Onlar evlatlar gençler geleceğimiz.. Umarım bir gün dayak atıp içeri tıkmak yerine gençlerine değer veren koruyup kollayan bir devlet babamız olur.... |
Gıda fiyatları elektrik benzin doğalgaz aldıbaşını gidiyor fiatlar tut tutabilirsen... Allah hepimizin yardımcısı olsun...Zor gerçekten zor... |
Paramız pul oldu Dolar/Euro karşısında.. Çok üzülüyorum... |
Sevdiklerinizin kıymetini bilin..Bol bol sarılın onlara..Sonra.. İşte sonrası malum... |
Güzel bir aşk hikayesi.. Keyifle okuyorum |
Yaşasın yeni sezon geldi... Ben de gençmişim gibi gençlik dizileri seyrediyorum arada işte.... |
https://birlikteenglish.blogspot.com |
ŞİMDİLİK HOŞÇAKALIN SAĞLIKLA KALIN.... BEYAZ AT VE YAŞLI ADAM Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, bir at değil benim için; bir dost, insan dostunu satar mı” dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: “Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın” demişler. İhtiyar: “Karar vermek için acele etmeyin” demiş. ”Sadece at kayıp” deyin, çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez. Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmeden at, bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyardan özür dilemişler. “Karar vermek için gene acele ediyorsunuz” demiş ihtiyar. “Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç. Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler ama içlerinden “Bu herif sahiden gerzek” diye geçirmişler. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul, şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara “Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın” demişler. İhtiyar “Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz” diye cevap vermiş. ”O kadar acele etmeyin, oğlum bacağını kırdı, gerçek bu, ötesi sizin verdiğiniz karar. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.” Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almış. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini, ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş. Köylüler, gene ihtiyara gelmişler. “Gene haklı olduğun kanıtlandı” demişler. “Oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer!” “Siz erken karar vermeye devam edin” demiş, ihtiyar. “Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var, benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor.” “Acele karar vermeyin. Hayatın küçük bir dilimine bakıp, tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar; aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl, insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.” (Lao Tzu) |
Hayat çok pahalılaştı, az önce haberlerde yine ötv ve sigaraya zamdam bahsediyorlardı..
YanıtlaSilPes vallahi
YanıtlaSilMerhabalar.
YanıtlaSilHayat pahalılığı, zamlar, maaşlarımızın alım gücünün düşmesi, PKK, Fetö, terör, göçmenler, sığınmacılar vs. Daha birçok başlığa burada yer vermiyorum. Yaşama şevkimizi yerle bir etmiştir. Her şeye rağmen, yine yazarak ve okuyarak ayakta kalmaya çalışıyoruz.
Eylül de geldi geçti. Zaten yıllar yılları kovalıyor ve bizker de bu arada yaş alıyoruz farkında değiliz. Ben bu sene biraz daha zorlu bir süreç geçirdim. Çok zor zamanlar yaşadım. Mevla'ya şükürler olsun, bazı şeyleri kaybetmiş olsak da sağlığımız yerindedir. Biz de daha Ekim ayı içerisinde henüz bir yağış ile karşılaşmadık. Sadece soğuk rüzgarlar esti. Bizim burada bu sert esen rüzgara boyraz (POYRAZ) derler.
Her nedense yanımızda bulunan bir şeyi kaybetmedikten sonra kıymetini bilmiyoruz. Kaybedince de iş işten geçmiş oluyor. Bunlar, sevdiklerimizle başlar, sağlığımız, gençliğimiz, varlığımız ve varlıklarımız diye uzanır gider.
Keşke ben de köylüler gibi değil de yaşlı adam gibi olabilseydim. Çok güzel bir hikayeydi. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Yorumlarınız çok değerli benim içinzaman ayırıp böyle detaylı yorumlar yaptığınız için tüm kalbimle çok teşekkür ediyorum 🙏
SilEkim güzellikler getirsin gönlümüze, cebimize,herkese... Hikaye çok güzeldi.Teşekkürler...
YanıtlaSilAmin inşallah öyle olsun
SilYine çok güzel bir paylaşım olmuş, emeğinize sağlık. İngilizce öğrenme üzerine olan blogunuzu takibe aldım. Bazen arkadaşlarımı, küçüklerimi İngilizce çalıştırıyorum, o zaman ihtiyacım olacak :)
YanıtlaSilÇok ama çok teşekkür ediyorum kucak dolusu sevgilerimle
YanıtlaSilSelamlar, yeni bir aya daha girdik. Yaşamın neler getireceği yolun sonuna varana kadar belli değil. Hikaye çok anlamlıydı, bizimle paylaştığın için teşekkürler. Yeni blogun hayırlı olsun. Şimdi uğruyorum oraya da. ;)
YanıtlaSilBen de değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum...Yolun sonu belli ama sona gelene kadar hep bir süpriz..bir macera..
YanıtlaSilamanin zamsız olsun bu sonbahar kış lütfen :) en güzel mevsimde bol bol ağaç doğa görelim :) squid game i bitirdim şimdi aşk 101 izlicem :)
YanıtlaSilah inşallah zamsız olsun canım..zor ama...görelim evet evet...aşk 101 bitirdim ben de squid game başlıcam :))
YanıtlaSilDilerim Ekim ayı güzelliklerle gelsin, huzurla geçsin. Sevgiler...
YanıtlaSilamin inşallah sevgiler..
SilBu hikayeyi bir tane kişisel gelişim kitabında okumuştum. O zaman da hayran kalmıştım. Büyük ibret bizler için.
YanıtlaSilevet gerçekten öyle...
SilLou Tzu, bilmem belki sadece bana öyle geliyor. Asya filozoflarının ismi dahi beni heyecanlandırıyor.
YanıtlaSilgaliba beni de..
SilBeautiful blog
YanıtlaSilthanks a lot.
SilPlease read my post
YanıtlaSilokey I'll...
SilBizde de yağmurlu ve soğuk sonbahar kışa dönüyor artık 😞
YanıtlaSilo da güzel sağlık yerindeyse...kocaman sevgiler..
SilAşk 101'i ben de bekliyordum. izledim ve keyif aldım. özellikle 90'ların müzikleri çok güzeldi.
YanıtlaSileveeet güzeldiii...sevgiler...
SilHerşeyden biraz biraz hayatın içinden bu blogu seviyorum :)
YanıtlaSilah çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için
YanıtlaSil