Blog Listem

18 Mart 2019 Pazartesi

18 MART 2019 PAZARTESİ ÇANAKKALE ZAFERİNİN 104.YILDÖNÜMÜ..ŞEHİTLERİMİZİN RUHLARI ŞAD OLSUN...

                         Çanakkale geçilmez!

Tam 104. yıl önce atalarımız Çanakkale'de tarih yazdı...

Çanakkale Savaşı'nda

 hem karadan hem de denizden yürütülen savaşta

büyük bir zafer kazanıldı. Birçok şehit verildi.

Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale'de

"Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum." demişti,

bir ulus bu zaferle savaşın seyrini değiştirdi. 


YENİ HAFTAMIZ

Sağlıkla huzurla geçsin inşallah
Bu hafta artık baharı hissedeceğiz inşallah...
Bugün gündüz:20 gece:7 derece olucakmış
zaten takvimimiz de diyor ki 
bugün kocakarı soğukları bitiyormuş ama
kırlangıç fırtınası olabilirmiş...


BAZEN BİZDEN HABERLER/1

Cumartesi benim doğumgünümdü...
Allah nasip etti sağlıkla huzurla
 bir yaş daha gençleştim anlayacağınız....
Şaka bir yana;
 Allah hepimize
sağlıkla yaşalmayı ve
  her yaşı huzurla yaşamayı
 nasip etsin....

BAZEN BİZDEN HABERLER/ 2


Pazar günü hava ılıcık ve hatta nerdeyse  sıcacık olunca 
kızım ödevlerini bitirdikten sonra
ailecek yürüyerek Bostanlı sahile gittik...
Ben hayatımda burayı böyle bu kadar kalabalık görmediydim sanırım..
Sandalyesini, içeceğini, yiyeceğini, bisikletini, uçurtmasını, 
çiğdemini, çekirdeğini ve gazetesini kapan 
yediden yetmişe herkes çimlerdeydi..
Sanki hıdrellez pikniği gibiydi...
İnsanlar kışın kasvetini atmak için gelmişlerdi ve
 güneşin tadını çıkarmaya çalışıyorlardı...
Eh biz de ılık güneşli havadan nasibimize düşeni aldıktan sonra
 haftalık alışverişimizi yapıp kredi kartı borcumuza borçlar katıp
 her pazar olduğu gibi kayınvalidemi de alıp
 evimize geri döndük...
Bir haftasonu daha anlamadan hızlıca bitti ...
Ve hoop  yine yeniden başlasın bakalım yeni haftamız...



BİR KİTAP
Ölümünden birkaç gün önce
Nel yardım istemek üzere
kız kardeşine telefon eder.
Ancak kardeşi Jules yanıt vermez ve
yardım çağrısını geri çevirir.
Birkaç gün sonra Nel’in ölüm haberi gelir.
Jules ise kaçtığı ve gelmemeye yemin ettiği
kasabaya, geride kalan yeğenine
bakmak için dönmek zorunda kalır.
Bu kitap harcadığınız 
her saniyenin hakkını veriyor.”

Publishers Weekly böyle demiş..
 ben okumadım henüz..

BİR FİLM
Avusturalyalı bir çiftçi olan Connor,
üç oğlunu da Çanakkale Savaşı'na göndermiştir.
Çanakkale Savaşı'nın ardından
Türkiye'ye gelen Connor'ın tek hedefi
uzun süredir haber alamadığı oğullarının
izini bulabilmektir.
Connor'ın İstanbul'da başlayıp
Çanakkale'ye ve oradan da ülkenin
çeşitli yerlerine uzanan bu arayış
yolculuğunda en büyük destekçileri
Türk subayları Hasan ve Cemal olacaktır. 

BİR DEKORASYON FİKRİ/BİR ODA
Rüya gibi...

DÜNYAMIZIN NEŞESİ SÜSLERİ
CANLARIMIZIN KÖŞESİ
keyifler harika...

BİR MOTİF/BİR FİKİR
Kumandalık her eve lazım..
Zira heryerimizden
 kumandalar fışkırıyor...

HERGÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE...

TARİHTE İLKLER/İLK FOTOĞRAF

Tarihin ilk fotoğrafı 1826 yada 1827 yılında
Joseph Nicéphore Niépce
tarafından çekilmiştir.
Fotoğraf Saône-et-Loire,
Bourgogne, Fransa‘daki penceresinden
görünümü göstermektedir.
Fotoğrafın pozlama süresi 8 saattir.
Niépce’nin fotoğrafı çok belirgin değildi,
ancak 1835’te İngiltere’nin Wiltshire kentinde
Henry Fox Talbot’un fikri 
fotoğrafçılığı biraz daha pratik hale getirmişti.
İlk kez negatif bir fotoğraf çekmişti.
Metal üzerine soluk bir görüntü basmak yerine,

şimdi istediği kadar kopya yapmak için
 negatif film kullanabilirdi.

ZORLU HAYAT YOLCULUĞUMUZDA
DURSUN BAKALIM AKLIMIZIN BİR KÖŞESİNDE

SAĞLIKLI YAŞAM/SAĞLIKLI BESLENME/

BAHAR YORGUNLUĞU

Baharın gelmesiyle canlanan doğaya inat,

pek çok insan yorgunluk hissediyor.

Siz de erken yatıp uyusanız bile

sabahları yorgun kalkıyorsanız,

gün boyunca kendinizi bitkin ve

uykusuz hissediyor,

dikkatinizi bir türlü toparlayamıyorsanız

nedeni bahar yorgunluğu olabilir.

BAHAR YORGUNLUĞUNDAN KURTULMAK İÇİN
BAZI TAVSİYELER:


1. Az ve sık yiyin.

2. Şeker ve unlu gıdalardan uzak durun
3. Hergün yarım saat yürüyüş veya egzersiz yapın
4. Bol sebze ve meyve yiyin


5. Günde 8 veya daha fazla su bardağı su için

BİR TARİF/ÇİLEKLİ MANOLYA

Malzemeler

  • 1 su bardağı toz şeker/ 2 yemek kaşığı un
  • 1 paket vanilya/ 7-8 adet dilimlenmiş çilek
  • 2 paket yulaflı bisküvi/ 1 fincan mısır nişastası
  • 1 litre süt/ 200 mililitre krema
  • 2 adet yumurtanın sarısı

Hazırlanışı

Yulaflı bisküvileri robottan geçirip toz haline getirin.
Krema haricindeki tüm malzemeleri
tencerenin içine koyun ve çırpın.
Kıvamını alınca soğuması için bir kenarı alın.
Soğuduktan sonra içine kremayı ilave edip
pürüzsüz kıvamını alıncaya kadar çırpmaya devam edin.

YOLCULUK NEREYE?/MALTA ADASI

Malta ya da resmî adıyla Malta Cumhuriyeti,
Güney Avrupa'da, Orta Akdeniz'de yer alan,
Sicilya'nın güneyindeki adalar devleti.

Malta takımadaları
 3 büyük, 2 küçük adadan oluşur.
Büyükleri: Malta, Gozo ve Comino.


Başkentin tamamı
UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Malta,
Ortaçağ'dan bugüne koruduğu yapısıyla
bir tarih ülkesi.

3 büyük, 2 küçük adadan oluşan 
Malta'nın başkenti Valletta şehri,
ismini şövalyelerin büyük ustası 
Jean Parisot De La Vallette'den alıyor.

İtalyan yemek kültüründen etkilenen Malta’da
İngiliz ve Arap mutfağından esintiler de var.
En önemli geçim kaynağından biri balıkçılık olan
Malta’da pek çok restoranda iyi balık ve
deniz mahsulleri yiyebilirsiniz.

