Blog Listem

13 Mart 2019 Çarşamba

13 MART 2019 ÇARŞAMBA HAFTANIN TAM ORTASI VE YAĞMURLU BİRGÜN....

Cemreler düştü ama bahar bir geldi bir gitti...
Bugün serin ve yağmurlu bir gün
gündüz:16 gece:4

BAZEN BİZDEN HABERLER



Bu hafta ailecek çok önemli bir karar almak zorundaydık..

Kızım girdiği bursluluk sınavları sonucunda

bir okuldan %80 gibi önemli bir burs kazanmıştı.
Ama 7 den 8 e geçerken okul değiştirmek
 bize çok iyi bir fikir gibi gelmiyordu..
Sonra derler ya kısmette ne varsa o olur diye..
Çok sevdiği iki arkadaşı daha o okula geçmeye karar verince..
Uzun uzadıya yapılan araştırmalar tartışmalar sonucunda
kızım da çok arzu edince kaydını gelecek yıl için
bu okula almaya karar verdik..
Verdik yaptık ama bir de bana sorun...
Endişeden perişan durumdayım...
Diyetim, psikolojim, uykum hepsi bozuldu gitti..
Sürekli hayırlısı böyleymiş deyip duruyorum
 telkinlerde bulunuyorum kendime ama 
yine de tam olarak düzelemedim ...
Bütün anneler böyle endişelimidir 
yoksa benim endişe katsayımda bir anormallik mi var 
gerçekten merak ediyorum...


BİR KİTAP TAVSİYESİ

İşten eve yorgun döndüğünüz bir gün,
banyo dolabınızın içinde bir kadın 
bulsanız ne yapardınız?
Hele bu kadını sizden başka
 kimse görüp sesini duyamıyorsa?
Kimi zaman güldüren, kimi zaman
 hüzünlediren anlatımıyla

Keşke Gerçek Olsa modern bir peri masalı. 

BİR FİLM/NUH
Kabil'in soyundan gelen insanoğlu, 
kuşaklardır Yaradan'ın çizdiği iyilik yolundan sapmış,
dünyanın tüm güzelliklerini ve nimetlerini
sonuna kadar emip tüketerek 
yeryüzünü yaşanmaz hale getirmiştir. 
Dahası bir parça et için her türlü ahlaksızlık,
hırsızlık, cinayet ve kaos normal hale gelmiştir. 
İnsanlığın bu sefil hali karşısında Nuh rüyasında,
Yaradan'ın kendisini yaşanacak büyük bir tufana 

karşı uyardığını görür. 

BİR DEKORASYON FİKRİ/BİR ODA
DÜNYAMIZIN NEŞESİ SÜSLERİ KÖŞESİ
Hadi bakalım rasgele canlar...

BİR MOTİF/BİR FİKİR

HERGÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE

SAĞLIKLI YAŞAM/KALİTELİ UYKU

Kaliteli bir uyku için yapılması gerekenler

  • Her gün aynı saatte yatın ve kalkın.
  • 20 dakikayı aşan şekerlemeler yapmayın.
  • Öğle yemeğinden sonra kafeinli içecek tüketmeyin.
  • Akşamları alkol tüketmeyin.
  •  Uykuya dalmanızı kolaylaştırabilirse de
  •  gece uykunuzun ortasında uyanmanıza neden olabilir.
  • Uykuya dalmak üzere uzun süre yatakta kalmayın.
  •  30 dakika içinde uykuya dalamamışsanız
  • kalkın ve sessizce okumak veya 
  • hafif bir müzik dinlemek gibi başka bir şey yapın.
  •  Sonra tekrar uyumayı deneyin.
  • Kullandığınız ilaçlardan herhangi birinin sizi 
  • uyanık tutup tutamayacağını doktorunuza sorun.
  • Doktorunuza ağrınız veya başka bir rahatsızlığınızın
  •  uyku problemi yaratıp yaratamayacağını sorun.
  • Her gün egzersiz yapmaya çalışın.
  •  Egzersiz yaşlı erişkinlerin daha iyi uyumasını sağlayabilir.



