HİKAYELER/FIKRALAR/MASALLAR/BİLMECELER
geçmiş anneler günü vesilesiyle...
Şikago'da
yaşayan ünlü Türk genetikçi Hande Özdinler'in annesinin
vefatından sonra yazdığı hem bilimsel hem de duygusal yazısı
Mitokondrisi
bende kaldı
Annem
vefat etti, onu yıkadık, pakladık, demir tabuta koyup Türkiye’ye
uçakla getirdik. Oğlunun üstüne, eşinin yanına, toprağın
içine sanki bir tohum eker gibi nazikçe, dualarla bıraktık. Bir
ömür bitti, annem gitti...
Ama
annemin mitokondrisi bende kaldı. Benim hücremde, benim her
hücremde annemin mitokondrisi var. Her nefes alışımda, her kalp
atışımda, her elimi uzatışımda, her düşüncemin
başlangıcında, ne için enerji harcıyorsa bu vücudum işte orda
annemin mitokondrisi var. Annem gitti belki ama mitokondrisi bende
kaldı...
Enerji
santrali, kaynağı anne
İnsanın
başlangıcı olan o ilk iki hücrenin yumurta olanı büyük ve
zengindir. İçinde bir hücrenin yaşaması, çoğalması, değişmesi
için gerekli olan her şeye ve bir ömür gerekli olacak enerjiyi
üretecek mitokondriye de sahiptir.
Mitokondri,
hücreye enerji veren, canlı olmasının temelini sağlayan
organeldir ve babadan değil, anneden gelir. Anne her çocuğuna
enerjisini verir, enerji üretme mekanizmasını verir. Harcanan her
enerji annenin çocuğuna verdiği mitokondriden gelir.
Dolayısıyla
anneler vefat edebilir ama anneler ölmez!!! Biz farkında olmadan
annelerimizi gizli bir şifre gibi her hücremizin içinde taşırız.
Annemiz vefat etse de bize enerji vermeye devam eder. Ben bunu
yazarken ve siz bunu okurken annelerimizin bizlere miras bıraktıkları
mitokondrinin ürettiği enerjiyi kullandık farkında mısınız...
En
karmaşık yapı
Mitokondri
hücre içindeki organellerin en karmaşık ve ilginç olanlarından
biri. Kendine has DNAsı var, kendine özgü kişiliği var,
kendisine has proteinleri var, çalışma mekanizması ve prensibi
var. Hem enerji üretir hem hücreyi ölümlerden korur, bölünür,
çoğalır, hücre içinde dolaşır, nerede enerji lazım oraya
gider.
Hücre
içinde sanki annemizmiş gibi çalışmaya biz ölünceye kadar
devam eder. Ve her kadın mitokondrisini çocuğuna armağan eder,
dolayısıyla hayat enerjisi anneden anneye geçer.
Bu
yüzdendir ki kim nerden gelmiş, kim kimin atası diye insanlık
tarihi araştırması yapıldığında erkeğe değil, kadına
bakarlar. Analarımızın mitokondri DNA’sına, o DNA’nın
nerelere gittiğine, kimlerden kimlere geçtiğine bakarak yaşam
enerjisinin haritasını çıkararak bilirler kimiz ve nereden
geldik...
Ben
bugün laboratuvarımda mikroskopumun başında annemi düşünüyorum.
15 Ağustos sabahı vefat etti annem, elimden bir su tanesi gibi
kayıp gitti...
Annem
benim vefat etti ama ölmesi mümkün değil, çünkü mitokondrisi
bende kaldı...
|