Blog Listem

19 Ağustos 2019 Pazartesi

19 AĞUSTOS 2019 PAZARTESİ BAYRAM DA BİTTİ AĞUSTOSUN YARISI DA GİTTİ...


Uzun bir bayram tatili sonrası hepimize keyifli bir
hafta olsun inşallah...
Sanki yağmurlarla birlikte hava birazcık serinledi gibi...
33-34-37...bizim buralar ...
İSTANBUL'U YAĞMUR FENA VURDU!!!
Uzun zamandır yönetimde olanlar
başka başka işlerle uğraşırken
altyapıyı ihmal etmişler sanırım...


TAM BİR FELAKETTİ
Bir çok aileyi parçaladı...
En kötüsü de 

 gerekli yeterli önlemler
 alınmıyor...alınamıyor...


Dün bu haberlerle
 kalbimiz de yandı maalesef...
Umarım kontrol altına alınmıştır....


BİR KİTAP

/OKURKEN AĞLAMIŞTIM

BOSNALI BİR KIZIN 

YÜREĞİNİZİ BURKACAK

VE TÜYLERİNİZİ ÜRPERTECEK 

GERÇEK HAYAT ÖYKÜSÜ

BİR FİLM/
HERSEFERİNDE
ÇOK AMA ÇOK GÜLÜYORUM..
ORJİNAL DİLİNDE ALTYAZIYLA
 İZLEMENİZİ TAVSİYE EDERİM.


BİR FIKRA İYİ GELİR BAZEN...


KARİKATÜR OLMADAN OLUR MU HİÇ


BİRAZ DA GEZELİM/AMALFİ

Amalfi kıyıları, limanların da etkisiyle yüzyıllardır
önemli bir tarihi birikimini içinde barındırıyor.
Pek çok mitolojik hikâyeye konu olmuş,
körfez boyunca sarp yamaçlara kurulmuş,
küçük renkli kasabalarıyla cennetten bir köşe.
Amalfi kıyıları boyunca en ünlü kasabalar
Sorrento’dan başlayarak sırayla;
Sorrento, Positano, Praiano, Amalfi, Ravello ve
Salerno olarak dizilmişler.
Körfezin en doğu ucu Salerno’dan,
en batı ucu Sorrento‘ya kadar muazzam manzaralar
eşliğinde gezilecek yerler sunan koy

69 kilometre uzunluğunda.
HAYVANLAR ALEMİ/İLGİNÇ BİLGİLER

Tavşanlar bir şeyden korktuklarında
ya da bir şeye kızdıklarında homurdanırlar.


BİLMECELER/

TAHMİNLERİ MERAK EDİYORUM:))

yarım kaşık duvara yapışık


BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
DÜNYANIN EN UZUN KÖPRÜSÜ

Qingdao Haiwan Köprüsü,
1 Temmuz 2011 günü itibarıyla
dünyanın en uzun köprüsüdür.
4 yıl gibi rekor bir sürede tamamlanan
42,58 kilometre uzunluğunda ve
35 metre genişliğindeki
dünyanın en uzun köprüsü
1,5 milyar Dolar'a mal olmuştur.

PRATİK BİLGİLER/PÜF NOKTALARI

Misafirlerinize kızartma yapmak istiyor
ama evinizin kokmasını istemiyorsanız,
kızartma yaptığınız yağa bir sap maydanoz
ilave edebilirsiniz.

DÜNYADAN ATASÖZLERİ/DEYİMLER

Brezilya atasözü
Taşı delen suyun kuvveti değil, 
damlaların sürekliliğidir.