BİR TARİF/TENCEREDE SUFLE

Malzemeler:
  • 1 çay bardağı ılık süt-1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 çay bardağı toz şeker-1 tane yumurta
  • Yarım paket kabartma tozu-2 çay bardağı elenmiş un
  • 1 paket vanilya-150-160 gram bitter ya da sütlü çikolata 
  • (karışık da olabilir)-2 yemek kaşığı kakao
  •  Kaseleri fırça ile yağlayalım ve üzerine kek hamurunu eşit miktarda dağıtalım.Keseleri ağzına kadar doldurmamanız gerekiyor.Tencereye kaseler konulur ve kase boyunu geçmeyecek şekilde su eklenir.Son olarak sufle kaselerinin ortalarına çikolata parçaları eşit şekilde eklenir ve ocağın altı yakılır. Kaynamaya başladıktan sonra ocağın altını orta seviyeye getirelim,8-10 dakika kadar pişilerim 

TARİHTE İLKLER/İLK KOT PANTOLON

1850'lerde çadır bezi üreticisi olarak çalışan Levi Strauss
akıl dolu bir gözlem sonucu yine akıl dolu bir fikir ortaya attı.
Madenci ve petrol işçilerinin pantolonları
yaptıkları işe dayanıklı ve uygun olmadığından kolayca yırtılıyordu.
Bunun üzerine Strauss bir kaç çadır bezi parçasını dikerek
işçilerin 2-3 kullanmadan sonra harap olan pantolonlarına
bir çözüm getirmeyi denedi.
İlk ürettiği pantolonlar o kadar rahat olmamasına rağmen
inanılmaz dayanıklıydı. Sonra Denim'i kullanmasıyla
(Denim, kumaş boyasıdır kumaş üzerindeki küçük lekecikler
i gizlemek için kullanılır) pantolonlar daha kullanışlı, şık ve bir
o kadar da dayanıklı duruma geldi. Böylelikle Amerika'da bir
blue jean akımı başlamış oldu.
İlk başta sadece madenci ve petrol işçileri kot pantolonlar
şimdi artık tüm insanlar tarafından yoğun bir biçimde kullanılmakta.


YOLCULUK  NEREYE?/BOLU/GÖYNÜK



Göynük, Bolu ilinin güneybatı kısmında yer alan yedi mahalle ve altmış altı köy barındıran
şeker fasulyesi’, ‘uğut marmelatı’,tokalı örtüleri’ ve ‘tahta oymacılık eserleri’ 
ile ünlü bir ilçesidir. 


Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan Bolu’nun şirin ilçesi Göynük, 
yüksek tepeler arasında, akarsuların geçtiği vadilerde, 
karşılıklı yamaçların tabanınave eteklerine kurulmuş tipik 
bir Osmanlı kasabasıdır.

1987’de Kentsel SİT alanı ilan edilen ilçe tarih, kültür, doğa, inanç ve termal turizmi 
ile bir marka şehir konumunda. En eskisi yaklaşık 700 yıllık konut, işyeri, 
hamam, türbe, hazire, tarihi çınar ağaçları gibi tarihi değerlerle süslü olan Göynük’te
bu eserler halen işlevlerini sürdürmekte.Mimari dokusu da tarihle harmanlanarak
günümüze kadar bozulmadan ulaşmış. Göynük, Anadolu’daki Türk yaşayış şeklinin 
hala devam ettiği ender ilçelerden biri. 
ZORLU HAYAT YOLCULUĞUMUZDA
 DURSUN BAKALIM AKLIMIZIN