HİKAYELER/MASALLAR/FIKRALAR/BİLMECELER

SUNAY AKIN/ÇANAKKALE SAVAŞI HİKAYELERİ

Sedyeciler hiç durmadan cepheden yaralı taşımaktadır.
Doktorlar, yaşama şansı olan askerlerle ilgilenebilmekte,
son derece az olan ağrı kesici iğnelerden yapabilmektedir.
Her askerin başında saatlerce durmayı,
yaralarını en büyüğünden en küçüğüne kadar
tek tek elden geçirmeyi hepsi de gönülden arzulamaktadır
ama buna olanak yoktur.
Bir doktor, ayağı kopmak üzere olan ve
bağırsakları dışarı taşmış bir halde sedyeyle önüne getirilen
askeri görünce, taşıyıcılara seslenir:
Bunu kaldırın”…
Bu sözü, savaşın her günü kim bilir kaç kez söylemektedir: “Bunu kaldırın”…
 O an, can çekişmekte olan asker inilti halinde seslenir: “Baba”…
Tanık olduğu bu olayı anılarında anlatacak olan
Salih Dörtbudak ve öteki doktorlar,
duydukları bu ses karşısında taş kesilmişcesine duran arkadaşlarına bakarlar.
Doktor, çaresizlik içinde oğlunun kanlı yüzünü siler ve
sedyecilere şunu söyler: “Bunu gölge bir yere kaldırın!”
Her gün onlarca defa söylediği sözde,

oğlu için istediği tek ayrıcalık “gölge bir yer”dir! 



13 Mart 2019 Çarşamba

13 MART 2019 ÇARŞAMBA HAFTANIN TAM ORTASI VE YAĞMURLU BİRGÜN....

Cemreler düştü ama bahar bir geldi bir gitti...
Bugün serin ve yağmurlu bir gün
gündüz:16 gece:4

BAZEN BİZDEN HABERLER



Bu hafta ailecek çok önemli bir karar almak zorundaydık..

Kızım girdiği bursluluk sınavları sonucunda

bir okuldan %80 gibi önemli bir burs kazanmıştı.
Ama 7 den 8 e geçerken okul değiştirmek
 bize çok iyi bir fikir gibi gelmiyordu..
Sonra derler ya kısmette ne varsa o olur diye..
Çok sevdiği iki arkadaşı daha o okula geçmeye karar verince..
Uzun uzadıya yapılan araştırmalar tartışmalar sonucunda
kızım da çok arzu edince kaydını gelecek yıl için
bu okula almaya karar verdik..
Verdik yaptık ama bir de bana sorun...
Endişeden perişan durumdayım...
Diyetim, psikolojim, uykum hepsi bozuldu gitti..
Sürekli hayırlısı böyleymiş deyip duruyorum
 telkinlerde bulunuyorum kendime ama 
yine de tam olarak düzelemedim ...
Bütün anneler böyle endişelimidir 
yoksa benim endişe katsayımda bir anormallik mi var 
gerçekten merak ediyorum...


BİR KİTAP TAVSİYESİ

İşten eve yorgun döndüğünüz bir gün,
banyo dolabınızın içinde bir kadın 
bulsanız ne yapardınız?
Hele bu kadını sizden başka
 kimse görüp sesini duyamıyorsa?
Kimi zaman güldüren, kimi zaman
 hüzünlediren anlatımıyla

Keşke Gerçek Olsa modern bir peri masalı. 

BİR FİLM/NUH
Kabil'in soyundan gelen insanoğlu, 
kuşaklardır Yaradan'ın çizdiği iyilik yolundan sapmış,
dünyanın tüm güzelliklerini ve nimetlerini
sonuna kadar emip tüketerek 
yeryüzünü yaşanmaz hale getirmiştir. 
Dahası bir parça et için her türlü ahlaksızlık,
hırsızlık, cinayet ve kaos normal hale gelmiştir. 
İnsanlığın bu sefil hali karşısında Nuh rüyasında,
Yaradan'ın kendisini yaşanacak büyük bir tufana 

karşı uyardığını görür. 

BİR DEKORASYON FİKRİ/BİR ODA
DÜNYAMIZIN NEŞESİ SÜSLERİ KÖŞESİ
Hadi bakalım rasgele canlar...