HİKAYELER/MASALLAR


BİTKİLERİN GİZLİ YAŞAMI

1966 yılında, Amerika’nın tanınmış yalan makinesi uzmanı Clee Backster, güvenlik görevlilerine poligraf aygıtının kullanımı eğitimini verdiği okulunda uykusuz bir gece daha geçirdi. Sonra sırf eğlence olsun diye, yalan makinesinin elektrotlarını kocaman yapraklı tropikal bitkisinin üzerine yerleştirdi. Yalan makinesi çeşitli korku, sevinç, şaşkınlık gibi durumların elektriksel değişimlerini ölçtüğüne göre, belki bitki de su dökünce seviniyordur diye alaylı alaylı güldü.
Bitkiyi suladığında galvanometre zikzaklar çizerek aşağı doğru indi. Oysa yukarı doğru bir hareket bekliyordu Backster. Yaprağını sıcak kahveye soktuğunda da beklediği tepkiyi görmedi. Sonunda kibriti alıp bitkiyi yakmayı düşündüğünde her şey değişti. Bitki çılgınca galvanometrenin ibresini tavan yaptırdı. İnanamadı Backster. “Nasıl yani?” dedi kendi kendine, “Bitki düşüncelerimi mi okudu?”.
İnsanlık tarihinin önünde yeni bir dünya açılıyordu artık. Deneyler deneyleri kovaladı. Bitkilerin sadece düşünceleri okumakla kalmayıp çevrelerindeki her şeyi hissettikleri de çıktı ortaya. Kaynar suya atılan karideslerin ölümlerini, eline iğne battığında duyulan acıyı da hissediyordu bitkiler. Hatta kilometrelerce ötede olunsa bile yaşanan sevinç ve üzüntüleri de hissediyordu. Hatta korkudan baygınlık bile geçiriyordu.
Bir gün şehir dışından gelen bir botanikçi bayan içeri girdiğinde bütün bitkiler sessizleşti. Hiç birinden tepki gelmiyordu. Sanki hepsi birden sessizliğe bürünmüştü. Taaa ki o bayan havaalanından uçağa binip gittikten 45 dakika sonra yeniden tepki vermeye başladılar. Bayan botanikçinin bitkileri kurutup ölçümler yaptığını öğrendiği zaman anladı Backster, bayanı görünce bitkilerin korkudan bayıldıklarını.
Bir deney tasarladı. 6 yardımcısına aynı gece aynı saatlerde yapmak üzere farklı görevler verdi. Görevlerden biri gece yarısı gelip laboratuvardaki bitkilerden birini söküp parçalamaktı. Ertesi gün o gece bitkiyi parçalayan yardımcı içeri girdiğinde bütün bitkiler çılgınlar gibi haykırmaya başladı (galvanometrelerin ibrelerinin tavan yapmasını böyle adlandırıyor Backster). Bu deneyden anlaşıldı ki bitkiler sadece hissetmiyor, aynı zamanda hafızaları da var. Ve Amerika’da bazı adlî vakalarda bitkilerin şahitliğine başvurulmaya başlandı. Bitkiler asla yanlış sonuç vermiyordu çünkü yalan nedir bilmiyorlardı.
Bu çalışmalar makale olarak yayınlanmaya başlayınca dünyanın dört bir yanından bilimadamları konu üzerinde çalışmalara başladılar. Sonuçlar akıl almaz. 
Koparılmış bir yaprak, kendisine güzel sözler söylenmesi durumunda normal yapraktan aylarca daha uzun süre canlı kalabiliyor. 120 km mesafedeki bir acıyı, sevinci hissedebiliyor. 
İnsanların düşüncelerini okuyabiliyor, kötülük yapanları hafızasına kaydedebiliyor. Aynı zamanda bu bilgileri diğer bitkilerle de paylaşıyor.
Kendisine kötü davranılan bitki üzüntüsünden intihar bile ediyor.
Yanındaki bitkinin susuz kalması durumunda kendi suyunu onunla paylaşıyor.
Bitkiler, bütün canlılarla iletişim kurma konusunda bizim hayallerimizin ötesinde bir hassasiyete sahip. Her biri doğanın bir parçası. Belki bir gün onları daha iyi anlama imkânımız olursa bize tarihin bütün yaşanmışlıklarını bile anlatabilirler. Avatar filminin esin kaynağı da bu çalışmalar ve elde edilen sonuçları.
Bilelim ki dünyanın herhangi bir yerinde bir bitkiye kötü davranılırsa, bütün bitkiler bunu hissediyor. 
Hani “Kirazlı Kaz Dağı değil” diyorlar ya, emin olun Kirazlı’da kesilen bir ağacın acısını sadece Kaz Dağlarında değil, Munzur’daki, Kuzey Ormanlarındaki, Salda’daki, Toroslardaki ağaçlar da hissediyor. Bir gün biz de hissedeceğiz...
Kaynak: Bitkilerin Gizli Yaşamı, Peter Tompkins/Christopher Bird, 1973, 
Sungur Yayınları, 
Çev: Sulhi Dölek. 