 BİR KÖŞESİNDE DİYE...
HİKAYELER/MASALLAR/FIKRALAR/BİLMECELER

MOR CEPKEN - Etem ORUÇ

Mor cepken Ege efelerinin giydiği bir giysidir. Buralarda efelik kadın erkek işi değil yürek işidir.  Işık insanlar Luvilerden, Kybele, Artemis, Tahtacı yörüklerinden bu yana (zaman zaman dinsel etkilerle yozlaşsa da) kadın baştacıdır bu topraklarda. Yörük kadını yaşlanıp iyice deneyim kazanınca Kezbence olur adı. O oymağın bilge kişisi, akıl danışılanıdır artık. Göçebe yörüklüğünün kadınlarına tanıdığı yüce bir haktır mor cepken. Erkeklerin ise korkulu rüyasıdır. "Mor Cepken", Karacaoğlan türkülerinde geçer. Günümüzde Ege, Muğla, Antalya ve Toros yörüklüğünde yaşlı kadınlar tarafından hâlâ bilinir.Yörük kızlarının çeyiz  bohçasına önce "Mor Cepken" konur. Kenarları sarı simgelerle işlenmiş, yelek biçiminde, mor renkli bir giysidir. Yörük kızları sevdikleriyle evlenirlerdi. Başlık parası gibi alışkanlıkları yoktu. "Mor Cepken" evlilikte yeri, zamanı geldiğinde, darda kalan yörük kadınının erkeğine karşı kullandığı bir boşanma özgürlüğünün simgesidir. Mor renk ihanete uğramış, aldatılmış, aşkın rengidir. “Mor Çatı” adı oradan gelir. Bizler dünyaya Mor Cepken’i yeterince tanıtabilseydik 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü “Mor Cepken Günü” olarak kutlardık. Evli yörük kadını, ihanete uğrayınca ya da kocası tarafından aşağılanıp dövülünce, bir şekilde Mor Cepken’i giyip herkesin görebileceği bir yere oturdu. Bu “ben bu herifi boşadım” demektir. O zaman akan sular durur, herkes işini gücünü bırakır. Masal anaları ile doğum ebeleri "Mor Cepken" giyen kadının çevresini alırlar. Boşadığı kocası ise evinden dışarı çıkamaz, kahveye gidemez, kimse yüzüne bakmaz. Büyük ödün verip de karısına Mor Cepken’i çıkartamazsa ömür ömüre dul kalacaktır. Kimse ona dul-şaşı kızını bile vermez. Körocak olarak kalır. Göçebe yörüklüğünün kadınına tanıdığı hakka, özgürlüğe bakın siz!  1800 yılların sonlarında Nazilli kasabasının Aydın dağlarında, dağa çıkarak kadın hakları için savaşan “Gizemli Kadın Efe” de bunlardan biridir. Ege yöresinin unutulmaz bir eridir.


8 Mart 2019 Cuma

8 MART 2019 CUMA GÜNEŞLİ ILICIK BİR HAFTASONU BAŞLIYOR...YAŞASIN..

Hayırlı huzurlu bir cuma günü olsun inşallah hepimize

Ilık güneşli bir haftasonuna giriyoruz inşallah...

Bugün gündüz 22/gece 8 derece civarıymış..
Harika... Yaşasın!!! Cemreler işe yaramış....

DÜNYA KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN..

Kadın cinayetlerinin..Tacizlerin...Tecavüzlerin...Cinsiyet ayrımcılığının
en kısa zamanda son bulması en büyük dileğim...

Bir gün son bulacak..Bir gün başaracağız...Çünkü biz kadınlar aklımıza birşeyi

koymaya görsün..Ne eder yapar en sonunda hedefe ulaşırız....

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ NASIL ORTAYA ÇIKTI?

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde
40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle
bir tekstil fabrikasında greve başladı.
Ancak polisin işçilere saldırması ve
işçilerin fabrikaya kilitlenmesi,
arkasından da çıkan yangında işçilerin
fabrika önünde kurulan barikatlardan
kaçamaması sonucunda
120 kadın işçi can verdi.
İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde
2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında
Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden
Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki
tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına
8 Mart'ın "Internationaler Frauentag"
(International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü)
olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.


