Şimdilik hoşçakalın...Sağlıkla kalın... Atatürk'ün doğa sevgisi "AĞAÇ KESİLMEYECEK, BİNA KAYDIRILACAK." Atatürk bir gün çiftliğe gittiğinde, Köşk´ün hemen yanındaki Ulu Çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: "Ağacın dalları uzamış, binanın duvarlarına dayanmıştır." Aldığı cevaptan tatmin olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkansız olan bir emir verir: "AĞAÇ KESİLMEYECEK, BİNA KAYDIRILACAK." Görev İstanbul Belediyesine intikal eder. Belediye Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi sorumluluğu üstlenir. Ünlü bestecimiz Ferit Alnar´ın kardeşi olan Başmühendis Ali Galip Alnar (bazı kaynaklarda Ali Nuri Alnar olarak geçer) yanına aldığı teknik elemanlarıyla Yalova´ya gelerek çalışmalarına başlar. 8 Ağustos 1930 tarihinde önce bina çerçevesindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul´dan getirilen tramvay rayları döşenir. Santim, santim çalışılarak bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtturulur. Artık binanın raylar üzerinde kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir. Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Büyük Atatürk ile birlikte, kardeşi Makbule Atadan, Vali vekili Muhittin Bey, Emanet Fen Müdürü Ziya bey ve Cumhuriyet Gazetesi Başmuhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 metre civarında kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve Ulu Çınar ağacıda kesilmekten kurtulur. |
Haddimizi aştık şimdi de meyvelerini topluyoruz.
YanıtlaSilAh sormayın aynen öyle maalesef Allah sonumuzu hayır eder umarım...Ektiğimizi biçiyoruz...
SilYazları Adana'nın sıcağından mecbur kaçıp yaylalara gidiyoruz son zamanlarda bulunduğumuz yaylanın nüfusu oldukça arttı bunu da dağlardaki yesilligin yerini beton evlere bırakmasına anlıyoruz orman arazilerine birbir evler yapılmakta iki sene önce bir yangın çıkmıştı büyük bir çabayla sondurebildik şu durum görülmekte ki hemen her yere ev yapmak yerine doğanın düzenini bozmamak için cabalasak nesilden nesile güzel bir şekilde elimizdeki kaynakları aktarabilsek keşke... Keşke...
YanıtlaSilYa aslında doğa içinde ev inşa edilebilir ama beton olması şart mı taş olamaz mi ahşap olamaz mi yani doğaya uygun bir malzeme kullanılamaz mi ve insanlar kendi çöpünü kendi arkasını toplayamaz hatta bor tok fazlasını yapamaz mi çalıyı çırpıyı toplayamaz bir kaç kuş evi koyamaz mi ne bileyim insan dediğin biraz düşünceli olmalı.
SilKızıyorum kendime bile bunu işleyerken ama bazı ülkelerde doğaya saygı dayatılıyor cezayla hem de yüksek cezalarla iyinle olmuyorsa zorla saygı duyacaksın der gibi ama başka dilden anlamıyorlarsa demek ki böyle yapılmalı.
Çok bencil olmamak gerek.
keşke..
SilDoğaya meydan okuyarak güç gösterisi yaptığını sanan insanoğluna doğa kendi gücünü gösteriyor işte :(
YanıtlaSilektiğimizi biçmeye başladık maalesef...
SilMerhabalar.
YanıtlaSilBiz doğaya kötülük yapıp, kötü davrandıkça, o da bizden intikamını ziyadesiyle alıyor. "Etme bulma dünyası" diye buna derler. Ayrıca "Ne ekersen, onu biçersin" atasözü de bize çok uygundur. Güya eşref-i mahlukatmışız! Belli oluyor doğrusu... Bu nasıl onur ve şeref ise?..
Marketten alıp yediği bir yiyeceğin ambalajını, yol boyunca karşılaşacağı bir çöp kutusuna atmak için elinde tutan bir torunum var. Torunumdan övünmek için değil, doğaya saygılı bir çocuk olmasından dolayı bahsettim.
Selam ve saygılarımla.
Doğaya saygılı evlatlar yetiştirmeliyiz aynı torununuz gibi....
SilKüresel ısınmanın etkisiyle de yaşadığımız afetler artacak diye düşünüyorum ancak insanlar teknoloji bakımından bu kadar ilerlemişken bunlara yeterli çare üretemiyor şaşıyorum. Doğa ana gerçekten çok güçlü...
YanıtlaSilMüjdat Gezen'in kitabı ilgimi çekti, hiç kitabını okumadım, not aldım :)
Herşeyin fazlası zehir, bu çok doğru bir saptama...
Küresel ısınmanın sonuçlarını yaşamaya başladık maalesef Allah sonumuzu hayır eder umarım..
SilDoğayı çok hoyrat kullandık çok 😞😞😞
YanıtlaSilMaalesef çok....
Sil