31 yorum:

  1. Ya bitkiler gerçekten bunları yapıyorsa elma, kiraz, kayısı yerken ne oluyordur? Hayır zaten et yemiyorum, artık intihar edeyim:(
    Yağmur hakikaten altyapının rezaletini ortaya çıkarttı, işin en kepaze kısmı sosyal medyada akp'lilerin "Ay işte Ekrem başkan geldi bakın ne oldu?" demeleri. Adamın işe gelişi 2 ayı doldurmadı. İKi ayda mı yapacaktı 17 yıldır yapılmayan alt yapıyı? Bunlar ne kadar yüzsüz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kıyamam valla insan yemelere kıyamaz bu bilgiden sonra..altyapı ve yeni başkan konusunda dediklerinizle kesinlikle katılıyorum...

      Sil
  2. Dolu dolu bir yazı olmuş 😊 kaleminize sağlık 😊 Adana için 33 serin bir hava yağmurun hafif bir serinliği geldi buralara 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim..oh adana da serinlemiş mis gibi tadını çıkarın....

      Sil
  3. Şahane bir yazı ile geldin yeniden. Bitkilerin hikayesinden öyle etkilendim ki...
    Ve zaman zaman işim dolayısıyla da serzenişte bulunduğum bu alt yapı konusu. Tekrar etmek istiyorum en büyük sorun, doğanın dengesini bozmuş olmamız, dere yataklarını der yatağı olmaktan çıkartmamız ve yeşili yok etmemiz. Herkes, hepimiz suçluyuz ve ne tuhaf ki bir gıdım ders almıyoruz, dolayısıyla siyaseten seçim kazanarak şehre yönetici atamak gerçeği değişmedikçe, hangi işi olursa olsun siyaseten yakın çevreleri değil de konunun uzmanlarına bırakmadıkça, olmadık insanlarla yürütmeye çalışıldıkça da değişen pek bir şey olmayacak. Doğa intikamını bu şekilde alıp can yakmaya devam edecek, ne yazık.
    Bilmecenin cevabı -kulak- ;)) (Bilmiyordum, google teyzeye sordum ;))
    Kocaman sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ay ben de çok etkilendim bitkilerden ama zaten aslında içten içe öyle olduklarını tahmin ediyordum....altyapı ve şehircilik konusunda dediklerinde çok ama çok haklısın..herşey biribiriyle ilintili ve hepsi sonuçta gelişmişlik düzeyimizi ortaya çıkarıyor...bir gün gelişen değil de gelişmiş ülke olduğumuzda bunlar zaten çözülmüş olucak ama önce bakış açısı ve değerlerin değişmesi gerekiyor...eğitim ..eğitim...eğitim...aslında herşeyin ama herşeyin en başı da bu olsa gerek....aaa küstüm ama google teyze ye sormak yasak:))) izmirden kocaman kocaman sevgiler gönderdim ben de....

      Sil
  4. Her telden o kadar güzel bilgiler getirmişsiniz ki, çok güzel bir yazı olmuş :) Orman yangınları ise malesef bu aralar çok arttı :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim...ah sormayin izmir dekiler az önce öğrendiğime göre maalesef ki devam ediyormuş...

      Sil
  5. Takvim yaprağı yine çok güzel bilgi ve önerilerle dolu. Bilmeceyi çocukluğumdan hatırladım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. takvimcik teşekkür ediyor...bilmeceler hep çocukluğumuza döndürüyor nedense değil mi...

      Sil
  6. bloguna hoşgeldiiiin :) umarım iyi geçmiştir bayram günleriiin :) amalfi ve lizbon, en çok gitmek istediğim iki yer hihihi :)

    YanıtlaSil
  7. hoşbuldukkk...şükür şükür..Allah daha güzellerini de nasip etsin hepimize...ben ise direk bıraksınlar beni amalfi de yaşayıp gideyim istiyorum:)) sevgiler deepcim...

    YanıtlaSil
  8. Leyla kitabını severek okumuştum.

    YanıtlaSil
  9. "Yarım kaşık duvara yapışık" Çocukluğum aklıma geldi güldürdünüz beni :))) Cevabı kulak olması lazım yanlış hatırlamıyorsam..
    Ben Kirlian fotoğrafçılığını incelerken yaprakların çekilmiş muhteşem resimlerini görmüştüm. Canlı kısımları yeşil ışıklar saçarken ölü kısımları karanlık oluyor yaprakların, çok ilginç bilgilerde vardı.. Adli konularda bitkilerin şahitliğini okumuştum tabi resmi olarak kabul edilmiyor ama katil zanlısı yanına yaklaştığında ibre çok hızlı hareket ediyordu.. olayların çözüm noktasında yardımcı oluyordu.. ve çok güzel ve ilginç bir konu araştırmaları takip etmek lazım =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet doğru cevap..bir an da olsa çocukluğumuza dönmek harika...dünyamızın süsleri canlarımız ve herbiri bir mucize bence...