BİR MOTİF/BİR FİKİR

HERGÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE

SAĞLIKLI YAŞAM/KALİTELİ UYKU

Kaliteli bir uyku için yapılması gerekenler

  • Her gün aynı saatte yatın ve kalkın.
  • 20 dakikayı aşan şekerlemeler yapmayın.
  • Öğle yemeğinden sonra kafeinli içecek tüketmeyin.
  • Akşamları alkol tüketmeyin.
  •  Uykuya dalmanızı kolaylaştırabilirse de
  •  gece uykunuzun ortasında uyanmanıza neden olabilir.
  • Uykuya dalmak üzere uzun süre yatakta kalmayın.
  •  30 dakika içinde uykuya dalamamışsanız
  • kalkın ve sessizce okumak veya 
  • hafif bir müzik dinlemek gibi başka bir şey yapın.
  •  Sonra tekrar uyumayı deneyin.
  • Kullandığınız ilaçlardan herhangi birinin sizi 
  • uyanık tutup tutamayacağını doktorunuza sorun.
  • Doktorunuza ağrınız veya başka bir rahatsızlığınızın
  •  uyku problemi yaratıp yaratamayacağını sorun.
  • Her gün egzersiz yapmaya çalışın.
  •  Egzersiz yaşlı erişkinlerin daha iyi uyumasını sağlayabilir.



BİR TARİF/TENCEREDE SUFLE

Malzemeler:
  • 1 çay bardağı ılık süt-1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 çay bardağı toz şeker-1 tane yumurta
  • Yarım paket kabartma tozu-2 çay bardağı elenmiş un
  • 1 paket vanilya-150-160 gram bitter ya da sütlü çikolata 
  • (karışık da olabilir)-2 yemek kaşığı kakao
  •  Kaseleri fırça ile yağlayalım ve üzerine kek hamurunu eşit miktarda dağıtalım.Keseleri ağzına kadar doldurmamanız gerekiyor.Tencereye kaseler konulur ve kase boyunu geçmeyecek şekilde su eklenir.Son olarak sufle kaselerinin ortalarına çikolata parçaları eşit şekilde eklenir ve ocağın altı yakılır. Kaynamaya başladıktan sonra ocağın altını orta seviyeye getirelim,8-10 dakika kadar pişilerim 

TARİHTE İLKLER/İLK KOT PANTOLON

1850'lerde çadır bezi üreticisi olarak çalışan Levi Strauss
akıl dolu bir gözlem sonucu yine akıl dolu bir fikir ortaya attı.
Madenci ve petrol işçilerinin pantolonları
yaptıkları işe dayanıklı ve uygun olmadığından kolayca yırtılıyordu.
Bunun üzerine Strauss bir kaç çadır bezi parçasını dikerek
işçilerin 2-3 kullanmadan sonra harap olan pantolonlarına
bir çözüm getirmeyi denedi.
İlk ürettiği pantolonlar o kadar rahat olmamasına rağmen
inanılmaz dayanıklıydı. Sonra Denim'i kullanmasıyla
(Denim, kumaş boyasıdır kumaş üzerindeki küçük lekecikler
i gizlemek için kullanılır) pantolonlar daha kullanışlı, şık ve bir
o kadar da dayanıklı duruma geldi. Böylelikle Amerika'da bir
blue jean akımı başlamış oldu.
İlk başta sadece madenci ve petrol işçileri kot pantolonlar
şimdi artık tüm insanlar tarafından yoğun bir biçimde kullanılmakta.


YOLCULUK  NEREYE?/BOLU/GÖYNÜK



Göynük, Bolu ilinin güneybatı kısmında yer alan yedi mahalle ve altmış altı köy barındıran
şeker fasulyesi’, ‘uğut marmelatı’,tokalı örtüleri’ ve ‘tahta oymacılık eserleri’ 
ile ünlü bir ilçesidir. 


Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan Bolu’nun şirin ilçesi Göynük, 
yüksek tepeler arasında, akarsuların geçtiği vadilerde, 
karşılıklı yamaçların tabanınave eteklerine kurulmuş tipik 
bir Osmanlı kasabasıdır.

