Blog Listem

4 Şubat 2019 Pazartesi

4 ŞUBAT 2019 PAZARTESİ SANKİ BAHAR GELDİ ....

3 dakika daha uzamış gündüzlerimiz
harika bir haber bu....
Akşama yemekte ise:
tekir tava,z.yağlı dolma,salata ve
 tahin helvası varmış..
Hadi afiyet ola...
Sanki bahar geldi ..
hava bir harika gerçekten:
gündüz: 19/gece:7 

Yeni hafta hepimize güzellikler getirsin inşallah...

DÜNYA KANSER GÜNÜ NEDİR?
UICC ,
(Dünya Kanser Kontrol Örgütü)

Kanser Gününde kanser konusunda
farkındalık yaratarak ve eğitim vererek
önlenebilir milyonlarca ölüm vakasının
önüne geçmeyi hedeflemektedir.
Ayrıca hükümetleri ve bireyleri kanser için
harekete geçmeye davet etmektedir.
Evlerden ırak olsun bu hastalık..
Ne olur sağlıklı dengeli beslenerek ve
hergün en az 30 dakika yürüyüş
yaparak kendimizi korumaya çalışalım
bu lanet hastalıktan....

BUGÜN BENDEN MUTLUSU YOK...
KİTABIM VE KARTIM ELİME ULAŞTI..
ÇOK AMA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM
SEVGİLİ http://onerimakinesi.blogspot.com/

Ara tatil ara tatil dedik dedik o da geldi geçti..
Tüm öğrenciler ve öğretmenler için
harika bir dönem olsun inşallah
 sağlıklı huzurlu keyifli başarılarla dolu
 geçmesini temenni ederim...

BAZEN BİZDEN HABERLER..
Kızım ve eşimle mini bir İstanbul tatili yaptık..
Aslında daha çok kızımla benim için tatil ve gezi oldu .
Eşim ise orda da çalışmaya devam etti...
Eşimin işleri yoğun olunca
biz de metro ile ulaşabildiğimiz yerleri gezdik kızımla...
Daha çok Kadıköy/ Moda  /Bağdat caddesi civarındaydık.
 bir ara da Beşiktaş/ Nişantaşı'na geçtik vapurla...
Resimlerden de anlaşılacağı üzere bol bol yedik ve kilo aldık
 ama bol bol da yürüyüş yaptık...
Ayrıca akrabalarımızı da ziyaret etmeyi ihmal etmedik.
Hava da sağolsun izin verdi yürüyüş yapmamıza..
Dönüşte de yolda kar görmek için
zavallı masum İzmirliler olarak
Uludağ'a çıkmayı ihmal etmedik tabii ki..

BİR KİTAP
Helga, Prag’da yaşayan Yahudi bir kız çocuğuydu.
1938 yılında Naziler ülkesini işgal etti,
onun ve orada yaşayan 45 bin Yahudinin
hayatı sonsuza dek değişti.
Onunla birlikte 15 bin çocuk Terezín’deki
toplama kampına, oradan da Auschwitz’e gönderildi
ve içlerinden yalnızca 100 tanesi sağ çıkabildi. 
Okumaya yeni başladım ama sanırım beğeneceğim

BİRFİLM/ORGANİZE İŞLER2
İstanbul'da seyretmek nasip oldu
çok güldüm çok....
Oyuncular rollerin hakkını vermiş bence
helal olsun....

BİR DEKORASYON FİKRİ/BİR KÖŞECİK

DÜNYAMIZIN NEŞESİ/SÜSLERİ

BİR MOTİF/BİR FİKİR

HERGÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE

SAĞLIKLI BESLENME/SAĞLIKLI YAŞAM/BAMYA
Çok seviyorum ama eşim ve kızım sevmiyor maalesef...

