Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi.. Sekreter sesini çıkarmadan masasına döndü.. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi.. Sonunda sekreter, dayanamayarak yerinden kalktı. “Sadece birkaç dakika görüşseniz, yoksa gidecekleri yok” diyerek rektörü iknaya çalıştı. Anlaşılan çare yoktu..
Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo içini bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret ederdi. Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmek, olacak şey miydi bu? Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti.
Yaşlı kadın hemen söze başladı. Harvard’da okuyan oğullarını bir yıl önce bir kazada kabetmişlerdi. Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki, onun anısına okul sınırları içinde bir yere, bir anıt dikmek istiyorlardı.
Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi. “Madam” dedi, sert bir sesle, “Biz Harvard’da okuyan ve sonra ölen herkes için bir anıt dikecek olsak, burası mezarlığa döner…”
“Hayır, hayır” diyerek haykırdı yaşlı kadın.. “Anıt değil… Belki, Harvard’a bir bina yaptırabiliriz”. Rektör, yıpranmış giysilere nefret dolu bir nazar fırlatarak, “Bina mı?” diyerek tekrarladı, “Siz bir binanın kaça mal olduğunu biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon dolardan fazlasına çıktı…”
Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyar bunaklardan kurtulabilirdi.. Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü: “Üniversite inşaatına başlamak için gereken para bu muymuş? Peki, biz niçin kendi üniversitemizi kurmuyoruz, o halde?”
Rektör’ün yüzü karmakarışıktı.. Yaşlı adam başıyla onayladı. Bay ve bayan Leland Stanford dışarı çıktılar. Doğu California’ya, Palo Alto’ya geldiler. Ve Harvard’ın artık umursamadığı oğulları için onun adını ebediyyen yaşatacak üniversiteyi kurdular.
Amerika’nın en önemli üniversitelerinden birini STANFORD’u.





21 Haziran 2019 Cuma

21 HAZİRAN 2019 CUMA BUGÜN EN UZUUUUN GÜN ...BUGÜN ARTIK İŞTE ŞİMDİ GERÇEKTEN YAZ BAŞLIYOOOR...

BU GÜN EN UZUUUUN GÜN
İŞTE ŞİMDİ YAZ BAŞLIYOR ARTIK...
HARİKA KEYİFLİ HUZURLU BİR YAZ GEÇİRELİM İNŞALLAH....

ÇOK GÜZEL BİR GÜN OLSUN...
DUALARINIZIN KABUL GÖRDÜĞÜ
HAYIRLI HUZURLU BİR CUMA GÜNÜ
 OLSUN İNŞALLAH...

BİLGİLERİMİZİ TAZELEYELİM BARİ...21 Haziran


  • Güneş ışınları öğle vaktinde Yengeç Dönencesi’ne dik düşer. Bu nedenle öğle vakti, Yengeç Dönencesindeki bir düzlem üzerinde bulunan cisimlerin gölgesi oluşmaz.

  • Kuzey Yarım Küre’de yaz mevsimi, Güney Yarım Küre’de kış mevsimi başlangıcıdır.

  • Kuzey Yarım Küre’de en uzun gündüz, en kısa gece yaşanır. Güney Yarım Küre’de en kısa gündüz, en uzun gece yaşanır.

  • Kuzeye doğru gidildikçe gündüzler uzar, geceler kısalır.

  • Kuzey Kutup Dairesinde bir gün süreyle Güneş batmazken, Güney Kutup Dairesinde bir gün süreyle Güneş doğmaz.

  • Aydınlanma çizgisi, kutup dairelerine teğet geçer.

  • Bu tarihten sonra gündüzler Kuzey Yarım Kürede kısalmaya, Güney Yarım Küre’de ise uzamaya başlar.

E PEKİ BU UZUUUN GÜNÜN GECESİNDE NE YAPALIM BİZ DERSENİZ?????
İSTANBUL'DAYSANIZ PINK FLOYD HAYRANIYSANIZ
TAKSİM TARAFINA GİTMEYE ÜŞENMEZSENİZ
HARİKA BİR FİKRİM VAR!!!!

Eşim ve arkadaşlarının işten güçten hayat gailesinden fırsat buldukça
biraraya gelip oluştırdukları bir grup VAR
PINK FLOYD ÇALGICILARI!!!!

Valla hiç fena değiller!!!
Ben birkaç kez dinledim de
bir daha gitsem de dinlesem diye düşünmüyor değilim hani...

10 NİSAN 2025 PERŞEMBE GÜNEŞLİ VE SERİN BİR BAHAR GÜNÜ

Uzun zamandır  içimden birşey paylaşmak gelmedi.. Ülkemizde yaşanan demokrasi adına utanç verici ve üzücü gelişmeler nedeniyle nefes alamadı...