      Sil
  10. Takvimlerde önerilen adlar mevcuttu. Sizinkine önerilen isim eklemeyi düşünmüş müydünüz?

    Önsu ve Arkacan isimleri popüler olacak diyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet doğru diyorsunuz ...ben google a aşırı rakip olmayım kızar falan diye koymadım :)))

      Sil
  11. İzmir'de bir gülüm vardı, açmıyordu. Bir gün yanına açmış güller diktim, ona da söylendim, bak da feyz al, kocaman olmuşsun sırf dal diye. On beş güne açtı :) Bitkiler gerçekten de anlıyorlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. arada söylenicem benim balkondakilere de başka çare kalmadı:))

      Sil
  12. Önemli noktalara parmak basmışsınız yine. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  13. takvimcik kendince bişeyler yapmaya gayret ediyor işte...teşekkürler...

    YanıtlaSil
  14. Çok yakınlarda Bosna savaşını anlatan İncir Kuşları isimli kitabı okudum ve epey etkilendim. Leyla da sanırım o tarz bir kitap.

    YanıtlaSil
  15. Merhabalar.
    Babaannenizin takvim yaprağındaki paylaşımlardan en çok etkilendiğim ve benimde o yangınla birlikte yandığım "İzmir Yanıyor" paylaşımıydı. Ülkemizin güzelim ormanlarını yaka yaka ve kese kese tüketmek için ormanlarımızın üzerine var gücümüzle çullanıyoruz. Bir fidanın büyüyüp gelişip bahse konu bir ağaç olabilmesi için ihtiyaç duyulan zamanı dikkate aldığımızda kaybettiklerimizin değerinin hiç bir şeyle ölçülemeyeceğini idrak ediyoruz. Ama ne yazık ki, bir yandan keserek, bir yandan da yakarak tükettiğimiz ormanlarımız için hiç bir şey yapamıyoruz. En çok da bir şey yapamamak, yani çaresiz kalmak insanı kahrediyor. Batı ülkelerindeki yeşil bitki örtüsüne baktığımızda nasıl da imreniyoruz. Ben Yugoslavya'yı bir baştan bir başa transit geçtiğim de uçsuz bucaksız bir orman ülkesi olduğunu söylemek pekala mümkündür.

    Benim için ağacın insandan bir farkı yok. Ha bir ağaç yanmış, ha bir insan. Benim için her ikisi de aynı değerdedir. Ormanlarımıza sahip çıkalım, onları kendimiz gibi koruyalım.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah sormayın çok acı çok üzücü yanması bir yana yapılan açıklamalarla anlıyoruz ki saraylar yapmaya paramız var ama ormam yangını söndürecek sağlam bir ekip kurmaya paramız yok ...

      Sil
  16. Tebrik ederim. Yazıların ve resimlerin hepsi birbirlerinden güzel. Hepsinden alınacak dersler var...Elinize sağlık. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim...estağfurullah ders vermek sözkonusu olamaz önemli olan keyifli paylaşımlar yapmak...saygı takvimcikten olsun...

      Sil
  17. İzmirdeki orman ile başlayan yangın başka şekillerde de yürekler devam etti maalesef.. Çok üzücü ve sıkıcı bir hafta oldu.. Dilerim olumsuz olaylar artık hayatımızdan sonsuza dek silinsin.

    YanıtlaSil
  18. Ne aydı bu böyle... 😅😅😅

    YanıtlaSil
  19. Her zaman olduğu gibi çok renkli ve güzel bir takvim hazırlamışsınız çok teşekkürler.

    YanıtlaSil

GÜNAYDIN...4 KASIM 2024 PAZARTESİ...GÜNEŞLİ AMA SERİN BİR KASIM GÜNÜ....

SAĞLIKLI HUZURLU BİR GÜN VE HAFTA OLSUN  İNŞALLAH HEPİMİZE... BİR FİLM-BİR DİZİ Cem Karaca'nın hayatını anlatan bu filmi, kızım ve arkad...