TARİHTEKİ İLKLER/İLK PATEN

PATEN kullanımı tarih içerisinde ilk defa 18.yy’da
Hollandalılar tarafından başlatılmıştır.
İlk tekerlekli paten tanıtımını ise 1760 yılında
Joseph Merlin yapmıştır.
John Joseph Merlin, tekerlekli pateni icat eden
ilk kişi olarak kayıtlara geçmiştir.
Müzik aletleri yapımcısı olan, Belçikalı Joseph Merlin
yeni buluşu olan patenleri 1760 yılında
İngiltere’de bir toplantıda tanıtmıştır.
Davette paten kayarak konuklara keman çalan Joseph,
henüz paten üzerinde nasıl hareket edileceğini bilmediği için
belli bir süre sonra duramayıp düşmüştür. (üzüldüm zavallıma)
Yaşanan bu olaydan sonra belli bir süre patenden hiç bahsedilmemiştir.
Tabi 1829 yılında Fransa’da tekerlekli patenin bulunup ve
bundan 10 yıl sonra İngiltere’de ilk tekerlekli patenin yapılmasına kadar.
BİR TARİF/PESTO SOSLU MAKARNA

1 paket tagliatelle makarna
1 çorba kaşığı zeytinyağı
Bir buçuk çorba kaşığı pesto sos
1 su bardağı dövülmüş ceviz
2-3 adet acı biber

Arzuya göre:
Parmesan peyniri
Pesto sos
2 demet fesleğen
10-15 dal maydanoz
1 su bardağı zeytinyağı
1 diş sarmısak
1 çorba kaşığı dolmalık fıstık

PESTO SOSLU MAKARNA YAPILIŞI
Makarnayı üzerindeki tarife göre haşlayın.
Suyunu iyice süzün.
Pesto sosu, dövülmüş cevizi ve zeytinyağını bir tavaya aktarın.
2-3 dakika kısık ateşte pişirin.
Tagliatellenin üzerine ekleyip, harmanlayın.
Üzerine küçük kesilmiş acı biberleri serpin.
Dilerseniz üzerine çok ince dilimlenmiş
parmesan peyniri serperek, servis yapın.
Ben hiç yapmadım eltim çok güzel yapar....

                                                               YOLCULUK NEREYE?/AYVALIK

                                               Bahar aylarında mutlaka gidilmesi gereken yer: Ayvalık

Ayvalık Türkiye Cumhuriyeti'nin Marmara Bölgesi'nde bulunan Balıkesir'in Ege Bölgesi'nde kalan bir ilçesi. Balıkesir'in en batısında, Ege Denizi kıyısında bulunan ilçe, Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir.

Sessiz, sakin ve huzurlu bir tatil geçirmek istiyorsanız ilk gideceğiniz yerlerden biri Ayvalık olmalı! Hele bahar aylarında burada kafa dinlemek, leziz yiyecekler tatmak ve dokusunu kaybetmeyen dar sokaklarda gezmek çok daha keyifli.

Türkiye'nin belki de en kaliteli zeytinyağının çıkarıldığı, kayıt altına alınmış en fazla tarihi evin bulunduğu, Türkiye’nin tek fıstık çamı yaylasını barındıran tatil ve turizm cenneti Ayvalık’ a gidince

TAKSİYARHİS KİLİSESİ /CUNDA ADASI (ALİBEY) /ŞEYTAN SOFRASI /SARIMSAKLI PLAJI ‘nı
ziyaret etmeyi ihmal etmeyin...



Zorlu Hayat Yolculuğumuzda
 Belki Bir gün İhtiyacımız Olur diye...

MASALLAR/HİKAYELER/FIKRALAR/BİLMECELER

Kocası olmayan yaşlı kadın,
tereyağı yapıp bakkala günlük olarak satıyordu.
Ancak bakkal tereyağını hiç tartmıyordu.
Birgün aklına bir şüphe düştü ve
kadının getirdiği yağı tartmaya karar verdi.
1 kg olarak olarak aldığı tereyağın aslında
900 gram olduğunu görünce çok sinirlendi.
Ve ertesi gün kadın dükkana gelince bakkal,
Bir daha senden tereyağı almayacağım.” dedi.