Üç aylar Regaib Kandili ile başlıyor. 

Sağlıkla huzurla geçsin inşallah...

Hz. Peygamberimizin Aleyhisselam'ın 

yani Rasûl-i Ekrem Efendimiz; 

Receb Allah”ın ayı, Şaban benim,Ramazan ümmetimin ayıdır.”

buyurarak

 üç ayların bizler için ne kadar kıymetli bir hazine olduğunu buyuruyor.

 Üç aylar Recep Ayı ile başlayan,

Şaban ile devam eden ve Ramazan Ayı ile sona eriyor. 


Akşama
karnıyarık,pilav,salata,
kemalpaşa tatlısı varmış..

Afiyetle....

BİR ZAYIFLAMA HİKAYESİ/BU DA BENİM HİKAYEM

İnsanın boyuna göre taşıyabileceğinden daha fazla kilosu varsa kendisini
çok mutsuz ve sağlıksız hissediyor ..

İşte benim hayatım boyunca ergenlik çağlarımdan başlayarak
hep kilolarımla başım dertteydi maalesef..

Çeşitli dönmelerde gittiğim diyetisyenlerin gözetiminde uyguladığım çeşitli dietlerle başarılı bir şekilde kilo vermeyi başardıysam da maalesef kısa bir süre sonra kilolarım aynen bir bir geri döndüler ...

En sonunda 2017 yılında  vücudum tansiyon insülin direnci ve hatta panik atak gibi sinyallerle bana dedi ki ;

ARTIK YETER
bu kilolarla devam edemiyorum kendine gel
 ve
bu duruma kesin bir çözüm bul ...



""Her şerde bir hayır vardır"" 

sözüne inanmakta haklı olduğumu bu sıkıntılarla başvurduğum kardiyoluğuma gittiğimde  Uzm. Dr. Halil Halil) (0232) 422 37 17)
 Allah karşıma beni bu kilo probleminden kurtaracak olan metabolik balans sistemini ve sistemi başarıyla uygulayan sevgili doktorum
Sn. Nesrin Halil'i karşıma çıkarınca bir kere daha anladım...

Bu metabolik Balans ne ola ki derseniz...kısaca..




Metabolic Balance;





*insan vücudunda dengeyi sağlayan, bir “kişiye özel dengeli beslenme programıdır.”



*İnsanı kısa sürede başarıya ulaştırır, ama kısa süreli bir diyet programı değildir. 


*Sağlıklı beslenme kurallarını öğretip hayata geçirilmesini sağlayan bir sistemdir.



*Kalori hesabına dayalı bir diyet değildir. 


*Kilo vermeyi sağlayacak olan gıdalar kan değerleri ve kişisel verilere göre belirlenir.

* Bu belirleme sırasında gıdaların kalorilerinden çok, glisemik yükleri ve kişinin metabolizma özellikleri dikkate alınır. 




*Bir insanın günlük enerjisinin yüzde 40-45’i karbonhidratlardan, yüzde 30-35’i yağlardan,yüzde 20-30’u proteinlerden sağlanacak şekilde düzenlenmiştir. 





Metabolic Balance sisteminde 




*Her öğünde protein, karbonhidrat, yağ ve lifli gıdalar günlük ihtiyaca göre listede yer alır.



Metabolic Balance;



tatsız tuzsuz, yağsız, light veya iştah kesici yapay yiyeceklerle mideyi doldurup zayıflatan, sürdürülmesi zor bir beslenme programı değil; 

ideal ölçülerde, vücudun ihtiyacı olan gıdaların en doğal halleriyle, en lezzetli şekilde hazırlanıp tüketilmesini sağlayan ve ömür boyu zevkle sürdürülebilir 

bir sağlıklı beslenme biçimidir.