1987’de Kentsel SİT alanı ilan edilen ilçe tarih, kültür, doğa, inanç ve termal turizmi 
ile bir marka şehir konumunda. En eskisi yaklaşık 700 yıllık konut, işyeri, 
hamam, türbe, hazire, tarihi çınar ağaçları gibi tarihi değerlerle süslü olan Göynük’te
bu eserler halen işlevlerini sürdürmekte.Mimari dokusu da tarihle harmanlanarak
günümüze kadar bozulmadan ulaşmış. Göynük, Anadolu’daki Türk yaşayış şeklinin 
hala devam ettiği ender ilçelerden biri. 
ZORLU HAYAT YOLCULUĞUMUZDA
 DURSUN BAKALIM AKLIMIZIN

 BİR KÖŞESİNDE DİYE...
HİKAYELER/MASALLAR/FIKRALAR/BİLMECELER

MOR CEPKEN - Etem ORUÇ

Mor cepken Ege efelerinin giydiği bir giysidir. Buralarda efelik kadın erkek işi değil yürek işidir.  Işık insanlar Luvilerden, Kybele, Artemis, Tahtacı yörüklerinden bu yana (zaman zaman dinsel etkilerle yozlaşsa da) kadın baştacıdır bu topraklarda. Yörük kadını yaşlanıp iyice deneyim kazanınca Kezbence olur adı. O oymağın bilge kişisi, akıl danışılanıdır artık. Göçebe yörüklüğünün kadınlarına tanıdığı yüce bir haktır mor cepken. Erkeklerin ise korkulu rüyasıdır. "Mor Cepken", Karacaoğlan türkülerinde geçer. Günümüzde Ege, Muğla, Antalya ve Toros yörüklüğünde yaşlı kadınlar tarafından hâlâ bilinir.Yörük kızlarının çeyiz  bohçasına önce "Mor Cepken" konur. Kenarları sarı simgelerle işlenmiş, yelek biçiminde, mor renkli bir giysidir. Yörük kızları sevdikleriyle evlenirlerdi. Başlık parası gibi alışkanlıkları yoktu. "Mor Cepken" evlilikte yeri, zamanı geldiğinde, darda kalan yörük kadınının erkeğine karşı kullandığı bir boşanma özgürlüğünün simgesidir. Mor renk ihanete uğramış, aldatılmış, aşkın rengidir. “Mor Çatı” adı oradan gelir. Bizler dünyaya Mor Cepken’i yeterince tanıtabilseydik 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü “Mor Cepken Günü” olarak kutlardık. Evli yörük kadını, ihanete uğrayınca ya da kocası tarafından aşağılanıp dövülünce, bir şekilde Mor Cepken’i giyip herkesin görebileceği bir yere oturdu. Bu “ben bu herifi boşadım” demektir. O zaman akan sular durur, herkes işini gücünü bırakır. Masal anaları ile doğum ebeleri "Mor Cepken" giyen kadının çevresini alırlar. Boşadığı kocası ise evinden dışarı çıkamaz, kahveye gidemez, kimse yüzüne bakmaz. Büyük ödün verip de karısına Mor Cepken’i çıkartamazsa ömür ömüre dul kalacaktır. Kimse ona dul-şaşı kızını bile vermez. Körocak olarak kalır. Göçebe yörüklüğünün kadınına tanıdığı hakka, özgürlüğe bakın siz!  1800 yılların sonlarında Nazilli kasabasının Aydın dağlarında, dağa çıkarak kadın hakları için savaşan “Gizemli Kadın Efe” de bunlardan biridir. Ege yöresinin unutulmaz bir eridir.


KABUS GİBİ BİR YAZ ...HERGÜN BİRYERLER YANIYOR...

  KABUS GİBİ BİR YAZ... Nerdeyse hergün bir yangın haberiyle uyandık bu yaz... Sıcaklık rekor seviyelerde çoğunlukla... Barajlardaki su sevi...