Yaşlı kadın üzülerek, 

“Efendim bir yanlışım mı oldu?” diye sordu.

Bakkal,”Senin bana verdiğin yağ 

900 gram geldi ayıp değil mi bu yaptığın?” dedi.

Bunun üzerine kadın şöyle cevap verdi;

Efendim benim terazim yok, daha önce sizden
1 kilo şeker almıştım onu tartı olarak kullanıyorum.” dedi.

Tabi bakkal utancından ne yapacağını şaşırdı.

Böyledir işte dünya,ne ekersen onu biçersin.

Kime ne verirsen onu alırsın




28 Ocak 2019 Pazartesi

28 OCAK 2019 PAZARTESİ OH ŞÜKÜR GÜNEŞLE BAŞLADIK HAFTAYA...


Yeni hafta hepimize güzellikler getirsin

huzurla sağlıkla geçsin inşallah...

Ayandon fırtınası varmış eyvah...Akşama da yemekte etli nohut,pilav ve turşu varmış...nefis...

Ayandon fırtınası kendine özgü alışılmışın dışında bir fırtına çeşididir.
Yazılı tarihe göre Emevi denizciler zamanından beri bilinen tehlikeli bir fırtınadır.
Güneyden esen en kuvvetli fırtınadır.
İslam coğrafyasında kayıtlara geçmiş bir çok batık bu fırtınanın eseridir.
İslam coğrafyasındaki kayıtlardan öğrendiğimiz bilgiler neticesinde bilim adamları,coğrafyacılar ayandon fırtınası haftasında denize açılan teknelerin seyrine kısıtlama getirmiştir.
Hatta din adamları bile fırtına haftası denize açılmayı mekruh olarak görmüşlerdir.
İstanbula gelince Bizans ayandon fırtınasından çok çekmiş sayısız gemi kaybetmiştir.
Osmalıda fırtına haftasında denize açılmak kadılar tarafından yasaklanmıştır.
28 ocakta başlayan fırtına 2-3 gün içersinde etkisini yitirir.
Ayandon fırtınası yerini balık fırtınasına bırakır.
Ayandon fırtınası için Osmanlıda söylenmiş bir deyim litiratüre girmiştir.
Ayandon fırtınasında boğulan denizciye mundar gitti derlermiş.
Bizanslılarda ayandon fıtınasına Dicentrarchus Labrax fırtınası derlermiş.

Bugün sonunda bulutların arasından da olsa

 günler sonra güneş birazcık yüzünü gösterdi bize:
gündüz 15 gece ise 9 derece olucakmış 
eh buna da şükür bu zamanda...

BAZEN BİZDEN HABERLER

Bu haftasonu depremlerle sarsıldık İzmir'de maalesef...
25 ocak cuma akşamı önce bir salladı bizi...
Tam kızımın saçını kurutmuştum..Sallanmaya başladım 
ne oluyor demeden bitti geçti ama
 kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.
27 ocak  pazar sabahı da gene bir depremle uyandım maalesef ...
Çok hafif de olsa depremle uyanınca insan iyice şaşırıp korkuyor...
Allaha şükürler olsun ki her ikisi de küçüktü ama 
yine de bence ürkütücüydü....
Allah beterinden korusun hepimizi...