İşte artık sağlığımı ciddi şekilde tehdit etmeye başlayan kilolarımdan
 

(başlarken 86 kiloydum şimdi ise 59 kiloyum şükürler şükürler şükürler olsun...)
ben bu sistemle kurtuldum...


E peki bize ne senin kilolarından cuma cuma diyebilirsiniz haklı olarak...


Kendimi yıllar yıllar sonra o kadar mutlu o kadar sağlıklı  o kadar pozitif  hissediyorum ki...

İstedim ki benim gibi başı kilolarıyla dertte olan kadın /erkek , yaşlı/genç  farketmez birileri varsa beni takip edenler arasında onlar da bilgilensinler ve arzu ediyorlarsa faydalansınlar...
Onlar da benim gibi bu dertten kurtulup hayatlarının geri kalanında sağlıklı ve mutlu hissederek yaşasınlar....

Ve son olarak;

 Hayatımda ilk defa verdiğim kiloları korumayı yine bu sistemle öğrendim ve yine hayatımda ilk defa 2-3 gün üst üste diyetimi bir şekilde bozduysam özlemle  diyet listeme geri dönmek arzusu içinde oluyorum ...

İşte bu nedenlerden dolayı;

 ( (daha önce çeşitli diyet programları denemiş biri olarak))

 Bu program için  içtenlikle söyleyebilirim ki bir MUCİZE dir benim gözümde ve
 bedelini  sonuna kadar hakeden bir programdır bence...

Sevgili Doktorumun iletişim bilgileri:


SN.NESRİN HALİL


https://www.drnesrinhalil.com/

.
  • Adres: Gökdemir Medikal Center Işılay Saygın (1399) Sokak No: 12 Kat: 3
    Alsancak / İZMİR
  • Telefon:+90 232 422 37 17 &
    +90 532 495 40 62
  • Email: bilgi@drnesrinhalil.com

4 Mart 2019 Pazartesi

4 MART 2019 PAZARTESİ GÜNLÜK GÜNEŞLİK BİR PAZARTESİ İLE BAŞLADIK YENİ HAFTAYA....ŞÜKÜR...

Yeni hafta güzelliklerle geçsin inşallah...

Fırtına ve soğuk diyor takvimiz...

Akşama yemekte ise..

Menemen,sigaraböreği ve salata varmış..

Eh Allah bereket vesrsin...gayet güzelmiş işte...



Bahara doğru adım adım ilerliyoruz...

.Sabah ve akşam hissedilmese de 

öğlen vakitleri

artık bahar havası yavaş yavaş

hissediliyor gibi ...
Bugün gündüz:14 gece 
ise 2 derece  civarı olucakmış....



DÜNYAMIZDAN HABERLER

ABD'nin Alabama  eyaletinin
 güneyinde etkili olan hortum ,
can ve mal kaybına neden oldu.
Yetkililer, hortum nedeniyle
Alabama'nın Lee County bölgesinde
ölenlerin sayısının 23'e çıktığını,
hayatını kaybedenler arasında
çocukların da olduğunu söyledi.
Hortumda çok sayıda kişi de yaralandı.
Şiddetli fırtınayla birlikte oluşan hortum,
ağaçları yerinden söktü ve evlere zarar verdi.
Bu Amerika'nın da havasal olayları
genelde film gibi oluyor vallahi...
Allah yardımcıları olsun...

BİR KİTAP

Tiyatrodan ve televizyon programları ile
reklamlardan tanıdığımız Ferhan Şensoy,
mis kokulu kalemiyle,
okurları güldüre güldüre
Çarşamba’dan Galatasaray Lisesine,
oradan Strasbourg’a, sonra da Quebec’e götürüyor.
Elli yıllık özyaşamöyküsünün birinci perdesi…
Çok eskiden okumuştum 
çok keyifle okuduğumu hatırlıyorum...


