![]() |
Şubat geldi..Arkası yavaştan bahar inşallah... Sağlıkla huzurla geçsin dilerim... |
![]() |
Anneme sıra geldi...Yaptırdık.. Bakalım bize de sıra gelecek mi? Bu aşılara da kobay oluyoruz gibi geliyor ya.. Hadi bakalım hayırlısı... |
![]() |
Cumartesi akşamı seyrettim... Bayıldım... Uzun zamandır böyle güzel bir film izlememiştim.. Gerçek bir hikaye olması da ilginç geldi.., |
![]() |
Yapımı için malzemeler
- 7-8 adet dilimlenmiş mantar
- 1/4 paket tereyağı
- 1 tutam tuz
- 5 adet yumurta
- 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
- 1 adet konserve mısır
- Süslemek için
- 2 adet yeşil biber
- 2 adet kırmızı biber
Mantarlı omlet tarifi Nasıl yapılır?Mantarları tereyağıyla orta ateşte kavurun. Yumurtaları başka bir kaba kırıp tuzunu ve istediğiniz baharatı ekleyin, bir çatalla çırpın. Tavaya tereyağı koyun ve kızdırın, yumurtaların yarısını ekleyin. Pişmeye başladıkça yapışmasını önlemek için tavayı öne arkaya sallayın. Mantarları ortasına koyup kalan yumurtayı da ekleyin. 2 yüzü de pişen omlete rendelenmiş kaşarı ve mısırı ekleyin. Spatula yardımıyla omleti ikiye katlayın, biraz daha pişirip servis tabağına alın. Süsleyerek servis yapın. |
![]() |
Şimdi de bunu okuyorum... Suriye deki savaşın ortasında kalıp apar topar Türkiye'ye kaçan bir ailenin hikayesi... Öylesine acı ki yaşananlar.. Sizin bizim gibi normal bir hayatları varken bir bombayla herşeylerini kaybediyorlar... |
![]() |
Beğendim-Paylaştım. |
![]() |
ŞİMDİLİK HOŞÇAKALIN... Bir Meksika sahil kasabasına yolu düşen Amerikalı işadamı, kıyıya yanaşan kayıktaki balıkçıyla konuşur.Kayığın içinde, henüz tutulmuş birkaç tonbalığı bulunmaktadır.Amerikalı iş adamı balıkların iriliğinden dolayı balıkçıyı över ve bu birkaç balığı ne kadar zamanda yakaladığınıBalıkçı, ´Fazla sürmedi, senyör´ der. Amerikalı hayretle sorar: ´Öyleyse neden daha fazla denizde kalıp da daha çok balık tutmadın?´ ´Bu kadarı bugünlük aileme yeter.´ ´Peki´, der Amerikalı iş adamı. ´Geri kalan zamanın nasıl dolduruyorsun?´ Sabahları geç kalkıyorum. Sonra birkaç balık tutuyorum. Sonra çocuklarla oynuyorum. Öğleden sonra eşimle biraz şekerleme yapıyorum. Akşamları da kasabaya iniyorum; Amigolarla bir şeyler yiyip içip gitar çalıyoruz. Böylece hayatı dolu dolu yaşıyoruz senyör.´ Amerikalı iş adamı bu hayatı son derece sevimsiz bulur. ´Ben Harvard mezunuyum, sana yardımım dokunabilir´ der. ´Her şeyden önce, daha fazla balık tutmalısın.´ Balıkçı hayretle sorar: ´Niçin senyör?´ Artan balıkları satar, daha çok kazanırsın.´ ´Sonra senyör?´ ´Zamanla kendine daha büyük bir tekne alırsın.´ ´Sonra senyör?´ ´Daha büyük tekneyle daha çok balık tutar, daha çok kazanırsın.´ ´Sonra senyör?´ Daha başka tekneler alır, bir filo kurarsın.´ ´Sonra senyör?´ ´Sonra balıkları işlemek için kendin konserve tesisleri kurarsın. Böylece kârın önemli bir kısmını başkalarına kaptırmamış olursun.´ ´Sonra senyör?´ Tabii, bütün bu işleri böyle küçük bir sahil kasabasında yürütemezsin. Bu arada Los Angeles veya New York gibi büyük bir dünya kentine taşınmış olursun Sonra senyör? Yeteri kadar büyüyünce halka açılır, hisse senetlerini satarsın. Büyük zengin olursun. Milyonlarca doların olur Bu kadar paran olduktan sonra çalışmana gerek kalmaz. Emekliye ayrılır, bir sahil kasabasında kafanı dinlersin. Sabah geç saatlere kadar uyursun. Biraz balık tutar, çocuklarla oynar, öğlenleri de şekerleme yaparsın Akşamları ise amigolarınla bir şeyler yiyip içer gitar çalarsın.´ ´Ben bunları yapıyorum zaten senyör!. Zengin olma hayali kurmayın, Mutlu olmanın bir yolunu bulun! Alıntıdır. |