daha dünmüş gibi hatırlıyorum tatillerde babaannemin evine gidince ilk iş büyük bir merak ve heyecanla okurdum her sayfasını tek tek...
Blog Listem
30 Ağustos 2022 Salı
26 Ağustos 2022 Cuma
YAĞMURLU BİR AĞUSTOS GÜNÜNE MİNİK BİR ANEKDOT....
![]() |
Ağustos böceğinin sesini duyabildiğimiz günlerimiz çok olsun......
Bir
gün New York’ ta bir grup is arkadaşı, yemek molasında dışarıya
çıkar. Gruptan biri, Kızılderili’ dir. Yolda yürürken insan
kalabalığı, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı
gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili,
kulağına çırçır böceği sesinin geldiğini söyleyerek çırçır
böceği aramaya baslar. Arkadaşları, bu kadar gürültünün
arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini
söyleyip yollarına devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da,
onunla aramaya devam eder.
Kızılderili
, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip
eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında
gerçekten bir çırçır böceği bulurlar. Arkadaşı,
Kızılderiliye:
“Senin
insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?” diye sorar.
Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip
olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşına kendisini takip
etmesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden
çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar. Birçok insan,
bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, onun
ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder. Kızılderili,
arkadaşına dönerek:
"Önemli
olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir.
Her
şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin.” der…”
23 Ağustos 2022 Salı
Okudum...Harikaydı....
Bahçeme giritli gireceğine inek girsin derlermiş.. Bu kitapta geçiyordu bu söz ilk defa duydum ve çok güldüm.....Otsuz günleri öğünleri geçmez o kadar çok severler...
Benim rahmetli babaannem de giritliydi ....Yollarda rahmetli babama tutturur arabayı durdurur ot toplardı yanında eksik etmediği ot bıçağıyla öyle devam ederdik yollara....
Beğendim...Paylaştım...Güzel bir gün olsun...
![]() |

16 Ağustos 2022 Salı
NERDEYSE YAZ BİTİYOR....
![]() |
Harika bir diziydi... Memleketim Ayvalıkta çekilmiş olması ayrıca cezbetti beni.. Şu aile dizilimi olayı aklıma yatmıyor birtürlü ilginç bir olay... |
![]() |
Bugün hislerime ve düşüncelerime tercüman olan bir yazı ile bitirmek istedim...Allaha emanet olun... İnsanoğlu/kızının vahşetinde sınır yok Freya’yı da öldürdülerDünya huzursuz. Ukrayna- Rusya savaşı, ABD’nin Çin’le Rusya’yla gerilimleri, Kosova’da her an patlamaya hazır etnik kriz, görüşleri yüzünden yazar bıçaklamalar. Sayısız sorunla, krizle doluyuz. Ortadoğu deseniz malum. İsrail’in Filistinliye bitmeyen zulmü, Suriye’ye emperyal çullanış, fakir Lübnan, karışık Irak. Ülkemizde demokrasi eksikliği, hayat pahalılığı, öfkeli bir adamın bağırışları, kadın cinayetleri. Nereye baksak kargaşa. Kimseye zararı yoktuManzara ortadayken kalkıp bir deniz aygırından söz edilecek zaman değil denebilir. Denmesin. Yukarıda özetlediğim “insan” eliyle yaratılmış o manzaranın en masum kurbanlarından biri de işte Norveç’in “dünyaca ünlenmiş” Freya adlı deniz aygırıdır. Göz göre göre işkence edilmiş, doğal ortamından uzaklaştırılıp bir seyir nesnesine dönüştürülmüş, kimseye zararı olmayan doğanın bu güzel canlısı önceki gün insan eliyle “uyutuldu”. Hayvan öldürümlerine uyutmak sıfatını uydurdular biliyorsunuz. Vahşeti örtmeye yarayan bir tanımlama bu. Yaşama şansı kalmamış hayvan dostlarımızın acı çekmeden “uyutulmasına” itiraz edecek halim yok elbette. Ama Freya, ancak bir insanın yapabileceği bir işkence süreci sonucu ortadan kaldırılmış sağasağlam bir canlıydı. 