![]() |
Cemreler düştü ama bahar bir geldi bir gitti... Bugün serin ve yağmurlu bir gün gündüz:16 gece:4 |
![]() |
BİR DEKORASYON FİKRİ/BİR ODA |
![]() |
DÜNYAMIZIN NEŞESİ SÜSLERİ KÖŞESİ Hadi bakalım rasgele canlar... |
![]() |
BİR MOTİF/BİR FİKİR |
![]() |
HERGÜNE BİRAZCIK İNGİLİZCE |
SAĞLIKLI YAŞAM/KALİTELİ UYKU
Kaliteli bir uyku için yapılması gerekenler
|
![]() |
BİR TARİF/TENCEREDE SUFLE
Malzemeler:
|
![]() |
TARİHTE İLKLER/İLK KOT PANTOLON
1850'lerde
çadır bezi üreticisi olarak çalışan Levi Strauss
akıl
dolu bir gözlem sonucu yine akıl dolu bir fikir ortaya attı.
Madenci
ve petrol işçilerinin pantolonları
yaptıkları
işe dayanıklı ve uygun olmadığından kolayca yırtılıyordu.
Bunun
üzerine Strauss bir kaç çadır bezi parçasını dikerek
işçilerin
2-3 kullanmadan sonra harap olan pantolonlarına
bir
çözüm getirmeyi denedi.
İlk
ürettiği pantolonlar o kadar rahat olmamasına rağmen
inanılmaz
dayanıklıydı. Sonra Denim'i kullanmasıyla
(Denim,
kumaş boyasıdır kumaş üzerindeki küçük lekecikler
i
gizlemek için kullanılır) pantolonlar daha kullanışlı, şık ve
bir
o
kadar da dayanıklı duruma geldi. Böylelikle Amerika'da bir
blue
jean akımı başlamış oldu.
İlk
başta sadece madenci ve petrol işçileri kot pantolonlar
şimdi
artık tüm insanlar tarafından yoğun bir biçimde kullanılmakta.
|
![]() |
YOLCULUK NEREYE?/BOLU/GÖYNÜK Göynük, Bolu ilinin güneybatı kısmında yer alan yedi mahalle ve altmış altı köy barındıran ‘şeker fasulyesi’, ‘uğut marmelatı’,‘tokalı örtüleri’ ve ‘tahta oymacılık eserleri’ ile ünlü bir ilçesidir.
Batı
Karadeniz Bölgesinde bulunan Bolu’nun
şirin ilçesi Göynük,
yüksek
tepeler arasında, akarsuların
geçtiği vadilerde,
karşılıklı
yamaçların tabanınave
eteklerine kurulmuş tipik
bir
Osmanlı kasabasıdır.
1987’de
Kentsel SİT alanı ilan edilen ilçe tarih,
kültür, doğa, inanç ve termal turizmi
ile
bir marka şehir konumunda. En
eskisi yaklaşık 700 yıllık konut, işyeri,
hamam,
türbe, hazire, tarihi çınar ağaçları gibi
tarihi değerlerle süslü olan Göynük’te
bu
eserler halen işlevlerini sürdürmekte.Mimari
dokusu da tarihle harmanlanarak
günümüze
kadar bozulmadan ulaşmış. Göynük,
Anadolu’daki Türk yaşayış şeklinin
hala
devam ettiği ender ilçelerden biri. |
![]() |
ZORLU HAYAT YOLCULUĞUMUZDA DURSUN BAKALIM AKLIMIZIN BİR KÖŞESİNDE DİYE... |
![]() |
HİKAYELER/MASALLAR/FIKRALAR/BİLMECELER
MOR
CEPKEN - Etem ORUÇ
Mor
cepken Ege efelerinin giydiği bir giysidir. Buralarda efelik kadın
erkek işi değil yürek işidir. Işık insanlar Luvilerden,
Kybele, Artemis, Tahtacı yörüklerinden bu yana (zaman zaman
dinsel etkilerle yozlaşsa da) kadın baştacıdır bu topraklarda.
Yörük kadını yaşlanıp iyice deneyim kazanınca Kezbence olur
adı. O oymağın bilge kişisi, akıl danışılanıdır artık.
Göçebe yörüklüğünün kadınlarına tanıdığı yüce bir
haktır mor cepken. Erkeklerin ise korkulu rüyasıdır. "Mor
Cepken", Karacaoğlan türkülerinde geçer. Günümüzde Ege,
Muğla, Antalya ve Toros yörüklüğünde yaşlı kadınlar
tarafından hâlâ bilinir.Yörük kızlarının çeyiz
bohçasına önce "Mor Cepken" konur. Kenarları sarı
simgelerle işlenmiş, yelek biçiminde, mor renkli bir giysidir.
Yörük kızları sevdikleriyle evlenirlerdi. Başlık parası gibi
alışkanlıkları yoktu. "Mor Cepken" evlilikte yeri,
zamanı geldiğinde, darda kalan yörük kadınının erkeğine
karşı kullandığı bir boşanma özgürlüğünün simgesidir.
Mor renk ihanete uğramış, aldatılmış, aşkın rengidir. “Mor
Çatı” adı oradan gelir. Bizler dünyaya Mor Cepken’i
yeterince tanıtabilseydik 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü “Mor
Cepken Günü” olarak kutlardık. Evli yörük kadını, ihanete
uğrayınca ya da kocası tarafından aşağılanıp dövülünce,
bir şekilde Mor Cepken’i giyip herkesin görebileceği bir yere
oturdu. Bu “ben bu herifi boşadım” demektir. O zaman akan
sular durur, herkes işini gücünü bırakır. Masal anaları ile
doğum ebeleri "Mor Cepken" giyen kadının çevresini
alırlar. Boşadığı kocası ise evinden dışarı çıkamaz,
kahveye gidemez, kimse yüzüne bakmaz. Büyük ödün verip de
karısına Mor Cepken’i çıkartamazsa ömür ömüre dul
kalacaktır. Kimse ona dul-şaşı kızını bile vermez. Körocak
olarak kalır. Göçebe yörüklüğünün kadınına tanıdığı
hakka, özgürlüğe bakın siz! 1800 yılların sonlarında
Nazilli kasabasının Aydın dağlarında, dağa çıkarak kadın
hakları için savaşan “Gizemli Kadın Efe” de bunlardan
biridir. Ege yöresinin unutulmaz bir eridir.
|