DÜNYAMIZDAN HABERLER


BREZİLYA’DA BARAJ FELAKETİ

Brezilya'da baraj çökmesi sonucu ölenlerin sayısı 58'i bulurken,
kaybolan 300 kişiyi arayan kurtarma ekipleri sağ kurtulan
bulma ihtimalinin "çok düşük" olduğunu belirti.
Ülkenin güneydoğusundaki Brumadinho kenti
yakınlarındaki barajın Cuma günü çökmesinin
ardından Pazar günü kimse sağ kurtarılamadı.
Demir cevheri madeninde atık tortuyu depolamak
için kullanılan barajın çökmesi sonucu işçilerin
öğle yemeği yedikleri kafeterya ve çevredeki köyler çamura gömülmüştu.
Barajın neden çöktüğü bilinmiyor.
Madeni işleten şirket Vale artan eleştirilere karşılık,
tüm güvenlik prosedürüne uygun davrandıklarını savundu.
Bu olay bana 2014 yılında yaşanan Soma maden faciasını hatırlattı..
Her ikisi de büyük felaket... büyük acı...

BİR KİTAP


Annesinin sesini ilk kez kırk üç yaşında,

o da bir telefon konuşmasında duyan bir

kadının hikâyesi bu. Yıllar sonra hiç

beklenmedik bir zamanda ve

beklenmedik bir biçimde,

henüz bebekken kendisini terk eden

annesinin telefonuyla hayatını tekrar

gözden geçiren kırk üç yaşındaki

Süreyya’nın hikâyesi. 

Şu anda okuduğum kitap ve bayıldım...



BİR FİLM/AKIL OYUNLARI

Akıl Oyunları, asosyal bir matematikçi olan

John Nash'in hayatını konu ediyor.

John Forbes Nash azandığı bir bursla

Princeton Üniversitesi'nde öğrenim görmeye başlar.

Bu süreçte parlak zekasını her daim hissettiren

ve çevresindekilerle uyum sorunu yaşayan dahi Nash,

inanılmaz bir teoriyi ortaya sürüp kanıtlama aşamasına kadar gelir.

Böylece matematik çevrelerince ününü yayan dahi adam zamanla

şizofrenik belirtilerle mücadele etmeye başlar.

 




BİR DEKORASYON /BİR ODA
İlk görüşte aşık oldum ben bu
çocuk odasına sanırım..

DÜNYAMIZIN NEŞESİ SÜSLERİ KÖŞESİ

BİR MOTİF/BİR FİKİR

HERGÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE

SAĞLIKLI YAŞAM/SAĞLIK BESLENME/TAHİN
-İki çorba kaşığı tahinde yaklaşık yarım kilo biftekteki
kadar protein vardır. Vücuda alınan ağır metaller,
zehirli bileşikler, radyasyon ve bazı ilaçların yarattığı
toksinlere karşı koruma sağlar.
-Yaşlanmaya bağlı hafıza kayıplarının (Alzheimer)
önlenmesinde olumlu etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
Damar sertliğini ve tıkanmalarını engeller.
-Yaraların iyileşmesini hızlandırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
-Göz sağlığı için hayati önem taşır. İdrar söktürücüdür.
-Cildi güzelleştirir. Hücre yapısının bozulmasını engeller,
kansere karşı koruyucudur.

Zorlu Hayat Yolculuğumuzda Aklımızın
Bir Köşesinde Dursun
Belki Birgün İhtiyaç Olur...

BİR TARİF/ETİMEK TATLISI
Malzemeler;
Tabanı İçin Malzemeler
1 paket tuzsuz etimek
2 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
Muhallebisi İçin Malzemeler
1 litre süt
8 yemek kaşığı toz şeker
3 Türk kahvesi fincanı un
Yarım paket margarin-
1 paket vanilya

Etimek Tatlısının Üzeri İçin Malzemeler
2 poşet toz kremşanti
1 su bardağı soğuk süt

Dikdörtgen bir tepsiye etimekleri dizin.
Etimeklerin üzerine dökmek için şerbet
hazırlamanız gerekiyor.
Bunun için, bir tencereye 2 bardağı şekeri
kahverengileşinceye kadar kavurun.
Daha sonra kavurduğunuz şekerin üstüne
2 su bardağı suyu yavaşça ilave edin.

şeker eriyinceye kadar suyu karıştırın.
Hazırladığınız şerbeti etimeklerin üzerine dökün.