BİR FİLM/ARGO

1979 yılında 4 Kasım tarihinde
Şah'ın devrildiği İran devriminin
en yoğun günlerinde,
militanlar başkent Tahran’daki
Amerikan Büyük Elçilik binasına girip
52 Amerikalı’yı rehin alırlar.
O hengamede kaçmayı başaran
6 Amerikan vatandaşı Kanada Elçiliği’ne sığınır
ve hayatları halen tehlikededir.
Her an yakalanma ve öldürülme tehlikesiyle 
karşı karşıyadırlar.
CIA uzmanı Tony Mendez
bu Amerikan vatandaşlarını kurtarmak amacıyla
bir film senaryosuna yakışır 
oldukça riskli bir plan hazırlar... 

BİR DEKORASYON FİKRİ

Çocuk odaları için güzel bir fikirmiş..

DÜNYAMIZIN NEŞESİ SÜSLERİ
CANLARIMIZIN KÖŞESİ

Çok önemli birşey okuyorlar sanki...

BİR MOTİF/BİR FİKİR

pek cici olmuş bu...

HERGÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE

SAĞLIKLI YAŞAM/SAĞLIKLI BESLENME/ÇÖREK OTU

 .Kan şekerini düşürür ve dengeler.
.Dolayısıyla diyabet ve türevlerini de önler.
•    Kanser düşmanı niteliğindeki çörek otu;

prostat, pankreas, kalın bağırsak, göğüs ve
rahim kanseri gibi birçok kanser türünün
 tedavisine yardımcıdır.

•    Kolesterol ve yüksek tansiyonu düşürür.

•    Çörek otu aynı zamanda güçlü bir antioksidandır.

•    Özellikle kanser tedavisi sırasında alınan radyasyondan ve  

normal hayatta maruz kalınan radyasyonun etkisinden
kurtulmak için de çörek otu tüketilmelidir.


•    Tümör oluşumunu engeller.

•    Sedef ve egzama gibi dermatolojik hastalıkların 

geriletilmesinde de çörek otu büyük rol oynar.


BİR TARİF/ÇÖREK OTLU TUZLU KURABİYE

Malzemeler

  • 1 paket tereyağı
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • 1 adet yumurta akı
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 yemek kaşığı sirke
  • Yarım çay bardağı çörek otu
  • Un

Hazırlanışı

Tüm malzemeleri karıştırın.
Ele yapışmayan bir hamur yoğurun.
Hamura istediğiniz gibi şekil verin.

Yumurta sarısı sürerek 180 derecede pişirin.

TARİHTE VE DÜNYADA İLKLER/İLK TELEVİZYON

21. yüzyılın vazgeçilmez aletlerinden biri olan
televizyonun tarihi, 75 yıl önce, İskoç mucit
John Logie Baird ’in keşfiyle başladı.
Baird, 21. yüzyılda insanları saatlerce
karşısında oturtabilen televizyonun babasıdır.
Parası olmadığı için ilk televizyonunu
bir lavabo ve bir çay tenekesiyle yapan Baird,
bir sonraki denemesinde projeksiyon lambasını
bisküvi kutusuyla kaplayıp basit bir düzenek geliştirdi
ve düzeneğe kullanılmış lenslerle devrelerden
tarama diskler ekledi.
Baird ’in icat ettiği bu düzenek,
tahta çubuklar arasına nakış iğneleri ve
balmumuyla tutturulan bir cihaz olarak
TV’nin dedesi kabul edildi.
Çalışmalarını bundan sonra da sürdüren mucit,
1925’de hayal ettiği gibi, 
Stok ey Bill” adını verdiği ilk ilkel televizyonda
görüntü transmisyonunu da gerçekleştirmeyi başardı.

Logie Baird icadının parlak bulundu ama pek ciddiye alınmadı.  