600 kiloluk bir doğa harikasıydı bu hayvan. Küçük bir köy olan Oslo fiyordunda adını bilmeyen yoktu. Bölgeyi bir cazibe merkezine getirdiği de bilinir. Yani esir tutulduğu zaman bile, insanların işine yaramıştır. Norveç’in vahşi yetkililerinin bu talihsiz hayvana yaptıkları “ötenazi” dünyada büyük öfke uyandırdı. Siz de öfkelenin diye yazıyorum. İnsanların birbirlerini öldürmekten zaman bulduklarında başka canlılara da yönelik şiddetinden haberdar olmamız lazım ayrıca. Tanrıçanın adını vermişlerdiİnsanoğlu/kızı, görünürde güzellikler peşindedir, güzelliklere önem verir. O nedenle hayvana İskandinav kültüründe hem güzellik hem de aşk tanrıçası olan Freya’nın adını uygun gördüler. Freya yazın bir bölümünü Norveç’te geçiriyordu. İngiltere, Hollanda, Danimarka nihayet İsveç’te de görüldüğü olurdu. Göründüğü ya da konakladığı her yere turist çekti, para kazandırdı. İnsanların suçu ya da ihmali veya dikkatsizliği, daha açık bir ifadeyle budalalığı yüzünden öldürülmüş bir hayvandır Freya. Onca uyarıya, yani “yakınına gitmeyin” denmesine rağmen fotoğraf çektirmek ya da onunla yüzmek için (sersemliğe bakar mısınız?) neredeyse burnunun dibine girildiğinden “tehlike” yarattığı uydurmasıyla yaşamına son verildi. Hiç bir suçu günahı yoktu. Doğanın büyük bir cömertlikle sunduğu sağlıklı hayatına rağmen, biyolojik ömrünü tamamlasına daha zaman da varken acımadan öldürdüler. Ünü, onca kilosuna rağmen küçük teknelere tırmanırken alınan görüntülerinin tüm dünyada sevgiyle izenmesinden geliyor. Fenomen oluşu bundandır. Bunu kendisinin istediği falan da herhalde yoktu. İnsanlar onun için tehlikeydiDoğası neyi gerektiryorsa, onu yapıyordu. O insanlar için tehlike yaratıyor muydu bilinmez ama o insanları kendisi için tehlikeli görüyordu, muhtemelen. Bu nedenle yanına yaklaşan bir kadını hayli uzun süre kovalamıştır. İşte bu nedenle “insanlar için tehlike yarattığından” öldürülmesine karar verildi deniyor. Bakın New York Times’da bir yazı var. Lütfen okuyun. (Norway Kills Freya, a 1,300-Pound Walrus Who Delighted Onlookers - The New York Times (nytimes.com)). Yazıda Deniz Aygırlarının (mors da denir) sosyal hayvanlar olduğu belirtilerek nadiren tek başlarına bir yere gitmeye çalıştıkları anlatılıyor. Yani kendisine dokunulmadığı sürece, o da kendisini tehlikede sanmaz, dolayısıyla saldırmaz deniyor. Sosyal bir hayvan olduğu için Freya Oslo’nun çevresini yoğun nüfuslu bir bölge olduğundan seçmiş de olabilir yazıya göre. Ünlü İngiliz yayın kuruluşu BBC de “istisnalar dışında, insanlara saldırmadığını” yazdı morsların.( Walrus Freya who became attraction in Norway's Oslo Fjord put down - BBC News). Tepki büyükSadece “bir kadını kovaladığı” ya da “teknelere zarar verdiği” için, onu bulunduğu yerden çıkarıp uzaklaştırmak yerine öldürmeyi seçen katillere tepki yağdı bu yüzden. Freya’yı, yıllardır Google arama motorunun haritasından izleyen, insanların da ona ne zaman yaklaşmaları ya da ondan ne zaman uzaklaşmaları gerektiğini duyuran Norveç Üniversitesi biyologlarından Rune Aae Facebook paylaşımında cinayete tepki göstererek Freya'yı öldürme kararının "çok acele" alındığını belirtti. Aae’nin “çok acele” lafına takıldıma, bakın. Yani öldürmek için zamanı mı beklenmeliydi? Bunu demek istememiştir belki ama ifade sorunlu. Dünya Doğa Fonu, doğada, ağırlıklı olarak Kanada, Grönland, Norveç, Rusya ile Alaska'da başta buzla kaplı sularda olmak üzere toplam 230.000 morsun yaşadığını duyurdu. Yani sayıları ne kadar az görüyorsunuz. (İlgilenirseniz şuna da bir bakın: Walrus - WWF Arctic (arcticwwf.org) Bir zamanlar ticari nedenlerle avlanan bir havyanken, hayvan hakları bilincinin gelişmesiyle biraz rahat yüzü gören morslar, daha sonra başka büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kaldılar: İklim değişikliği. Yani insan eliyle yaratılan bir felaket olan iklim değişikliği nedeniyle buzların artık çözülmeye başladığı bir felaket. Morsların yaşam alanlarının azalması demek bu. O nedenle Freya zaman zaman soğuk Norveç denizlerine gelme ihtiyacı duyar, biraz konaklar, sonra giderdi. İnsanoğlu/kızı çözümden sadece yok etmeyi anladığı için, biraz beklense oradan uzaklaşacak hayvanı bilerek, acımasız bir biçimde öldürdüler. Sorunu (genellikle çıkarına ters gelenleri) öldürerek, bıçaklayarak, boğazını keserek, yakarak, asarak halleden bir tür “insanlık” var ortada. Neyse. Freya’nın da lafı mı olur derseniz, mevcut krizlerden birine takılabilirsiniz. Tercih sizin. Mustafa K. Erdemol Halktv |
30 Nisan 2022 Cumartesi
BİR BAYRAM DAHA NASİP OLDU ...