Muhallebi için yukarıda belirttiğimiz malzemeleri
bir tencerede karıştırın.
Kıvamı koyulaşıncaya kadar pişirin.
Muhallebi olduktan sonra etimeklerin üzerine
güzelce döküp yayın ve soğuması için buzdolabında bekletin.
Soğuyan etimeklerin üzerine kremşantiyi dökün ve
küçük mutfak spatulası yardımı ile yayın.
Son dokunuş olarak üzerine ceviz veya Hindistan cevizi 




TARİHTE İLKLER/İLK OTOBÜSLER
Atlarla çekilen ilk otobüsler 1662 yılında 
Paris'te ortaya çıktı.
ve sadece zenginler tarafından kullanıldı. 
1895 yılında Almanya'da
sekiz yolcu taşıyabilen benzin motorlu otobüsler , 
sonraları daha da yaygınlaşmaya
başladı.

YOLCULUK NEREYE?/POLONYA
El değmemiş doğası, geleneksel mimarisi,
kare meydanları, dağ kasabaları,
deniz kasabaları, tarihi dokusu,
klasik müziğe olan etkisi,
tarihe yön veren savaşlara tanıklık etmesi gibi
pek çok özellikleri ile Orta Avrupa'nın
tarihi ve turistik açıdan en önemli
ülkelerinden biri olan Polonya,
sahip olduğu tarihi kilise ve müzeleriyle
oldukça zengin bir kültüre sahiptir. 

MASALLAR/HİKAYELER/ANILAR/FIKRALAR
Büyük şirketlerden birisinin Genel Müdürü, gerçek bir klasik müzik
aşığıymış. Günlerden bir gün, şehre ünlü bir orkestra gelmiş. Vereceği
konserin en önemli parçası da Schubert'in ünlü 'Bitmeyen Senfoni' siymiş'.
Genel Müdür bu eseri dinlemek için çok hevesli olmasına rağmen, işi nedeni
ile, konsere gidemeyeceğinden, gelen davetiyeyi şirketin İnsan Kaynakları
Müdürü'ne vermiş ve "Lütfen bu konsere git ve bana izlenimlerini aktar"
demiş.

Genel Müdür'den aldığı talimatla konsere giden müdürden, ertesi gün bir
değerlendirme raporu gelmiş.

" Sayın Genel Müdürüm ,

1- Dört obuacı konserin önemli bir süresinde boş oturdular. Bunların sayısı
azaltılırsa konsere daha çok katkıda bulunurlar.
2- Orkestrada on iki kemancı var. Bunların hepsi aynı anda hareket
ediyorlar, ve aynı notaları seslendiriyorlar. Bence ciddi bir yanlışlık.
Kesinlikle personel tasarrufu yapılmalıdır.
3- Onaltılık notalara ağırlık verilmiş. Doğrusu büyük ziyan. Seyirciler
sekizlik ve onaltılık notalar arasındaki farkı anlamaz. Bu nedenle;
onaltılık notalarla eser çalarak yüksek ücret alan elemanlar yerine,
sekizlik notaları çaldırıp, düşük ücretle çalışan stajyerler
kullanılmalıdır.
4- Yaylı sazlarla işlenen pasajlar, nefesli sazlarla aynen tekrarlanıyor. Bu
durum gereksiz tekrardan başka bir şey değildir.

Dolayısıyla; tekrarlar önlendiğinde, iki saatlik konser yarı yarıya
inecektir.

Özet olarak sayın genel müdürüm; eğer Schubert bu önlemleri alsaydı
"Bitmemiş Senfoni" kesinlikle biterdi.

KABUS GİBİ BİR YAZ ...HERGÜN BİRYERLER YANIYOR...

  KABUS GİBİ BİR YAZ... Nerdeyse hergün bir yangın haberiyle uyandık bu yaz... Sıcaklık rekor seviyelerde çoğunlukla... Barajlardaki su sevi...