YOLCULUK NEREYE?/BOLU/ABANT

T ürkiye’nin kuzeybatı kesiminde,
Bolu’nun 34 kilometre güney batısında bulunan,
yaklaşık 1.350 metre yükseklikte ve
125 hektarı bulan bir heyelan set gölüdür.
En derin yeri 18 metredir.
Göl suyu çoğunlukla dağlardan gelen kar suları ve
bir kaç küçük dere üzerinden beslenir.
Abant Gölü Tabiat Parkı
köknar, çam, meşe, kayın, gürgen,
kestane, kavak, dişbudak ve
fındık ağaçlarıyla muhteşem bir bitki örtüsüne sahip.
Göl çevresinde yayla olarak kullanılan açık alanlar olsa da
çam, köknar ve kayın ağaçlarını görmek mümkün.
Yaban hayatın da görüldüğü Abant Gölü
Tabiat Parkı çevresinde yabandomuzu, tavşan,
karaca, ayı, tilki, yaban ördeği, keklik ve
yaban güvercini gibi canlıları da görebilirsiniz.
Bahar ve yaz aylarında gölde düzenlenen
sandal turlarına katılabilir veya deniz bisikleti ile
göl üstünde farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Göl çevresinde yer alan bisiklet yolunda
pedal çevirerek Abant’ın nefis manzaralarının
tadına varabilirsiniz.
Abant çevresinde turlamak için bir başka seçenek ise fayton turu.
Yarım saatlik bu turlarla Abant’ın çevresini keşfedip
güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Ayrıca göl çevresinde kurulan yerel pazarda
pek çok doğal lezzet ve yöresel tat bulmak mümkün.



ZORLU HAYAT YOLCULUĞUMUZDA
 AKLIMIZDA BULUNSUN DİYE...

HİKAYELER/MASALLAR/FIKRALAR/BİLMECELER

Hikayeye göre günün birinde Franz Kafka
rutin yürüyüşlerini yaptığı parkta 
küçük bir kıza rastlamış. 
Kız ağlıyormuş.
Oyuncak bebeğini kaybetmiş ve
bu onu oldukça üzmüş.
Kafka bebeği onun yerine aramayı önermiş ve
ertesi gün aynı noktada buluşmak üzere sözleşmişler.
Bebeği bulamaması üzerine
Kafka küçük kıza bebeğin ağzından bir mektup yazmış ve
buluştuklarında kendisine okumuş:
Lütfen benim için kederlenme,
dünyayı görmek için uzun bir yolculuğa çıktım.
Sana başımdan geçenleri anlatacağım.”
Bu birçok mektubun ilkiymiş.
Kafka küçük kızla her buluştuğunda
sevgili oyuncak bebeğin hayali maceralarını
özenle yazdığı mektuplardan ona okurmuş.
Küçük kız da bu şekilde avunurmuş.
Derken gün gelmiş, görüşmelerin artık sonu gelmiş.
Kafka son görüşmede küçük kıza bir oyuncak bebek getirmiş.
Küçük kız, aslından oldukça farklı olan oyuncak bebeğe şaşkınlıkla bakakalmış.
Bebeğe iliştirilmiş bir not küçük kızın şaşkınlığını gidermiş:
Yolculuğum beni çok değiştirdi.”
Uzun yıllar sonra, artık bir yetişkin olmuş olan küçük kızımız,
gözü gibi baktığı bebeğinin,
gözünden kaçırdığı bir çatlağının içine sıkıştırılmış bir mektup bulur.
Kısaca şöyle yazmaktadır:
Sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin,

ama sonunda sevgi başka bir surette geri dönecek.



10 NİSAN 2025 PERŞEMBE GÜNEŞLİ VE SERİN BİR BAHAR GÜNÜ

Uzun zamandır  içimden birşey paylaşmak gelmedi.. Ülkemizde yaşanan demokrasi adına utanç verici ve üzücü gelişmeler nedeniyle nefes alamadı...