![]() |
Çirkin Kıral'ın yaşadıkları ve o yıllarda ülkemizde yaşananlar eşi Fatoş Güney'in gözünden anılarından yola çıkarak yazılmış bu kitap..Ben merakla okuyorum merak edenlere tavsiye ederim... |
![]() |
Çok uzun süredir beklediğim bir film pat diye gelmiş Netflix e .. İngiliz Kıraliyet ailesinin hüzünlü merhum gelininin son zamanlardaki ruh hali maalesef hiç de iyi değilmiş... |
22 Nisan 2022 Cuma
YARIN 23 NİSAN ve NEŞE DOLUYOR İNSAN...HAVA DA ISINDI SONUNDA...
![]() |
Doğanın ve ısınan havaların tadını çıkarabileceğimiz bir haftasonu olsun inşallah hepimize ... |
![]() |
Bugün"" DÜNYA GÜNÜ"" ymüş... Bizim nesil dünyanın kıymetini çok geç anladı sanki Umarım gelecek kuşaklar bozduklarımızı düzeltebilirler.... |
Küçük kızın babası özgürlüklerin kısıtlı olduğu bir ülkede en ağır siyasi cezaların verildiği bir hapishane de mahkumdu. Her hafta sonu annesiyle birlikte babasını ziyaret için hapishaneye giderdi.
Bir ziyaretinde babasına vermek için özenerek bir resim yaptı ve yanında götürdü. Fakat kontrol esnasında yaptığı resim hapishane kurallarına göre uygun bulunmadı. Çünkü resimde çizdiği kuşların özgürlüğü temsil ettiğini düşünüyorlardı. Hapishanede özgürlük gibi düşüncelere yer yoktu. Bunun üzerine küçük kızın resmini oracıkta yırtmışlardı. Çok üzgün bir şekilde görüşmede babasına resim yaptığını ama izin vermediklerini söyledi. Babası da;
– Üzülme kızım, başka bir resim yaparsın. Bu sefer resminde çizdiklerine dikkat edersin, olur mu?
Küçük kız bir sonraki ziyaretinde babasına yeni bir resim yapıp götürdü. Bu sefer resimde kuşlar yoktu. Bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Bu sefer izin vermişlerdi. Babası resme keyifle baktı ve sordu:
– Hmmm! Ne güzel bir ağaç çizmişsin! Ağacın üzerindeki benekler ne? Elma mı bunlar?
Küçük kız babasına eğilerek, sessizce:
– Hşşşşt! O benekler elma değil, ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!..
10 NİSAN 2025 PERŞEMBE GÜNEŞLİ VE SERİN BİR BAHAR GÜNÜ
Uzun zamandır içimden birşey paylaşmak gelmedi.. Ülkemizde yaşanan demokrasi adına utanç verici ve üzücü gelişmeler nedeniyle nefes alamadı...

-
Sağlıklı huzurlu keyifli bir hafta olsun inşallah hepimize... BİZDEN VE DÜNYADAN HABERLER 61. Grammy Ödülleri...
-
Hayırlısı ile başladık yeni haftaya.. güzel geçsin inşallah... Yarın ilk cemre düşüyormuş.. Haftanın en güzel haberi bu sa...
-
Haftasonu da çok soğuktu bugün de sabahleyin işe gelirken dondum vallahi: gündüz:13 gece ise 5 derece civarıymış... Yalancı bahar...